Genellikle depresyonda iştah kesilirken, atipik depresyonda aşırı yeme eylemine rastlanıyor. Depresyon ile yeme eylemi arasında çok sıkı bir ilişki vardır. Tedavi edilmediğinde ölümcül olan bir bozukluk.
Yeme bozuklukları giderek her yaşın konusu haline gelmektedir. Elinde tabak ile zorla çocuğunu beslemeye başlayan annelerin gürbüz olan çocukları ergenlik dönemi ile birlikte başlayan beden imajı konusuyla birlikte başka bir noktaya taşınmaya başlar. Sürekli ayna karşısında olan kişiler burada geçirdikleri zamanın farkına bile varmazlar. İşyerinde ve arkadaş toplantılarında spordan sonra gelen ana gündem maddesi kilo konusudur. Tüm bunlar yeme bozuklukları konusunun farklı yönlerini oluşturmaktadır.
Yeme bozukluğu tedavi edilmediğinde ölümcül olabilen psikiyatrik hastalıklardan bir tanesidir. Hürriyet Gazetesinden Uğur İlyas CANBOLAT'ın Bu konudaki sorularını Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi'nden Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Uzmanı Prof. Dr. Kemal ARIKAN cevapladı.
-Yeme bozuklukları ne zaman bir hastalık olur?
Aşırı yemek yeme veya çok az yeme halinde yeme bozukluklarından söz ediyoruz.
-Çocukluk yaşlarında başlıyor denebilir mi?
Genellikle ergenliğe giriş yıllarında başlar.
-Burada annelerin özellikle yanlış tutumlarının etkisi oluyor mu?
Evet. Çocuğun yemek yemesi üzerinde aşırı ilgi gösteren annelerin çocuklarında bir protesto olarak yeme bozukluğu ortaya çıkabiliyor.
-Evde sürekli zayıf kalmak önde tutuluyorsa ya da yemekler bir tören halinde yapılıyorsa etkin olur diyebilir miyiz bu hastalıkta?
Evet. Sadece evde değil toplum genelinde zayıf olmak güzellik olarak alınıyorsa gençlerde yeme bozukluğu ortaya çıkabiliyor.
-Çocukluk döneminde olmasa bile ergenlik çağında başlayan beden imajı konusundaki hassasiyet tetikleyici oluyor mu?
Bunun rolü çok fazla. Beden imaj bozukluğu özellikle anoreksiyanın önemli kriterlerinden birisidir. Kişi çok zayıf olduğu halde kendisini hala şişman görebilir.
- Yeme bozukluğun biyolojik nedenleri arasında neler sayılabilir?
Birçok etkenden söz edilebilir. Ama özellikle tokluk hormonunun etkin olduğu anlaşılmaktadır.
- Kişi tepki duyduğu bazı olaylar nedeniyle duygusal boşluğunu doldurmak için aşırı yemesi ya da tamamen yemeden kendini kesmesi mümkün mü?
Mümkündür. Yemek yeme bir savunma düzeneği olarak da kullanılmaktadır. Sıkıntıdan kurtulmak için kişi bilinçdışı olarak bu yolu tercih edebilir.
- O halde psikolojik sebeplerden de bahsedebiliriz?
Kesinlikle. Empati yoksunu bir anneye karşı duygusal tepki bilinen en önemli psikolojik faktörlerdendir.
- Yeme dürtüsünün kontrol etmeyi başaramayıp diyetisyene ya da spora gitmenin kendisinde de bir sorun var denebilir mi?
Özellikle anoreksiyada öykünün başlangıcında ağır sporlara ve diyetlere sıklıkla rastlamaktayız.
- Hocam kilo verdikten sonra tekrar almamak için verilen olağanüstü gayrette kişinin psikolojik bozukluğu olduğuna bir işaret sayılabilir mi?
Duruma göre. Eğer aşırı kilo almanın bir takım biyolojik gerekçeleri yoksa evet.
- İştahın kontrol altında tutulması mümkün müdür ya da neye bağlıdır?
İştah merkezi sinir sistemi ve hormanal mekanizmaların kontrolü altındadır. Dolayısıyla yapılabilecek şeyler vardır.
- Kişi kendini psikolojik yetmezlik içinde görünce neden ilk başvurduğu şeylerden birisi yemek olmaktadır? Burada kültürün yaşamımızdaki yerinden de bahsedebilir miyiz?
Kültür ve yeme bozuklukları arasında yakın ilişki vardır. Genel olarak yeme bozuklukları batı kültürünün hastalıklarıdır. Burada başta gelen etken modadır.
- Anoroksiya neden kadınlarla özdeştir? 10 kadına karşılık bir erkek yakalanıyormuş bu hastalığa?
Doğrudur. Sanıyorum moda etkisini en çok kadınlar üzerinde göstermektedir.
- Yeme bozukluğunun toplum oranı konusunda bir çalışma var mı?
Yaklaşık %1 civarlarındadır.
- Travmatik yaşantının yeme bozukluklarına etkisinden söz edilebilir mi?
Özellikle ensestiyöz ilişkiler ile yeme bozuklukları arasında ilişki olduğuna dair bazı yayınlar var.
- Aşırı yeme durumunda olanlara çevresi hemen "depresyonda mısın?" diyor. Yeme bozukluğu ile depresyon arasında direk bağlantı kurulabilir mi?
Genellikle depresyonda iştah kesilmektedir. Ama atipik depresyonda aşırı yeme eylemine rastlanır. Kısacası depresyon ile yeme eylemi arasında çok sıkı bir ilişki vardır.
-Tedavi edilmediğinde anoroksiyanın ölüm tehlikesi içeren bir psikiyatrik rahatsızlık olduğu söylenir. Katılır mısınız?
Katılırım. Anoreksiya vücut kitle indeksini çok ciddi şekilde etkiler. Sonuçta malnütrisyon ve elektrolit dengesindeki bozukluklara bağlı olarak ölümler meydana gelebilmektedir.
- Adet dönemlerinde ne gibi sıkıntılara neden oluyor?
Anoreksiyada adetler bozulur. Bu da tanı kriterleri arasında yer alır.
- Tedavisinde neler yapılıyor?
Anorekrisyada ve bulimiada farklı olmak üzere farmakoterapiden ve bilişsel terapiden yararlanılmaktadır. Anorekyianın hastanede yatarak tedavi olması gerekir.