kaç zamanı eskittim yüzümde
kaç esrik düşü ve hayali bilemezsin
kaç hüznü ve kederi/kaç acıyı
kaç bin yıl gelip geçti öylesine sensiz
an be an özlemle ve hasretle
yinede çocuk kaldı gülüşüm
hiç büyümedi/büyütemedim
bitmedi ilk gençligim
kaç sevmeye aldandım
kaç yalan sevdaya bilemezsin
kaç pusuya düşürülmüş ve kandırılmış aşka
çaresiz olan aşklar degildi bu yüzden
çaresiz olan bendim
yinede eskimedi gülüşüm eskitmedim
öylesine aydınlık ki yüzüm hala
yüzümde ışıl ışıl ilk gençligim
eskiyen zamandı geçip giderken yüzümde
ve eksilen sana adanmış bir ömür öylesine
gün gün azaldıkça bir sevdada sensiz
çoğaltıp duruyordum inadına ama işte
öylesine milyon kere milyon seni içimde
yüzümdeki ışıltı seni sevdigimdendi bu yüzden
seni sevdigim için hala gençtim
daha kaç sensizlige bıçak çekerim
kaç sensiz zamana/kaç özleme/kaç hasrete
başkaldırıp öylesine inadına/sensiz bir hayata
kaç acıya dayanır ve direnirim sen yokken
ama ölüm bu işte geldimi kapı çalmıyor
öylesine sessiz ve sinsiki ecel bilemezsin
birde bakmışsınki bir kara haber/ben ölmüşüm
seni ve ilk gençligimi alıp götürmüşüm
seni sevmelere zay olmuş ömrüm..