Sıkıntı

Son güncelleme: 09.04.2010 17:34
  • Sıkıntıdan kurtulmak için - sıkıntı hakkında

    Sıkıntıdan kurtulmak için ne yapmalı?
    CEVAP
    Sıkıntıdan kurtulmak için sebeplere yapışmak gerekir. (Çalışmadan dua eden, silahsız savaşa giden gibidir) hadis-i şerifi de sebeplere yapışmayı emretmektedir. Kur'an-ı kerimde mealen, (Her zorluğun bir kolaylığı vardır) buyuruluyor. Sıkıntıdan kurtulmanın da çaresi vardır. Hiç boş vakit geçirmemeli, kendine faydalı bir meşgale bulmalıdır. (Sabır kurtuluşun anahtarıdır) sözüne uymalı, çalışıp sabrederek bir çıkış yolu aramalıdır.
    Psikolog doktorlar, sıkıntının başlıca çaresinin meşgale olduğunu söylüyorlar. Kendinize severek yapacağınız işler bulursanız, rahatlarsınız. Ayrıca manevi yönden, bazı dualar okumanız da faydalıdır.
    Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
    (İstiğfara devam edeni, Hak teâlâ, her türlü sıkıntı ve üzüntüden uzaklaştırır, geçim darlığından da kurtarır, ferahlığa çıkarır, ummadığı yerden rızka kavuşturur.) [Nesai]
    (Her gün sabah akşam yedi kere, "Hasbiyallahü la ilahe illa hü aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabb-ül arşil azim" okuyan, dünya ve ahiret sıkıntısından kurtulur.) [İbni Sünni]
    (La havle ve la kuvvete illa billah okumak, 99 derde devadır. Bunların en hafifi sıkıntıdır.) [Hakim]
    (Sıkıntıya düşen veya borçlanan, bin kere "La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim" derse, Allahü teâlâ işini kolaylaştırır.) [Şira]
    (Sıkıntılı iken Hasbünallah ve nimel-vekil deyiniz!) [İ. Merdeveyhi]
    (Yasin okuyanın sıkıntısı gider.) [Deylemi]
    (Lâ ilâhe illallah kable külli şeyin, Lâ ilâhe illallah bade külli şeyin, Lâ ilâhe illallah yebka Rabbünâ ve yefni küllü şeyin diyen sıkıntıdan kurtulur.) [Taberani]
    (Cuma namazından sonra, İhlâs, Felak ve Nası yedişer defa okuyan, bir hafta, kaza, bela ve sıkıntılardan kurtulur.) [İ.Sünni]
    (Sıkıntı için şu duayı okuyun: La ilahe illallahülazim-ül-halim la ilahe illallahü Rabbül-Arş-ilazim la ilahe illallahü Rabbüs-semavati ve Rabbül-Erdi Rabbül Arşil-kerim.) [Müslim]
    (Sıkıntıya düşen 7 defa Allah, Allahü Rabbi, lâ üşrikü bihi şeya desin!) [Nesai]
    (Sıkıntı için, Allah, Allah Rabbünâ lâ şerikeleh deyin!) [Beyheki]
    Sıkıntıdan kurtulmak için, Allahü teâlâya kalbinden yalvararak, 14 secde âyetini [ezberden, ayakta] okuyup, her birinden sonra, hemen secde etmelidir. (Nur-ül-izah)
    (Bismillâhirrahmânirrahim ve lâ-havle ve lâ-kuvvete illâ billâhil aliyyilazim) okumak, sinir hastalığına ve bütün sıkıntılara iyi gelir.

    İmam-ı Cafer hazretlerinin sıkıntıya düşünce, okuyup, sıkıntıdan kurtulduğu dua şöyledir:
    (Yâ uddeti ınde şiddeti, ve yâ gavsi ınde kürbeti! Ührüsni bi-aynikelleti lâ tenâmü vekfini birüknike ellezi lâ yürâmü) Anlamı şöyledir: Güçlükte desteğim, sıkıntıda imdâdıma yetişen, her an görüp gözeten Rabbim, beni muhafaza et, sonsuz kudretinle, bana yardım eyle!
    Cepte altın taşımak da sıkıntı için faydalıdır. Sadaka vermek ve 70 kere (Estağfirullah min külli mâ kerihallah) demek, sıkıntıları giderir. Bu istiğfarın anlamı, Ya rabbi, razı olmadığın şeylerden ne yapmışsam hepsini affet, yapmadıklarımı da yapmaktan koru demektir. Sıkıntı için şunlara da riayet edilmelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

    (Sıkıntıları sadaka ile önleyin.) [Deylemi]

    (Tarak kullanmak, sıkıntıyı giderir.) [Deylemi]

    (Güzel koku ve temiz elbise sıkıntıyı azaltır.) [Bostan]
    a
    (Abdestten artan suyu içmek sıkıntıyı giderir.) [Deylemi]

    (Akik yüzük sıkıntıyı giderir.) [Ukayli]

    (Başkasının sıkıntısını giderenin sıkıntısı gider.) [İ. Ahmed]

    (Sıkıntıda duam kabul olsun diyen, genişlikte çok dua etsin.) [Tirmizi]

    (En üstün ibadet sıkıntıya sabretmektir.) [Tirmizi]c

    Hayatı türlü rezillikler, günahlar içinde geçmiş biriyim. Tevbe ettim. Ancak iş işten geçti. İşimi kaybettim, gizli gizli işlediğim bu rezilliklerin aşikâr olması sebebiyle insanlara karşı rezil oldum. Kahroluyorum. Bu sıkıntı hiç geçmiyor. Birisinin tavsiyesiyle sizin sitedeki bilgileri okumaya, namazımı düzenli kılmaya başladım. Dualar ediyorum. Ama bu üzüntülerin rezilliğin acısının her dakika sanki artarak beni boğduğunu hissediyorum. Bana ne olur bir ümit, bir teselli yolu gösterin, yoksa zaten kaybettiğim kişiliğimi belki de hepten kaybedeceğim.

    CEVAP
    Birincisi bulunduğunuz çevreyi değiştirin. İkincisi, tevbe eden hiç günah işlememiş gibi olur. İşlenilen günahlara üzülmek güzel şeydir ama tevbe edip bir daha yapmadıktan sonra, bu yüzden kendini bunalıma sokmak uygun değildir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

    (Günahınız çok olup göklere kadar ulaşsa, pişman olunca, Allahü teâlâ, tevbenizi kabul eder.) [İbni Mace]

    (Tevbe eden günah işlememiş gibi olur.) [İ.Mace]

    Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:

    (Allahü teâlâ, tevbe edenleri sever.) [Bekara 222]

    (Sabır ve namazla Allaha sığınıp yardım isteyin.) [Bekara 45]

    (Ey iman edenler, sabır ve namaz ile Allahtan yardım isteyin. Çünkü Allah elbette sabredenlerle beraberdir.) [Bekara 153]

    ([Doğru kılınan] Namaz, münker ve fahşadan [edepsizlikten, akla ve dine uymayan, esrar, içki, zina, livata gibi her türlü kötülükten, günahtan] alıkoyar) [Ankebut 45]

    Demek ki sizin yapacağınız şey, namazı doğru kılmaktır. Namaz doğru kılınırsa bütün sıkıntıları yok eder. Hâşâ Allah yalan söylemez. Bu âyetleri düşünerek namazı doğru kılmaya çalışın, rahatlarsınız.

    Sıkıntılar için ekte [yukarıda] bildirilenlere de riayet edilirse elbette daha iyi olur
#19.04.2006 16:07 0 0 0
  • Aramıza Yeni Katılan Çok Değerli Güzel Arkadaşıma Emek ve Gayretlerinden Ötürü Çok Teşekkür Ederim. Allah Sıkıntı Vermesin...
#19.04.2006 16:11 0 0 0
  • dermanabi bende size cok teşekkür ederim.Allah hiçbirimize sıkıntı vermesin
#19.04.2006 16:26 0 0 0
  • Payla$imin icin cok te$ekkurler karde$im. Allah razi olsun...
#19.04.2006 16:46 0 0 0
  • kardeş seni paylaşımlarınla görmek bizi dahada mutlu etti allah razı olsun ellerine yüreğine sağlık dilerimki bu paylaşımların ardı kesilmez.....
#19.04.2006 17:04 0 0 0
  • asiyannn kardeşim Allah razı olsun senden bundan sonra bu güzel gayretkeşliğinin devam edeceğine yürekten inanıyorum. Sıkıntı konusuna gelince yazıda da aktarıldığı gibi sıkıntının en iyi ilacı sabırdır. Bu konuda Peygamber Efendimizin hayatı boyunca çekmiş olduğu sıkıntılara sonsuz bir sabırla katlandığını, Hz. Eyüp Peygamberin çektiği sıkıntılara karşılık gösterdiği sabır ile sabrın timsali kabul edildiğini her zaman hatırlamak gerekir. Günlük beş vakit namazın, senede bir ay tutulan orucun, belirli miktarda verilen zekatın ve daha pek çok kullukla alakalı emirlerin yerine getirilmesi için sabretmek ve bu ibadetlerin Allah rızası için yapılması gerektiğini unutmamak lazımdır. Ancak bu sayede yapılan ibadetler Müslüman için sıkıntı olmaktan çıkıp zevk alınarak yapılan bir iş haline gelir. Sabır acıdır, ama meyvesi tatlıdır.

    SABIR
    Sabır bir büyülü dermân, arkasında îmân,
    Sabretmeyenin hali hicran üstüne hicran!
    Her şeyde var bir usûl, sabır da zafere yol,
    Sık dişini azıcık kurtulanlarla kurtul.
    Sabırla pişen insan kemâle erer inan!
    Acelecinin işi duman üstüne duman...
    Teennî eden erer, acele etme sakın!
    Vurulup dövünsen de ıraklar olmaz yakın...
    Örümcek bekleyerek, ağa ağ ekleyerek,
    Gider hedefe varır nice emekleyerek.
    Sıratdan ince bir iş, koş geçenlere yetiş,
    Geçen sabırla geçti, aksi bir sürü teşviş... Selametle.
#19.04.2006 17:26 0 0 0
  • Allah razi olsun
    Paylasan yuregine saglik
    Allah hickimseye sikinti vermesin...
    Selam ve dua ile
#19.04.2006 17:32 0 0 0
  • verdiginiz destek için hepinize yürektn teşekkür ederim leotombak abi bilirmisin bizim memlekette sabırla koruk helva olur derler yeterki sabretmeyi bilelim isyan etmeden şiirinden cok etkilendim paylaşımın için teşekkürler
#19.04.2006 17:38 0 0 0
  • Memleketimin sözünü bile özlemişim. Dediğimiz gibi memleketle vuslat için sabretmek lazım. Selametle.
#19.04.2006 19:27 0 0 0
  • bi ben kalmisim DermanAbinin baslattigi asiyannn a hosgeldin deme furyasina katilmayan, neyse ben de yetistim cok sükür...

    asiyannn hosgeldin aramiza, güzel paylasimlarini bekliyoruz..

    her nefesin hesabı verilecek.chat odalarında gevezelik yapmaktansa,burada faideli bilgilerle birbirimizi bilgilendirmemiz daha güzel degil mi?

    hepiniz cümleten hosgeldiniz...

#19.04.2006 19:39 0 0 0
  • leotombak abi hangisi daha kötü hala kavramis degilim, bizim bigi gurbetci olmak mi yoksa, kendi ülkende gurbeti yasamak mi?

    ben Türkiye nin havasini teneffüs ediyorsun diye seni daha sansli buluyorum, bu soguk ülkenin soguk insanlariyla olmaktansa,Türkiye nin en ücra kösesinde de olsa, ayni dili konustugum, ayni duygulari paylastigim insanlarla olmayi tercih ederim..

    neyse herzaman yaptigim gibi yine konuyu dagitmayayim, sonucta cok az kisi yapilan bi kac saatlik ucak yolculugundan sonra hayatinin tamamiyle degistigini, tüm akrabalarini, arkadaslarini, sevdiklerini, ilini, ilceni, dilini geride birakirken düstügün dipsiz kuyuyu anlayabilir, anlatabilir...

    Sükür halimize, beterin beteri var
#19.04.2006 19:50 0 0 0
  • Sıkıntı insanı her türlü yola itecek çok büyük beladır. Ondan kurtulmak çok zordur. Sıkıntıya kapılabilmek için her hangi bir sebep olması gerekmiyor. Hiç sebep yokken de sıkıntıya kapılabilir insan. Böyle durumlarda en iyi ilaç Allah c.c anmaktır. O herşeye kadirdir. Her musibet ve beladan da bizi ancak o kurtarabilir. Allah razı olsun. Bir ömür boyunca kimsenin sıkıntılı olmayacağı mutlu bir yaşam dileği ile.
#19.04.2006 21:07 0 0 0
  • gulcan kardeşim sen benim ne anlatmak istediğimi iyi bilirsin. Allah bütün inananlara daha büyük sıkıntı vermesin inşallah. Bu arada boş geçmeyelim.

    Bir hadis:

    Enes İbn-i Mâlik radiya'llâhu anh'den şöyle rivâyet edilmiştir:
    Hazret-i Enes demiştir ki: Nebî salla'llâhu aleyhi ve sellem, (çocuğunun) kabri yanında (avaz avaz) ağlamakta olan bir kadının yanından geçmişti de o kadına:
    - (Ey emetu'llâh! Ey Allâhım mahlûku kadıncağız!) Allâh'ın gadabından kork! ve sabreyle, (çığlık koparma!) buyurdu. Kadın:
    - Haydi benden uzaklaş, sen benim musîbetim ile müsâb değilsin ki, demişti. Halbuki kadın, Resûlullâh sallah'llâhu aleyhi ve sellem'i tanımıyordu. Kadına denildi ki:
    - Bu zât, Nebî salla'llâhu aleyhi ve sellem'dir. Bunun üzerine kadın, Nebî salla'llâhu aleyhi ve sellem'in (hâne-i Saâdetleri) kapısına geldi. Kadın, (saray kapıları gibi) Peygamber'in kapısı yanında kapıcılar, gözcüler bulmadı. (hemen huzûra girdi.) Ve:
    - Yâ Resûlullâh! Seni bilemedim, (beni affediniz) dedi. Resûlullâh:
    - Sabrın kemâli, musîbetin birinci darbesi sırasında (tahammül edebilmek) dir, buyurdu.
    Peygamberizin öğütüne uymak lazım. Selametle.
#19.04.2006 23:19 0 0 0
#19.04.2006 23:57 0 0 0
  • ARKADAŞLAR HEPİNİZ GERÇEKTEN ÇOK İYİSİNİZ VE BU DEĞERLİ PAYLAŞIMLARINIZ İNSANLARIN GERÇEK GÖZLERİNİ AÇTIRIYORSUNUZ BENDE SİZLERE BİRAZ PEYGAMBER EFENDİMİZDEN KONUŞMAK İSTİYORUM AMA İÇİMDEN GELDİĞİ KADARIYLA.......




    O GÜZEL NURUYLA İSLAMİYETİ YAYAN VE HER TÜRLÜ ZORLUĞU AŞAN O GÜZEL PEYGAMBER EFENDİMİZ DEĞİLMİYDİ.EVET AÇ KALDI, YERDE YATTI,TAŞLANDI, KANLAR İÇİNDE KALDI,GÜNDÜZ İSLAMİYET İÇİN,GECE RABBİ İÇİN İABADET VE İTAAT EDEN O GÜZEL PEYGAMBERİMİZ DEĞİLMİYDİ.İŞTE BUNLARI HER TÜRLÜ SIKINTIYA GÖĞÜS EREN NURLU YÜZÜ İLE HEP SABRETTTİ..BU KONUDA HERKESS AMA HERKES PEYGAMBER EFENDİMİZ KADAR HİÇ SIKINTI ÇEKMEDİLER OYSA YÜCE RABBİM ONUN O GÖZLERİNİN HATIRI İÇİN DÜNYAYI YARATTI İSTEYSEYDİ HER ŞEYEİİ YERDİ İÇERDİ SIKINTI NEDİR BİLMEZ OLURDU AMA O NE GÜZEL BİR PEYGAMBERDİKİ BİZE ÇOK GÜZEL BİR ÖRNEK OLDU..KUSURA BAKMAYIN DAHA FAZLA YAZAMIYACAMM...SELAMETLE

    noimage


    CANIM SANA KURBAN OLSUN YA RESULLAH..





    noimage
#20.04.2006 09:37 0 0 0
  • Allah razı olsun
#12.05.2007 09:35 0 0 0
  • ("Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahil aliyyil azîm" okumak, 99 derde devadır. Bunların en hafifi sıkıntıdan kurtulmaktır.)

    Allah razı olsun .
#09.04.2010 17:34 0 0 0