Fare Kapanı

Son güncelleme: 04.11.2022 19:28
  • FARE KAPANI (Lütfen Sonun Kadar Okuyunuz)
    Evin minik faresi,
    duvardaki çatlaktan bakarken
    çiftçi ve eşinin mutfakta bir paketi açtıklarını gördü.
    Kendi kendine:
    -"İçinde hangi yiyecek var acaba ?" diye düşündü.
    Bir süre sonra gördüğü paketin bir fare kapanı olduğunu
    anladığında yıkılmıştı.
    -"Evde bir fare kapanı var!, evde bir fare kapanı var!"
    diye bağırarak telaşla bahçeye fırladı.
    Minik fareyi telaş içinde gören tavuk, umursamaz ve bilgiç
    bir tavırla başını kaldırdı ve gıdakladı:
    -"Zavallı farecik...Bu senin sorunun benim değil. Bana bir
    zararı olamaz küçücük kapanın" dedi.
    Tavuktan destek bulamayan farecik bu sefer telaşla domuzun
    yanına koştu ve,
    -"Evde bir fare kapanı var!, evde bir fare kapanı var!" diye
    adeta çırpındı.
    Domuz anlayışla karşıladı ama,
    -"Çok üzgünüm fare kardeş ama dua etmekten başka yapacağım bir
    şey yok. Dualarımda olacağından emin ol" dedi.
    Minik fare çaresizlik içinde ineğe döndü ve ,
    -"Evde bir fare kapanı var, evde bir fare kapanı var!" dedi.
    İnek ;
    -"Bak fare kardeş, senin için üzgünüm ama
    beni ilgilendirmiyor." dedi.
    Sonunda farecik, başı önde umutsuz şekilde eve döndü. Çiftçinin
    fare tuzağı ile bir gün tek başına karşılaşmak
    zorunda olduğunu anladı.
    O gece evin içinde sanki ölüm sessizliği vardı.
    Minik farecik aç ve susuzdu. Tam yorgunluktan gözleri
    kapanacaktı ki birden bir ses duyuldu.
    Gecenin sessizliğini bölen gürültü,
    fare kapanından geliyordu.
    Çiftçinin karısı, ne yakalandığını görmek için yatağından
    fırladı ve mutfağa koştu.
    Karanlıkta kapana, zehirli bir yılanın kuyruğunun kısıldığını
    fark edememişti.
    Kuyruğu kapana kısılan yılanın canı yanıyordu ve aniden
    çiftçinin karısını ısırdı.
    Çiftçi, karısını apar topar doktora götürdü.
    Doktor, zehiri temizledi sardı. Çiftçi karısını eve
    getirdi, yatırdı. Karısının ateşi yükseldi ve bir türlü
    düşmüyordu. Kadıncağız ateş ve ter içinde
    kıvranıp duruyordu.
    Böyle durumlarda taze tavuk suyunun gerekli olduğunu herkes
    bilir, çiftçi de bıçağını alıp bahçeye koştu.
    Karısı taze tavuk suyu çorbasını içti, biraz kendine geldi.
    Karısının hastalığını duyan komşular ziyarete geldiler.
    Onlara ikram etmek için çiftçi domuzunu kesti.
    Çiftçinin karısı gittikçe kötüye gidiyordu.
    Yılan, belli ki çok zehirliydi. Birkaç gün sonra
    çiftçinin karısı iyileşemedi ve öldü.
    Cenazesine çok sayıda kişi gelince hepsine yeterli et
    sağlamak için çiftçi ineği mezbahaya yolladı.
    Fare tüm bu olanları büyük üzüntü ile duvardaki deliğinden
    izledi. Birisi, sizi ilgilendirmediğini düşündüğünüz
    bir tehlike ile karşı karşıya ise hepimizin aynı
    tehlikede olabileceğini hatırlayalım. Hepimiz yaşam denilen bu
    yolculukta yer alıyoruz.
    Diğerimiz için bir gözümüzü açık tutmalı ve
    diğerlerini cesaretlendirmek için çaba
    harcamalıyız.
    Okuyan Değerli Dostların Güzel Gözlerine Sağlık...
#01.05.2006 16:03 1 0 0
Ice Ice foto
  • Ellerine saglik paylasim icin...

#01.05.2006 16:39 0 0 0
  • abş gerçekten çok güzel bir hikaye bu

    hergün hayatımızdaki biçokşeye umursamaz tavırlar görüoruz ve bizde yapıoruz bundan sonra daha dikkatli davranmalıyız başkasına gelecek sandığımız zarar bize de ugrayabilir
#01.05.2006 16:46 0 0 0
  • Teşekkürler Derman abi
#02.06.2007 20:58 0 0 0
  • Allah razi olsun cok ibret verici bir olay ellerine yüregine saglik insaallah Rabbimin izniyle ders aliriz
#04.06.2007 12:24 0 0 0
  • Paylaşım için Teşekkürler Ellerine Emeğine Sağlık
#04.11.2022 19:28 0 0 0