Ben Annabell Lee
Hiç kimse düşünmedi
Poe’dan Sonra beni
Kaybolup gitti mezarımın yeri.
Ve şimdi
Burası yine bir deniz ülkesi
Ben Annabell Lee
Camımdan seyrederken
Azgın denizi
Kutsuyorum hepinizi
Sizi ve yüreklerinizdeki
Sevginizi
Bilenler iyi bilir ki
Şairler yaşadıkça yaşayacak
Annabell Lee.
Telaşa hiç gerek yok. Ben zaten kalıcı değilim.
Geçerken şöyle bir uğramıştım hayatına.
Çok yakında yolcuyum. Bilmeni isterim.
Fazla sürmez. Yeniden yerine oturur taşları,
Gelişimle bozmuş olduğum düzenin.
Sen, seninle kalırsın yeniden.
Ben, beni alır giderim.
Bir sabah olacak bu lanet şehirde.
Ezanlar okunurken kalkacağım.
Bohçamı hazırlayıp tez elden.
Son kez,
Ve bir daha dönmemecesine çıkacağım evden.
Ardımdaki kapı kapanırken sessizce,
Serin bir rüzgar esecek denizden.
Sonra…sonra herşey yolunda gidecek.
Göreceksin;Bir gün,
Terkedeceğim bu"şehri Istanbul"u
Beni seven ardımdan gelsin diyerek.
Bak,
Bu husus çok önemli.
Su uyur amaaaa
Asla uyumaz taharri örgütleri.
Önce…
Zirvedeki karanlığa alet ederler seni.
Övgüyle yumuşatır,
Beklerler çözülmeni.
Sen aş peşinde, sen ekmek derdinde.
Sen inlerken hasta..
Banda alırlar sesini.
Bilemem sonrasını!
Gurur mu duyarlar ulusça senden…
Yoksa….şişirirler mi enseni.
Mezara da koyabilirler diri diri…
‘HAM’ da yapabilirler seni
Kayıt dışı ekonomi gibi.
Bilenler iyi bilirler.
Boş gider aslında
Ama, hep dolu döner.
Haydarpaşa dan kalkan
Bütün trenler.
Eskilerin üstüne
Tünedi.
Yeni gelenler.
Doldu sokaklar
Doldu taştı mahalleler.
Bilenler iyi bilirler.
Haydarpaşa’dan
Şehre girenler
Hep aynı şeyi düşler.
Geldikleri andan sonra
Ekmek parasına değil
Artık
Dönüş biletinedir
Dövüşler.