Büyük bir şiir yazmak istiyorum.
Patlayan bir fırtınanın ardından,
Kayalardan fışkıran hayat gibi
Büyülü ve vahşi
Ömrüm, bana bağışla bu şiiri.
Kumsalı döven denizlerden,
Nasıl beyaz ve ince köpükler doğarsa,
Öyle...
Beyaz ve vahşi,
Vahşi ve ince.
Ömrüm, bana bağışla bu şiiri.
Bileğimden hışımla doğan,
Kelimelerin güneşi,
Aydınlatmalı birden yangın hızında
Hayatın gölgeli, kuytu yerlerini.
Ömrüm, bana bağışla bu şiiri.
Ağlayan bir bebeğin sesi,
Buluşmalı vurulan bir gencin haykırışıyla.
Ve... bir damla kan sıçramalı,
Bu buluşmada, bebeğin alnına,
Sıçramalı ki...
Ömrüm, bana bağışla bu şiiri.
Akan bir ırmak sessizce girince,
O şiire.
Akan bir ırmak olmalı gene,
Ama bir farkla,
Kabarıp coşarak ve sürükleyerek birlikte kayaları bile.
Ömrüm, bana bağışla bu şiiri.
Bir kelebek.
Küçük bir kelebek,
Kanatları koparılmış, ölüm renginde,
Uçabilir mi eski inceliğiyle.
Uçabilmeli, o şiirde.
Kırlarda değil, ateşin üstünde hem de.
Ömrüm, bana bağışla bu şiiri
Büyük bir şiir yazmak istiyorum.
Ağlayan bebek, vurulan genç kadar sahici.
Kelebek ve ölüm kadar güzel ve korkunç.
Hayat kadar, hayat kadar
Büyülü, ince ve vahşi.
Ömrüm, bana bağışla bu şiiri.
Alıntı:
"Büyük bir şiir yazmak istiyorum.
Ağlayan bebek, vurulan genç kadar sahici.
Kelebek ve ölüm kadar güzel ve korkunç.
Hayat kadar, hayat kadar
Büyülü, ince ve vahşi.
Ömrüm, bana bağışla bu şiiri."
Değerli dostum,
Bu güzel şiir için size çok teşekkür ederim.