Abla sözleri - abla sevgisi güzel sözler - ablaya resimli güzel sözler - abla şiirleri resimli - abla ve kardeş resimleri
Beni güler yüzünden mahrum etme
Bırakma sensizliğin boşluklarında
Sar beni yaşama sevincin ile
Ölümü dost bildiğim karanlıklarda
En ince yerinden kopmuştu
Yaşamın ipi avuçlarımda
Ölüm, hep beklenendi
Kaçınılmaz bir sondu,
Gençliğimin en güzel zamanlarında.
Bir boşluktan ibaretti her şey
Seni tanıyınca güzelleşti
Günün doğan her sabahı
Ve yüzüm ilk defa güldü
Hüzünlü aynalarda..
İyi ki varsın
Ölümün kıyılarında
Yaşama sımsıkı sarılan
Hüzünlerimi dost bilen
Güler yüzlü, neşeli ablam'a
--------------------------
Yuva
Aaa abla gelmiş, hoş geldin abla
N'olur beni seç abla beni beğen ben gezdireyim sana yuvamızı
Bak bu geniş kapı sadece siz geldiğinizde açılır abla
Biz yandaki daha küçük kapıyı kullanıyoruz
İlk gelenler hep bu büyük kapıdan girerler abla
Beni ilk getirdiklerinde bu kapıdan girmiştim bende
Yukarıya çıkan merdivenler yataklarımızın olduğu yere çıkıyor
Görmek ister misin abla
Tozundan görünmeyen halı kaplı basamakları çıktık
Yanımda yürüyordu küçük kız kaderine yürür gibiydi
İçime yürüdü, acıma hissini kaybeden kader
Bir yuvada postal sesi gibi içime işledi, sade bir keder
Burası benim yatağım abla bu da dolabım
Arkadaşımın benden daha güzel kıyafetleri
Olsun zaten ben onu hiç sevmiyorum pis o abla
Geçen öğretmen kızdı zaten ona şunda da bit buldu
Sopa yedi öğretmenden hep bitli ki o
Ben her gün yatağımı kendim topluyorum abla
Yemek yemedim bugün abla yemiycem memede küstüm
Memed bana küfretti abla itekledim onu salıncaktan diye
Ama o da beni bindirmedi salıncağa abla
Bakışları allak bullaktı konuşmaları ondan beter
Daldan budaktan ne kadar konu varsa sanma ki biter
Yanıyor iç yangını diline veriyor acısını cıs konular var
Kalanı hepsi uluorta ayan beyan dilinde pelesenk olmuş
Derslerine bakıyorum iki dakika, okumak istemiyor
Yazmaya hiç niyeti yok, belli ki derslere verememiş kendini
Geride belki de yaşıtlarından, oğlumun aynı yaşta oysa
Sinirli bir hal çöküyor üzerine canı acıyor besbelli
Üstelemiyorum
Bugün, "ali top at" yazsa yeter
Yarın Yarın yok ki bu yuvada Varsa da
Haberi olmaz, bu çocuklarında kalbe ihtiyacı olduğundan
Akşama kadar kâh oyun, kâh sohbet, azıcık ders
Biraz olsun dağılıyor yalnızlık
Biraz olsun mutluluk öpüyor yanaklarından
Nasıl banyo ediyorsunuz diye soruyorum
"banyomuz var abla bizim
öğretmen çağırıyor bizi anneler geliyorlar
utanıyorum abla bazen, hepimiz bir giriyoruz
banyomuz biraz da soğuk abla ellerimizi tutuyoruz
ellerimiz üşümüyor abla"
Gerisinin hesabını ben yapıyorum zaten
Akşam güneşi vuruyor yüzlerimize
Gitme zamanı geldi çoktan
Bu yuvada akşamları nasıl geçer ki
Hani mutsuz evliliklerin olduğu evler
Gitmek istemeyen ayaklar geliyor aklıma
Yine akşam diyenlerin sesi
Tutunuyor eşarbımın uçlarına
Sıcacık evlerinde soğuk yüzler beliriyor
Bir tarafım har bir tarafım kor oluyor kızın bakışlarında
Gidiyor musun abla yine gelecek misin.
Abla elini tutabilir miyim bir defa.
Hani saçımı okşadın ya canım çekti abla.
Bir defacık tutayım abla.
Sarılmak demek sarsılmak demek bu yuvada
Sarılmaya gücüm kalmadı oysa.
Abla yeniden gelirsin değil mi.
Biliyor musun abla bu kapı çok geniş.
Keşke bu kadar büyük olmasaydı.
Öyle çok gelen oluyor ki
Belki de kapı bu kadar büyük olmasa
Abla bişey söylesem
Suskunluk çöküyor gözlerini toprağa dikiyor
Abla sana anne diye bilir miyim
Ölümün öldürüldüğü bir akşama doğru
Son bir yürüyüş benimki gayrı
Lütfiye Bulhaz Sevinç
-----------------------
Özlemin Zor Geldi Abla
Her seni düşündüğümde bitsin bu hasret diyorum
Sensiz yapamıyorum biliyorsun abla
Sen gittin ya gelirsin diye kapılarda bekliyorum abla
Gel ne olur çıkıp gel yalnız bırakma bizi
Bizi hasret bıraktın gecenin karnlığında gittin
Hasretin özlemlerin zor geliyor bize
Gelir umutuyla beklerim seni geceleri
Meydan okudum hasrete acılara
Elinden tutup kadere yüreğinde isyan ettik
Umudum sendin sende unuttun gittin abla
Yollarda seni aradım bulamadım
Sen beni unutsan ben seni unutamdım abla
Sensiz geçen geceler sabahlar olmuyor
Geceleri yatağımda seni düşünür hayal ederim
Hayatın acıda olsa yüreğin acılarla dolsada
Ölüme meydan okudun acı dolu hayatta
Seni aradım hayırdım sesimi duyuramadım
Sana acıları yaşatanlar hayatları senden beter olsun
Sevgili ablama...
biliyormusun,ben senden önce öleceğim
arkamda ne bıraktım,hep merak edeceğim
arkamdan ağlayacak,üç-beş kişiden birisin
sevgi bir tarikatsa,bilki onun pirisin
söyle kardeşlerime,boşa ağlamasınlar
ben fani,toprak baki,hep böyle yaşasınlar
mezarımın başına,dikiversen bir takoz
tabutumu el yapsın,olsalarda marangoz
çağırdı beni mevla,yürüyorum emrine
bir sırdaş olurmusun,o bedbahd gelinine
söylersin karıma,oğluma,bisiklet alsın
adının ardında hep benim soyadım kalsın
kızım hep istemişti,alamadım bir bebek
saçında altın rengi,elbisesinde ipek
ben mahvoldum,süründüm,bari onlar gülsünler
eceliyle öldü de,onlar öyle bilsinler
anama yazmak isterdim,off,yazamıyorum
hayatımı mahvetsede,ona kızamıyorum
şunu bil ablacığım,acımı dindirensin
ruhum ölmek istiyor,beden nasıl dirensin?
doyamadım dünyaya,gençliğe doyamadım
mutluluk yokum dedi,ama ben duyamadım
çektiğim bu çileye,bir isim koyamadım
bak geldi,buldu ecel,sonunda adım,adım
Çocuğum var dediğin günlerden çok önce çocuğun oldum.
Kanatlarını açtın her defasında o küçücük bedenime abandın.
Seni ben en minik zamanlarımda tanıdım, en korunmasız.
Nefes alışımın nedenini, oyunlarımla özdeşleştirdiğim,
Ölmek terimine büyümek kadar uzak olduğum zamanlarımda...
Hep sen vardın, hep ablaydın hep anaydın çocukluğuma...
Yılların acılarını içine akıttığım yüreğimi, büyüteli bir hayli zaman geçti,
Ama şöyle dönüpte bakakaldığımda çocukluğuma;
Sadece yıllanmış bir şarap gibi duran anılarım ve sen varsın bütün yaşamışlıklarımda.
Fedakarlık dediğim, kendinden feragatlarını hep bana sunman gerekirmişcesine,
Sana yük olmuşluğum, ve kalbini acıtmışlığım var yaşamımın her deminde.
Bir özür kelimesi sarfedemem kusura bakma, yetmez hiçbir kabahatime.
Sana, özrümü kendi canımla ödeyebilecek kadar tutkulu
Sevginden vazgeçemeyecek kadar acizim.
Hatırlıyorum...
Evimizin salonunda evliliğe ilk adımını atıyordun
Oyun gibi geliyordu herşey, ve oyun gibi gidiyordun ablam
Ardından bakarken çocuk gözlerim, kalbini bana rehin bırakıyordun
Aslında giden sen değildin, bendim kendimden
Büyüyordum farkında olmadan, büyüyordum hayata
Geri dönmeyeceğini düşünüyordum, evlilik böyle birşeydi kendimce
Ama sen yine geldin fakat ben gitmiştim bu sefer.
Bir daha asla geri dönülmeyecek, hep özlenecek bir gidişti bendeki.
Yaralı yanlarımı saramayacak kadar çocuk ellerim, şimdi yetişkinse de
Yaralarım aynı yaralarım.
Saramadığım, kanamasını durduramadığım, beni sancıtan yaralarım.
Emanetin hala içimde ama,
İlk aldığım kadar tertemiz, sevgi dolu, kocaman bir yürek.
Sana söyleyemediklerim vardı hep içimde
Utangaç bir çocuktum biliyorsun tüm hayatım boyunca
Duygularımı içime gömüyordum, korkuyordum görülmesinden, kirletilmesinden
Fırtınalar kopan yanlarım oluyorsa da,
Dalgasız, dümdüz bir deniz uysallığında görünüyordum.
Yorulup yere düştüğümde hep sana güveniyordum ablam
Sen varken korkmadım hiçbir korkunç kaderden
Ne getiriyorsa hayat onu yaşadım ve ne varsa önümde atıldım üstüne
Çünkü sen vardın, hem çocukluğumun hemde yetişkinliğimin yanında.
Bana kızdığın anlarda içime ağladım boyuna,kanadım yüreğime
Belli etmedim sana hiç ama uyumadım günlerce.
Beni böylesi benden çok seven, yaşamıma iz düşüren,
Sen benim anne yanımsın,
Ne sana susuzluğumu giderecek kadar büyümüşlüğüm
Nede senden uzaklaşacak kadar özgürlüğüm var.