Şiddet - Sosyoloji

Son güncelleme: 21.02.2011 21:19
  • şiddetin sebepleri - psikoloji konu özeti - şiddetin bireysel ve toplumsal boyutlarıŞiddet olaylarının artması üzerine, yetkili yetkisiz herkes konu üzerinde yorumlar yapıp kendilerince çözümler önermektedir Dikkat edilirse, yapılan konuşmalar genellikle tek yönlü, sadece içi boş çerçeve niteliğinde ve yüzeyseldir Bir sorunu incelerken çok boyutlu bakmayı öğrenmek kaçınılmaz görünmektedir
    Aslına bakılırsa, şiddet hiç birimiz için sürpriz olmaması gereken bir sorundur Bu kültür ve coğrafyada yaşayan bizler için şiddet, her gün ve her an yaşanabilen ve son derece kanıksanmış bir olgu gibidir Şiddetten gelen çığlığı çoğu zaman duymayız Duymadığımız için de anlamak ve yorumlamak derdimiz olmaz Bir de bize dokunmayan yılanla aramızda sorun olmadığı için şiddet rüzgarlarından etkilenmeyiz çoğu zaman.

    Şiddetin bireysel ve toplumsal boyutları olduğu gibi, psikolojik, sosyolojik ve kültürel yönlerden incelenmesi gerektiği ortadadır Okuldaki şiddetin daha çok ergenlik dönemindeki bireyler arasında olduğu anlaşılmaktadır Bu anlamda ergenlik döneminin özelliklerini yakından bilmek gerekmektedir Ergenlik dönemi, çocuklukla yetişkinlik arasındaki geçiş dönemini kapsamakta olup, yaklaşık 11-12 yaşlarında başlamakta ve 20'li yaşlarda tamamlanmaktadır Her ne kadar belirli yaş diliminden söz edilse bile, ergenlik döneminin aslında karakteristik özellikleri itibariyle ileriki yaşlarda da sürebileceği ifade edilmektedir Hatta çeşitli uzmanlar toplumumuzu "ergen toplum" olarak isimlendirmektedirler
    Ergenlik döneminde aşırı derecede duygusallık egemendir Buna paralel olarak sıklıkla, can sıkıntısı, alınganlık, öfke patlamaları, inatçılık, ilgi dağınıklığı görülür.

    Ayrıca bu dönemde kişi, her şeyi eleştirme ve beğenmeme eğilimindedir; bir yandan da hayatı, çevresinı ve kendini sürekli olarak sorgulamaya başlamıştır Genel olarak ifade etmek gerekirse, bu dönemde kimlik arayışı yaşanır Bir ergen için temel soru "Ben kimim?" şeklinde ifade edilir Bu dönemde arkadaşlık ilişkileri de duygu yoğunlukludur Fanatik bir arkadaşlık anlayışı vardır Öyle ki, bir yandan arkadaşı için doğru-yanlış diye düşünmeden pek çok fedakarlık yapabilir; onun borcunu öder, onun için kavgalara karışır, riskli durumlarda onu korur Diğer yandan da, çok küçük bir anlaşmazlık yüzünden arkadaşlığını bitirebilir İlişkileri, süreçleri ve duyguları abartma eğilimindedir Ergenin bir diğer özelliği de, benlik açısından ya çok katı ya da aşırı derecede gevşek olmasıdır Kimi zaman anlamsız konulara takılıp kalma, inatlaşma ve ısrarcılık yaşarken kimi zaman da hayranlık duyduğu kişilerle özdeşim kurarak dış etkilere aşırı derecede açık olur.

    Sosyolojik açıdan bakıldığında da, toplum katmanları arasında yaşanan gerginlikler, medya kuruluşlarındaki uyduruk programlar, mafya dizileri şiddeti körüklemekte ve adeta meşrulaştırmaktadır Bireyler olarak, istesek de bu kirlenmeden kendimizi kurtarma şansımız bulunmamaktadır.

    Sosyolojik faktörlerin şiddet için uygun bir zemin hazırlaması ve tetikleyicilik yapması ile ergenin gelişim dönemine ait psikolojik özellikler bir araya gelince şiddet olaylarının yaşanması çok da şaşırtıcı sayılmamalıdır.

    Şiddet olayları ile ilgili olarak belki de en ağır sorumluluk eğitim kurumlarına aittir Eğitim kurumlarının sorumluluğunu bir başka yazının konusu olarak ele almakta yarar bulunmaktadır Değerler ve kişilik eğitimini başaramadığı anlaşılan eğitim kurumları, bu etkisizliğini gerçekçi bir şekilde sorgulamak zorundadır.


    alıntı
#21.02.2011 21:19 0 0 0