Usta biliyor musun?
''Süsle beni ey aşk! Geçtiğin yerleri öpüyorum'' deyişinden bu yana
hiç üşümemiştim ayaz çağlar arasında.
Korkmamıştım meydan muharebelerine yalın yürek girmekten.
Ama şimdi, Kızıl Deniz'in ötesinde boğuluyor kabuğuna sığmayan hülyalarım.
Yankısızlığımda bir gece ''sus'' oluyor gömülü umutlarıma.
Zulmetin iflah olmazlığından esiyorum divaneliğine.
Kanıyorum utangaç karanfilleri basarken sermest yarama.
Ki ben Rüzgar'ım! Seni bulmadan ıslatamam kanatlarımı.
Savuramam ıslığımın damlalarını ıslak yanışlarına.
Gardiyanıyım sakıncalı aşkların! Tutuklayamam seni tutuklanmadan ben.
Ki sen Aşk'sın! Göçemezsin Sürgün Kentler'e sesi üç noktalı esişime
ölü toprağı serperek.
Katillerini vuramazsın üç bölümlük oyun bitmeden, perde kapanmadan.
Ki sen kalbimdeki bıçak sırtısın!
Kıyamazsın güneş saklısı saçlarıma, saçlarım gülüşünü öpmeden ey Aşk!
Seferini bitiremediğim müebbet düşmeleri, çürümüş çatık kaşlarıma mühürlüyorum.
Esişimi astığım mum iplikleri yol-yordam bilmeyen rüyalarıma darağacı oluyor.
Doymasamda kaçışlara, seni geri çekilmeye kıyamıyorum.
Yani beni, yani içimi, yani intiharlarımı...
Bendesin, sendeyim! Usta be!
Aşıkken ölmeden yaşayabiliceğim bir yürek var mı?
Gülmek istediğimde yüzümü rehin vermemi istemeyen bir gök tanıyor musun?
Ey Aşk! Seni susmak için şiirlerimin bileklerini kesiyorum yirmiüçbin asırdan beri.
Sonra bir hastahanede gözümü narkozlara yatırıyorum.
Beyhude ölmüyorsun, susuyorum
Sana gizli gizli eserken ispiyoncu yüreğim beni ihbar etmiş sabıkalı mevsimlere.
Şimdi, galeyana getirilen tipilerin sorgularındayım.
Oysa suskunluğum itiraf edemediklerimden ibaret:
Aşığım, tehlikeliyim, Aşk'a tanığım ve Aşk'tan sanığım.
Ben ki lanetlenmiş Kasırga Kavmi'nin tek varisi, Rüzgar'ım. SUSTURUN BENİ!..
Ki sen Aşk'sın! Göçemezsin Sürgün Kentler'e sesi üç noktalı esişime
ölü toprağı serperek.
Katillerini vuramazsın üç bölümlük oyun bitmeden, perde kapanmadan.
Ki sen kalbimdeki bıçak sırtısın!
Sana gizli gizli eserken ispiyoncu yüreğim beni ihbar etmiş sabıkalı mevsimlere.
Şimdi, galeyana getirilen tipilerin sorgularındayım.
Oysa suskunluğum itiraf edemediklerimden ibaret:
Aşığım, tehlikeliyim, Aşk'a tanığım ve Aşk'tan sanığım.
Ben ki lanetlenmiş Kasırga Kavmi'nin tek varisi, Rüzgar'ım. SUSTURUN BENİ!..harika olmus emegine saglikkk
sözcükler yeter mi içinizdeki acının şiddetini anlatmaya(?)
Hangi densiz demiş; zaman her acıya ilaç
, zaman kendine çare bulabilmiş mi ki; olabilsin dertlere ilaç!..
Zaman ancak olgunlaştırıyor benim bahçemdeki meyveleri, ya da sararıp
zaman için de yok olacak güllerin gelişmesini
Ama asla çare olamıyor ne içimdeki dertlere,
ne de çığlık atamadığım gecelere
Pare pare bölünüyorum gecenin en zifirisi dünyama bulaştığında
Ve bedenim, arınamıyor acının şiddetinden
Dörtnala koşan çaresizlik büküyor belimi,
dudaklarım lal olmuş diyemiyor ki artık yeter!..
Suspus olmuş gece gibiyim; sözcükleri asmışım ay'ın ücra bir köşesine,
en güzel düşlerimi gizlemişim dağların aradın da ki ulu çınarın göğsüne ve
kurban vermişim en ihtişamlı çağımı,karanlıkların prensi olan geceye
Artık masallar anlatmak neye yarar, gökkuşağının tüm renkleri siyaha çalarken
kendini kandırmak koca bir yalan
Edilen hangi yemin tutuldu ki acıları son buldursun bu sahte zaman
İzaha lüzum kalmadı; konuşmak anlamsız artık ve beden,
metruk bir şehir gibi ak sanılan çarşaflar arasında
Benlik, kabullenmenin arifesin de, ama geç kalmışlığın ertesinde ve
acımasızlığın kol gezdiği hayatı bir solukta çekiyor ciğerlere
Şimdi hangi yemin rücu eder aslına, hangi sözcük aldığını getirip bırakır kapıma?
Her söylenen yalan soğuk bir hançer gibi sokulurken bağrıma;
dışarıya bahar gelmiş diyorlar, o da ne?
Şimdi tüm mevsimler hazan mevsimi, baharlar çoktan solmuş,
bu dert benim kime ne!..
Gecenin karanlık yüzünde gördüğüm o aydınlık nokta gündoğumunda anlamını
yitirecek nasılsa.
Ruhlara paylaşacak gökyüzü bile kalmayacak, parsel parsel satacaklar
tükürdüğümüz nefesleri.
Ufal(an)dıkça devleşen, karikatüre mal olmuş suratları suya tutsak
akar mı boyaları?
Gitti gidiyor. ''El''den ne gelir...
Üç tarafı denizlerle çevrili bu suskunluğun açık arttırmaya çıkarıldığını
görmüyor muyuz?
Satıyor... Sattı
Ben vazgeçiyorum, sen büyütür müsün yarınlarımı benim yerime?
O kadar intihar ettim ki yaşamaya mecalsizim
Sen düşlerimdeki büyük Bense düşlerle büyüyen asılsız bir küçük..
Dudakların ikiye bölünür konuştuğunda. . .
Gözlerinin ikiye bölündüğü gibi baktığında. . .
Gittiğinde de böldüğün gibi bizi iki yarıma;
Ortadan . . Çok parçaya . . .
'bu ışte bir ilizyondur sevgili;
Şapkadan tavşan çıkarmalar senden sonra ahmakca kabul edilmeli!!