Aşkı Angut Gibi Yaşamalı İnsan

Son güncelleme: 18.05.2011 15:23
  • Birbirlerini acılarından tanıdılar. Derin bir ormanda kaybolmuşluklarının ardından, cennetten koparılıp çalınmış bir göl kıyısında karşılaştılar. Önce uzun uzun baktılar gözlerine. Aralarında yapılmış, gizli bir anlaşmaya uyar gibi yürüdüler sonra aşkın onlara sunduğu hayata..

    Aşk; birlikte yapılan bir deneme uçuşuydu onlar için… kendi içinden defolup gitmek, bir başka iç’te yeniden yürümekti. Tek iken bile yalnız olmamaktı… çekinmeden içilen bir ruh zehriydi… mağlubiyetin zaferiydi… gözün değil, beynin gördüğüydü… tüm güneşlerin senden batıp, sevdiceğinden doğmasıydı… her şeyle hiçbir şeyin bitmeyen dansıydı… katiline, yar diye bakmaktı aşk…

    Çok sevdiler bu aşkı. Aşk da onları sevdi. Körpecik bedenleriyle, adeta gökyüzünde süzüldüler. Bir masal ülkesinde yaşayan prens ve prenses gibiydiler. Daha çok gençtiler.

    Derken, ellerinde çirkin silahlarıyla aşk avcıları geldi! Bir ağacın arkasına saklandılar. Cennetten koparılmış o gölün kıyısında gezinen iki küçük, körpe aşığa nişan aldılar. Önce prensese çevirdiler namluyu; tereddütsüz bastılar tetiğe. Göğsünde bir saçma ölümle devrildi prenses kanlar içinde yere. Prens ne olduğunu anlayamadı. Önce ağlamaklı baktı sevdiceğinin ölü bedenine, sonrada ağacın arkasında saklanan aşk avcılarına... yüzünde katil bir gülümsemeyle seyretti onları aşk avcıları. Sonra saklandıkları yerden çıkarak yürümeye başladılar prense doğru.

    Prens onlara hiç aldırmadı. Gözünü ayırmadan ölü sevgilisine baktı. Birazdan öldürülme sırasının kendisine geleceğini biliyordu. Ama buna hiç aldırmadı. Kaçmadı… ölümüne sevmek, ona aşk diye kodlanmıştı. Sevdiceğinin ölüsünün başında öylece bekledi.

    Aşk avcıları yanına kadar geldi. Namluyu genç prensin kafasına dayadı. Genç prens, gözlerini yarinin feri sönmüş gözlerinden hiç ayırmadı. Baktı, baktı, baktı… aşk avcısı tetiğe bastı… kıpkırmızı bir kan aktı, aktı, aktı… ölüm sadece bir saniye yaşadı…

    Uzaklardan bir şarkı duyuldu “aşk ölmez biz ölürüz”

    Avcılar, ellerinde iki genç Angut ölüsüyle ormanın derinliklerinde kayboldu


    Not: Angut; ördekgillerden, tüyleri kiremit renginde, evcilleştirilebilen bir yaban su kuşudur. Bu kuşlar, tek eşli olarak yaşarlar ve ölen eşlerinin yanı başında, kendileri de ölene kadar bekler. Bu kuşlar, ölen eşinin gözlerinden gözlerini ayırmaz; kendi ölümüne kadar yas tutar.

    Dipnot: Keşke insanlar da aşkı böyle yaşayabilseydi ve aşk angutluktur demek, küfür gibi gelmeseydi…

    (Kahraman Tazeoğlu)
#18.05.2011 15:23 0 0 0