Sen aklını başına al da ,ömrünü , şu içinde bulunduğun bugün say.
Bak bakalım , bugünü de hangi sevdalarla harcıyorsun ?
Kah cüzdanını para ile doldurmak kaygısı ile, kah iyi yemek , içmek endişesi ile, bu aziz ömür geçip gitmede , her nefesde eksilmede.
Ölüm bizi , birer birer çekip alıyor , onun heybetinden , korkusundan akıllı insanların bile beti benzi sararıp durmalıdır.
Ölüm , yolda durmuş bekliyor. Efendi ise , gezip tozma sevdasındadır .
Ölüm kaşla göz arasında , onu hatırlamaktan bile bize yakın.
Fakat gaflete dalanın aklı nerelere gitmekte , bilmem ki ?
Teni besleyip , şişmanlamaya bakma , çünkü o , sonunda toprağa verilecek ,
mezar kurtlarına yem olacak bir kurbandır .
Sen gönlünü manevi gıdalarla beslemeye bak
Yücelere gidecek , şereflenecek odur ...
Bu leşe yağlı , ballı şeyleri az ver .
Sen ruha , manevi yiyecekler ver ,
yağlı ballı düşünüş , anlayış ,buluş gıdaları ver de ,
gideceği yere güçlü , kuvvetli gitsin..."
alıntı