...
ne kadar seversek o kadar hüzün hazırlıyoruz kendimize.dalıp eski günlerin gülümsemelerinden acılar çıkaracağız kendimize,ne kadar seversek.aşk mı denir adına,sevmek mi denir,adı nedir o çoşkulu zamanların,bilmiyorum.ne kadar yaşarsak o tanımı bir türlü bulunmayanı o kadar boşluklar dolduruyoruz hayatımıza.içleri hüzün,gözyaşı ve acıtan anılarla dolu olan..onun kokusu,onun elleri,onun adı,onu gözleri onun sesi ne kadar girerse hayatımıza o kadar acıtacaktır demektir ruhumuzu..ne kadar yaşarsak o deli çoşkuyu ne kadar yaşarsak o dudağı ne kadar yaşarsak onu,o kadar dolu o kadar tam o kadar hissedilir acılar hazırlayacağız kendimize.o gitmişken,bir akşam ansızın onun sesine benzetmek sokaktaki bir sesi-o gitmişken,fotoğrafıyla karşılaşmak bir dostun elinde-o gitmişken,başka bir tende görmek kokusunu-o gitmişken,onun adını seslenmesi bir annenin-o gitmişken,yani bitmişken tanımını yapamadığım,birden düşmesi aklıma varlığının..sevmek acıtıyor,gerçek olan bu sevgiden yana.hayattan yana ölüm ne kadar gerçekse.