Eşek Sütü Banyosu

Son güncelleme: 28.01.2012 23:46
  • eşek sütü ile banyonun yararları - eşek sütü banyosunun tarihçesiAntik çağlarda sabun henüz bilinmiyordu. Sabun yerine bakla unu, soda veya ince kil kullanılıyordu. Roma'da Cumhuriyetin son dönemlerinde asil tabakaya mensup kadınlar eşek sütünü keşfettiler. Bu dönemde cildi yumuşak ve beyaz yapan eşek sütü banyoları çok moda oldu.

    Plinio bir eserinde "Neron'un karısı Poppea, bu kıymetli banyolardan mahrum kalmamak için her seyahate çıkışında beraberinde 500 eşek götürüyordu'" diye yazmıştır.
    Yine çok eski devirlerde, Romalılar banyodan sonra vücutlarım zeytinyağı ile ovarlardı. Amaç, soğukalgınlığı, grip, nezle gibi hastalıklardan korunmaktı. Daha sonraları merhemler ortaya çıktı. Zeytinyağının kokusunu gidermek için kullanılan hoş kokulu maddeler katılarak yapılan bu merhemlerin değişik çeşitleri vardı.

    Merhemler genellikle banyodan sonra veya masaj sırasında kullanılıyordu. Gerek kadınlar, gerekse erkekler, bu hoş kokulu merhemleri saçlarına ve yüzlerine sürüyorlardı. İmparatorluk döneminde kadınlar, ağaran saçlarının beyazlığını gizlemek için boya kullanmaya başladılar. Bu dönemde ayrıca saçları sarartmak da moda oldu. Bunun için özel sabunlardan faydalanılıyordu. Bu sabunlar saçlara tatlı bir ateş kırmızısı rengi veriyordu
    Gereksiz tüyleri yok etmek için de yağ, reçine, zift yakıcı maddelerle hazırlanan bir karışım kullanılıyordu.

    Romalılar arasında oldukça yaygın olan bir başka güzellik malzemesi de "Splenda" adı verilen pembe renkte, muhallebi kıvamında bir maddeydi. Romalı kadınlar bu maddeyi yara izi ve lekeleri gizlemede kullanırlardı. Ayrıca, yüksek tabakaya mensup kadınlar "yalancı ben" yapmak için de bu maddeden faydalanırlardı. Zira o dönemde yalancı benler çok modaydı.

    Romalı kadınların kullandıkları güzellik malzemelerinin en önemlileri kirpik ve kaşların rengini koyultarak daha bir belirginleştiren, kirpikleri uzatan "sürme", "rastık" ve cilde renk veren "allık"tı.

    Türk kadınları göz makyaj ında sürme ve rastık kullanırlardı. Gözlerini sürmeyle belirginleştirir, bakışlarına derinlik kazandırırlardı.
    Kaşlarını koyulaştırmak içinse yine rastıktan yararlanırlardı. . İçyağı, civa, sürmen (bir taş) gibi maddeler katılarak hazırlanan beyaz süt görünümündeki "düzgün" ise cildlerine beyaz, pürüzsüz bir görünüm vermelerini sağlıyordu. Günümüzde de kimi kadınlar tarafından hâlâ kullanılmakta olan düzgün, içinde civa gibi son derece zehirli bir maddenin bulunması yüzünden uzun süreli kullanımı halinde dişlerde lekelere yol açabileceğinden zararlıdır.

    Türk kadınları el ve ayaklarına kına yakarlardı. Düğünden önce evlenecek kız için düzenlenen kına geceleri, düğün törenlerinin bir parçasıydı. Bu kına gecelerinde gelin olacak kıza mânilerle kına yakılır, kız da gene mânilerle karşılık verirdi.
    Yaşlı Türk kadınları beyazlanan saçlarına kına yakarlardı. Bu âdet bugünde devam etmektedir.

    alıntı
#28.01.2012 23:46 0 0 0