Metafizik Resim

Son güncelleme: 02.02.2012 23:05
  • metafizik resim akımı - metafizik resmin tarihçesi - metafizik resim ustalarıMetafizik resim, 1910 ile 1915 arasında çağını yaşayarak, Fütürizm'in dinamizmine bir tepki olarak doğdu. Antik'e karşı büyük bir özlem ile dolu olarak düş dünyasına nüfuz edip, bilinçaltı tezahürlerin sırlarını keşfetti. Bu akımın kurucusu Giorgio de Chirico (1880 doğumlu): "Çevremde modern ressamlardan uluslararası bir topluluk tam aptalca, artık tamamen eskimiş ve kısır sistemlerle eser yapmağı prensip edinmişlerdi. Ben yalnız başıma, Rue Campagne Premiere'dekı kederli atelyemde dört başı mamur bir sanatı, eskilerinden daha karışık ve bir sözcük ile bütün tehlikeye rağmen, bir Fransız sanat eleştiricisini böbrek sancısına uğratacak: Metafizik sanat'ı keşfettim."

    Gene Chirico "Biz metafizik ressamlar, metafizik dünyanın işaretlerini tanıyoruz. Hangi neşelerin ve hangi acıların bir kemerin içinde, bir sokak köşesinde, bir odanın duvarları arasında yo da bir sandığın içinde kapalı olduğunu biliyoruz Biz metafizik ressamlar, gerçeği kutsallaştırdık." diyordu.

    1917′de Ferrara'nın askeri bir hastanesinde yatan iki ressam, Carlo Carra ve Giorgio de Chirico, bu anlayışın başlıca temsilcileridir. Carra daha 1915′den önce Fütürizm'i bıraktı ve arkaik anlayışa eğilimli olarak, Giotto ve Paolo Ucello'ya yönelmiş bir resim biçimine döndü.

    Giorgio de Chirico, 1880′de Yunanistan'da İtalyan bir ana babadan dünyaya geldi. Münih'te ikibuçuk yıl öğrenim yaptı ve orada Arnold Böcklin'in resimlerini gördü. Bu resimler onu devamlı etki altında bıraktılar. Schopenhauer ve Nietzeche ona "hayat hiçliğinin önemini" ve bu hiç olmanın sanata nasıl dönüştürüleceğini öğrettiler. Nietzsche'nin "Ecce omo" adlı eserindeki Turin'in, boş, muazzam meydanlarının tasviri, heybetli melankolizmi ile Chirico'nun hayal gücünü heyecana getirdiler. 1911′de Paris'e gitti ve orada 1915′e kadar kaldı. Burada Guillome Apollinaire ile olan ahbaplığı onun için önemli olmuştur.

    Chirico, kendisine etki yapan izlenimlerinden birini şöyle anlatıyordu: "Bir kış, öğleden sonra idi. Hava berraktı. Versailles Sarayı'nın avlusunda bulunuyordum. Her şey sakin ve sessizdi. Her şey bana soru soran bir yüzle bakıyordu. O anda, sarayın her köşesinin, her sütununun, her penceresinin bir muamma olan ruhu vardı. Etrafımda açık sema altında, kederli şarkılar gibi sevimsiz görünen kış güneşinin soğuk ışıkları altında taştan, hareketsiz kahramanlar görüyordum. Bir pencerenin önünde asılı bir kafes içinde bir kuş ötüyordu, işte o zaman insanı gerçek şeyleri yaratmağa götüren bütün sırları hissettim. Ve yaratma, bana, yaratandan daha esrarengiz göründü"

    De Chirico vaktiyle düş gibi karakteri olan bir yabancılık içinde vücutlar, ismi akla gelmeyen şeyler, manzaralar gördü. O, sanat eserinin tamamen insan mantığının sınırları dışına çıkması ve kendini tüm olarak düşe ve çocukça gerçeğe yaklaştırmak zorunda olduğu, sıhhatli insan anlayışının ve mantığının sanat eserine zarar vereceği fikrini ortaya atmıştı. Carra, Giotto'da "formun büyüleyici sessizliğini", Ucello'da "eşyalardaki kardeşlik"i bulur. Ve bu iki ressamı, Metafizik-Resim'in babaları sayması, kendi resimlerindeki mistik havayı onlarda di bulması yüzündendir. Chirico da, Carra'nın bu fikrini paylaşır.

    Metafizik-resim, kübist ve arkaik öğeler kullanıyordu. Renkçi ve biçime değgin bir yaratma bu sanat için sözkonusu değildir. Metafizik-resim, 1910 ile 1915 yılları arasında Chirico ve Carra'da kendi yaratıcılarını bulmuş olup kısa bir süre içinde rolünü bitirmiştir. Fakat Chirico, ortaya koyduğu resim anlayışının yaşaması için 1919 Kasımında "Valori Plastici" dergisinde "El işçiliğine dönüş" adlı yazısı ile akademik gelenekler namına modern resme ateş püskürüyor ve Carra da yazıları ile Chirico'yu destekliyordu.

    alıntı
#02.02.2012 23:05 0 0 0