Taş a Kazınan İhanet

Son güncelleme: 13.04.2012 15:00
  • "Taşa Kazınan İhanet" adıyla yayınlanan kitapta, Paris'in Peder Laşez adlı ünlüler mezarlığında Ermenilerin Osmanlı'ya ihanet ettiklerinin taşa kazınmış belgesi resim ve yazılarla okura sunuluyor. Söz konusu mezarlıktaki Ermeni Anıtı'nda, Ermeni ihanetini ispatlayan ve Ermenilerin Fransız ordusunda Osmanlı'ya karşı savaştıklarını gösteren açık ve net ifadeler yer alıyor. Kitabesinde "Fransız ordusu saflarında Fransa için Çanakkale'de Gaziantep'te, Adana'da Çukurova'da, Ağrı'da ve daha pek çok Türk şehrinde 1914-1918 yılları arasında ölen Ermeniler"e teşekkür ediliyor. Ayrıca kitapta, bazı ülkelerin parlamentolarında gündeme getirilen "Ermeni Soykırımı" iddia ve propagandasının, akıl almaz bir yalan ve korkunç bir iftira olduğu delilleriyle ortaya konuyor.
    Eserde, iftiracı Ermeni tarihçilerin, Türk tarihçilerinin "Hodri meydan!" teklifine cevap veremedikleri ve kendi tarihleriyle yüzleşmekten kaçtıkları kaydediliyor.
    "Ermeni İhanetinin Paris'teki Belgesi"
    "Taşa Kazınan İhanet" ana başlığı ve "Ermeni İhanetinin Paris'teki Belgesi" alt başlığını taşıyan eser, pek çok güvenilir yerli ve yabancı yazar ve tarihçinin "Soykırım" iftirasıyla ilgili çarpıcı görüşlerine de yer veriyor. Eserde, dünyanın hiçbir şerefli ve namuslu tarihçisinin Ermenilerin soykırım iddiasını kabul etmediğine, tam aksine reddettiğine dikkat çekiliyor. Cemal Aydın tarafından kaleme alınan kitapta, beyinleri Ermeni propagandasıyla yıkanmış Fransızlar ile yazarın Paris'te yaptığı heyecanlı tartışma geniş bir şekilde anlatılıyor. Pierre Loti, Robert Mantran, Bernard Lewis ile Batı'nın haysiyetli tarihçi ve aydınlarının "Ermeni soykırımı olmamıştır!" şeklindeki tarihî sözleri hatırlatılıyor.
    Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları arasında çıkan "Taşa Kazınan İhanet" kitabında, "1915'te Osmanlı topraklarındaki Ermeni nüfusu en güvenilir kaynaklara göre toplam 1 milyon 150 bin ve en şişirme rakamlara göre de en fazla 1 milyon 400 bin iken, nasıl olup da Türkler 1,5 milyon Ermeni'yi öldürdü?" sorusu soruluyor. Tarihî hakikatleri gün yüzüne çıkaran bu çalışmada, "Osmanlı'nın neden dünyanın tek süper gücü olduğu dönemlerde değil de, en zayıf olduğu bir dönemde onca Ermeni'yi öldürmeye yeltendiğinin" cevabının verilmesi isteniyor. İz'ân ve insaf sahibi bir İngiliz yazarı olan Marmaduke Pickthall'un şu unutulmaz sözü de aktarılıyor: "Osmanlı Devleti'nin çökertilmesi için gerçekleştirilen iğrenç çalışmalara benzer bir çalışmaya tarihte rastlanabileceğinden kuşkuluyum."
    "Taşa Kazınan İhanet" kitabı, üç kıtaya 600 yıl hükmetmiş Osmanlı Cihan Devleti'nin nasıl insan sever bir anlayışa sahip olduğu, içinde çeşitli ırk ve din mensuplarını nasıl barış ve huzur içinde yaşattığı örnekleriyle sergiliyor. Eserde, Osmanlı Devleti'nin Batı'nın emperyalist devletleriyle hiçbir benzerliğinin olmadığı tarihî delillerle ispatlanıyor.

    Eserden çarpıcı bir pasaj

    Prof. Dr. İsmet Giritli bir kongre için İtalya'ya gidiyor. Orada kendisine bir Yunan ve bir Ermeni profesör musallat oluyor. Her öğle yemeğinde "Siz bizi 400 yıl-800 yıl sömürdünüz. Bizi ezdiniz" diye Prof. Dr. Giritli'yi tâciz ediyorlar. Sonunda Giritli dayanamıyor ve kongre düzenleyicisi İtalyan profesöre durumu anlatıyor. İtalyan profesör, "Bugün öğle yemeğini beraber yiyelim" diyor. Yemekte Yunan ve Ermeni profesörler İsmet Giritli'ye yine taarruza başlıyorlar. İtalyan profesör Yunanlıya soruyor: "Siz kaç yıl Türk hâkimiyetinde kaldınız?" "400 yıl." "Hangi dili konuşuyor sunuz?" "Yunanca." "Dininiz nedir?" "Ortodoks Hristiyan." Sonra Ermeni profesöre dönüyor: "Siz kaç yıl Türk hâkimiyetinde kaldınız?" "800 yıl." "Hangi dili konuşuyorsunuz?" "Ermenice." "Dininiz nedir?" "Gregoryen Hristiyan." "Beni iyi dinleyin!" diyor İtalyan profesör, "Eğer siz 200 yıl İtalyan hâkimiyetinde kalsaydınız, şimdi ikiniz de İtalyanca konuşuyordunuz ve ikiniz de Katolik'tiniz. O yüzden, kültürünüzü muhafaza ettikleri için siz Türklere teşekkür etmelisiniz,
#13.04.2012 11:47 0 0 0


  • Fransız, Piyer Loti'yi dinleyelim:

    "Ben 'Ermeni katliamı' konusunda söylenmesi gereken hemen hemen her şeyi şahitli ve delilli olarak arz etmiş bulunuyorum. Mesele şudur: Karşılıklı bir katliam olmuştur. Türk komşularını asırlardan beri son derece alçakça sömüren ve bıkıp usanmadan Türklere iftiralar atıp, Türkiye'ye karşı Batı fanatizmini tahrik etmek için kendilerinin Hıristiyan oldukları kozunu sürekli kullanan bu Ermenilerin şikayetlerinde akıl almaz bir abartma vardır." (Pierre Loti Aralık 1920 tarihli Fransa Dışişleri Bakanı'na Acık Mektup'tan)Osmanlı'nın nasıl musamahalı bir idare getirdiğine dair bir şey söyleyeyim..." diyor değerli tarihçimiz Halil İnalcık ve şu hatırlatmada bulunuyor:

    "Bugün Sırp, Bulgar, Yunan, Romen devleti var; eğer Osmanlılar onları, 19. yüzyılda Hıristiyan ülkelerde gördüğümüz gibi soykırıma tabi tutsalardı, bu halklar 19. Yüzyılda ortaya çıkıp kendi devletlerini kuramazlardı.

    Osmanlı, bir Türkleştirme, İslamlaştırma politikası gütmedi."

    Evet, eğer Osmanlı, Batılıların yaptığı gibi yapsaydı, bugün nasıl koca Filipinler, koskoca Amerika kıtası ve daha nereler ve nereler Hıristiyan yapılmışsa, Osmanlı Cihan Devleti'nin toprakları içindeki bütün halklar da Türkleşmese bile İslamlaşmış olurdu. Hele hele Ermenilerin esamesi bile okunmazdı.

    Çünkü hem Katolikler, hem Ortodokslar tarafından dışlanan ve horlanan Ermeniler, Osmanlı'nın yürüteceği sıkı bir Müslümanlaştırma siyasetiyle tarih sahnesinden silinir giderlerdi.

    O yüzden Ermenilerin aslında Osmanlılara hayat borcu, can borcu vardır; Osmanlı'ya canı gönülden teşekkür ve Şükranlarını sunma borçları vardır."





    güzel payalaşım birtanem emegine saglık...
#13.04.2012 13:25 0 0 0
  • Guzel konu icin sonsuz tesekkurler.
#13.04.2012 15:00 0 0 0