Asker Manileri

Son güncelleme: 03.09.2012 18:19
  • yaşanmış gerçek asker manileri - asker manileri örnekleri - askerlere maniler - mani örnekleri



    Yatağımı düzledim,
    Mektup yolu gözledim,
    Doğrusunu diyeyim
    Hepinizi özledim.

    Tüfeğimi çatarım,
    Güneş olup batarım,
    Geçmek bilmiyor günler
    Derdime dert katarım.

    Çatalkaya dağında,
    Duman olur bağında
    Askerliğe gelmişsin
    Delikanlı çağında.

    Askere "yat" dediler.
    Uyku azalt dediler
    Güneş doğsun doğmasın
    "Koğuş boşalt!" dediler.


    Gece bakarım aya,
    Gidiyor kaya kaya
    Dostlar bir çâre bulun
    Bitmeyen içtimâya. (İçtima,toplanma anlamına gelen bu kelime askerlikte sayım ,yoklama anlamına gelir.Bizim askerliğimizin en büyük sıkıntısı bu içtimalardı.Bitmek bilmeyen uzun uzun içtimalar bizi canımızdan bezdirirdi.Akşam yedide başlayıp gece 24.30'da biten içtimalar bilirim ki bizi perişan ederdi.)

    Çömezler önde dursun;
    Çöksün rahat otursun,
    Neden diye sorarsan,
    Kardeş henüz torunsun.

    (İçtimalarda alt tertipleri ön sırada çökertirlerdi.Üst tertipler ise arka tarafta ayakta durulardı.Ayakta duran askerlerin yüzlerindeki gururu 100 kilometreden görmek mümkündür...)

    Bölük önü düz olur;
    Bir yaz geçer güz olur;
    Seni ıslatırlarsa,
    Anla şafak yüz olur. (Yüzü bozmak ,bir başka deyimdir.Şafak sayan askerin 100.şafağı bittiği akşam ıslatılması gerekir.Ellerine sıvı ne geçerse o kişiyi ıslatırlardı.Bazen bu ıslatma merasimleri öyle abartılırdı ki .Kovaya idrarlarını yapıp yüzü bozanın üstüne dökmeye çalışırlardı.Bunu fark eden asker kaçmaya çalışsa da kurtulamazdı.)

    Tam teçhizat koşarım,
    Yokuşlardan aşarım,
    Sekiz kilo vermişim,
    Ben bu işe şaşarım. (Tam teçhizat koşmak,bir başka deyim.Kafada miğfer,sırtta çanta,elde tüfek olacak şekilde koşturuluyorsun.Kaç kilometre olduğunu unuttum.Hatırlamak bile istemiyorum.Perişan olmuştum...

    Girdim nizâmiyeden;
    Hesapsız gelen giden;
    Ben dünyamı kaybettim;
    Ağlarım hep gizliden...

    Yemek yiyip şişerim;
    Eğitimde pişerim;
    Ben üst tertip olunca
    Mıntıkadan düşerim... (Mıntıka temizliğini acemi askerlere yaptırırlar.Biz de acemiyken dedelerimiz bize mıntıka temizliği yaptırırdı.Ancak bazı askerler : "Abi,siz bırakın,biz yaparız." diyorlardı.Ama ben yine de mıntıka temizliği yapardım.Anca beraber,kanca beraber.)

    Bölük dizi dizidir.
    Her yer postal izidir.
    Asker tam siper yatmıŞ;
    Gölgede arazidir... (Arazi olmak ,asker deyimlerinden birisidir.İşten kaçmak,kaytarmak anlamına gelir.Arazi olmayı beceren çok kişi gördüm...Kıdemli Arazi Binbaşı)


    Çatalkaya dağınız!
    Narlıdere bağınız!
    Konuşmayın askerler!!!
    İstikâmet sağınız!!! (İstikamet vermek,askerlik deyimlerindendir.Bir tür cezadır. Komutan ,hoşuna gitmeyen bir durum olduğunda bölüğe ya da tabura istikamet verir:"İstikâmet sağınız,marş ,marş!"diye bağırınca ne kadar asker varsa o yöne doğru koşar. "Yat!" diye bir komut geldiğinde herkes yatar.Daha sonra başka yönlere bu devam eder.İşte buna istikamet denir.)


    Yandım Allah yaz gelir!
    Bir değil bin kız gelir;
    Çırılçıplak gezerler
    Bir gün çarşı az gelir! (Askerlerin en büyük zevki çarşıdır.Bu sözler böyle düşünenlerin ağzından yazılmıştır.Kötü kötü yerlere giden çok asker bilirim.Evli olduğu hâlde ...Neyse...

    Koğuşta yata yata;
    Şafağım bata bata;
    Teskereye gidecem(asker ağzı)
    Göbekler ata ata...

    Selam söyle güneşe.
    Sağlık en büyük neşe.
    Asker gitmek istiyor
    Hasta olup kırk beşe... (Kırk beşe gitmek,askerlik deyimlerinden birisidir.En uzun istirahat kırk beş gündür.Bunun için kırk beş günlük istirahat almak hayâllerde hep birinci sırayı almıştır.Bizim tertip Mehmet Gül, kırk beşe gidince herkesin ağzı açıkta kalmıştı...Kolum kırılsa da kırk beşe gitsem diyen çok kişi bilirim.)



    Çivi çiviyi söker...
    Gözünü yere diker.
    Bir mânâ veremedim;
    Asker askeri (asker deyimi) (Askerlikte askere en büyük sıkıntıyı askerlerin kendileri verir.)

    Düne kadar hürdüler...
    Her an keyif sürdüler.
    Acemi askerlerin
    Defterini dürdüler...

    Önce seyi soyarlar,
    Kalbe acı koyarlar,
    Üst tertipler adamın
    Ciğerini oyarlar... (Tertipçilik,askerlikte bir uygulama.Önce gelen her türlü haka sahiptir.Alt tertipler onların her dediğini yapmaya mecburdur.Bu sisteme karşı gelindiğinde çok kanlı kavgalar olur ki ne meydan muharebeleri görmüşümdür.Çoğu zaman bu kavgalar yüzünden uykularımız kaçmıştır.)

    Tertibinin dostudur,
    Toruna kan kusturur,
    "Alo beyler!" deyince
    Askerleri susturur...

    Hayatım serap oldu.
    Yüreğim harap oldu.
    Şu dedeler bizlere
    Her an ızdırap oldu....

    Soğuk yemek yiyorlar.
    Helaya ediyorlar.
    Aslanların hepsine
    K(ı)ral tertip diyorlar.

    Türkiye'nin gururu,
    Muhabere Taburu,
    Allah deyip haykırsak
    Korkar Yunan gâvuru...

    Toruna bak toruna.
    Cevap verdim soruna
    Şafağım doğan güneş
    Hiç gitmesin zoruna... (Zoruna gitmek,deyimi askerlik boyunca en çok duyduğum sözlerden birisidir.Şafağı az olan kişiler bunu göğsünü gere gere söyler ve "Zoruna gitmesin" diye sözünü tamamlar.Hatta bazı akşam içtimalarında "plakaya düşen" askerleri omuzlarda taşırlar.Plakaya düşen asker şafağını yüksek sesle haykırır "Zoruna gidenin ............ .... yım!" diyerek havasını basar.)


    Kötü huyları ölü,
    "Ege Ordu" bülbülü
    Şeker dostum Bilici
    Fikri'min ince gülü. (Fikri Bilici Dede)

    Gediz'in pideleri,
    Şişirdik mideleri
    Temmuz iki bin iki
    Gönderdik dedeleri.

    Türkiye'nin gururu
    Muhabere Taburu
    Allah diye haykırsa
    Korkar Yunan gâvuru...

    Günler geçti saya saya
    Selam olsun Malatya'ya
    Deli dolu bir dedem var
    Uğurlar olsun Alpay'a (Alpay,Dedelerimizden)

    Erciyes'tir Kayseri,
    Hazır kıta askeri,
    Dedem Cem Polat girer
    Gönüllerden içeri. (Cem Polat,DEDE)

    Bu asker duruşudur!
    Bu silah tutuşudur!
    Bizim Tokatlı Coşkun
    Eğitim çavuşudur! (Sağlık lisesi mezunu Coşkun Dede,eğitim çavuşumuzdu.)

    Bu dünya fânî dede,
    Gidişin âni dede,
    Önder Küçük dedeye
    Deriz Nûrânî Dede!

    (Önder Küçük,dedelerimizdendi.Bizim tertip Kuyumcu Mehmet Gül bu ismi vermişti kendilerine.)

    Gece gündüz an beni,
    Üzer kötü zan beni
    Güler yüzle karşılar
    Halil Akdoğan beni.
    (Kışladan içeri adım attığımda beni karşılayan dedemiz Halil Akdoğan.Eğitim çavuşlarımızdan birisiydi...)

    Beyaz saç ona uyar
    Ona derler ihtiyar
    Ahmet abimiz olsun
    Ömür boyu bahtiyar.

    (İhtiyar Dede Ahmet Abi.Bursa'dan gelmiş bir abimizdi.Saçları ağardığı için kendisne "İhtiyar Dede" derdik...)

    Hayatım serap oldu.
    Yüreğim harap oldu
    Şu dedeler bizlere
    Her an "IZDIRAP" oldu. (Eğitim çavuşları bize bir şeyler öğretirken ister istemez bizlere çektirmişlerdi.Izdırap olmak askeri bir deyimdir.Aşırı sıkıntı çektirmek anlamında kullanılır.)

    Bire bir tertip Ferdi
    Muhabbeti severd
    Kızlar onun aşkından
    Öldü öldü geberdi.( Uzun dönem askerlik yapan 81'e 1 tertip askerlerden Karslı bir çocuktu.)

    Dişleri inci inci
    Ne düşmandır ne kinci
    Benim Murat Çavuşum
    Atışlarda birinci (Mersinli Murat Çavuş ,Eğitim Çavuşu dedelerimizden birisiydi.Atış birincisidir.)

    Benim dostum çavuştur,
    Belalası savuştur,
    Rabbim Fuat Sancak'ı
    Sevdiğine kavuştur.

    (Fuat Sancak bizim tertip Makine mühendisi kibar bir arkadaştı.Nişanlısı vardı.Ziyaretinde çok ağladığını söylemişti...)

    Çavuşum verdi emir,
    Selam çakarak gelir
    Şimdi asker aslında
    Öğretmen Zafer Demir
    (Eğitim çavuşlarımızdan dedemiz Zafer Demir sınıf öğretmenidir.Askerliği çok iyi yapan ,tekmilleriyle taburu ayağa kaldıran birisiydi.Muhabbetimiz iyiydi.)

    Üstündeki renk midir
    Boyu bana denk midir
    Askerlik arkadaşım
    İstanbullu Cenk midir (Bizim tertiplerden Cenk,magazin dünyasını çok iyi bilirdi.)

    Tertibinin dostudur,
    Toruna kan kusturur
    "Alo beyler!" deyince
    Askerleri susturur. (Kim için yazdığımı unutmuşum.)

    Saat gelince beşe
    Bir şey olur Abeş'e
    Feryat edip bağırır

    Sanki düşmüş ateşe! (Eyüp Abeş, 82/2 tertip Güneydoğulu bir çavuş kardeşimizdi.Bağırmasıyla meşhurdu.Sabah içtiması için bir bağırıdı ki herkes yataklarından fırlardı...)

    Asker gönlü hastadır
    İstediği pastadır.
    Bir bir tertip Adem
    Üsteğmene postadır.

    Düne kadar hürdüler,
    Her an keyif sürdüler
    Acemi askerlerin
    Defterini dürdüler.


    Uzundur pek şanlıdır,
    Güçlüdür heycanlıdır
    Memleketi Kırşehir
    Osman delikanlıdır. ( Osman Akça 81/2 tertiplerden uzun boylu bir gençti.İyi bir çocuktu.)

    Hayâllerde kaldı kot
    Kâbusumuz oldu bot
    Yemek vaktine kadar
    Akşam yolacağız ot.( Bir uzman çavuşun gözetiminde papatya ve ot yolmuştuk.Parmaklarımda derin çatlaklar meydana gelmişti.Çok acı veriyordu...)

    Parçalandı şu gönlüm
    Bu dağıtım bir ölüm
    Kaybetmişim dostumu
    Nerdesin Mehmet Gül'üm
    (Mehmet Gül bizim tertiplerden çok hoş bir insandı.Acemilik döneminin sonunda dağıtımlar yapılırken o tek başına Telsiz Bölüğü'ne düşmüştü.Bunun için çok ağlamıştı.)
#11.06.2012 15:53 0 0 0
  • güzelmiş eline sağlık :=)))
#11.06.2012 15:57 0 0 0
  • GÜZELMİŞ SENDEMİ ASKERE GİTİN YOKSA
#11.06.2012 17:50 0 0 0
  • sağolasın :)
#03.09.2012 18:19 0 0 0