ask

Son güncelleme: 25.06.2012 06:17
  • Belki de bir hayalin peşinden yıllarca koşabilmektir, ya da koşmayı
    düşünebilmektir aşk.
    Üstelik yitip giden, hızla geçen zamanın sonunda o
    hayali hiç gerçekleştirememe olasılığına rağmen...

    Günleri, geceleri bir odaya kapanarak geçirirken,
    bir telefon çığlığına, bir kapı ziline
    ömrün yarısını verebilmeyi düşünmektir...

    Ya da duyulacak bir sesle, sevgilinin yüzündeki bir gülüşle,

    gözlerindeki bir ışıltıyla,

    ömrün üzerine bir ömür daha ekleneceğini hissetmektir aşk...

    Her şey çok iyi giderken, mutluluk ormanına her gün yeni fidanlar ekerken,
    insanların sana ve ona gıpta ile baktığını düşünürken bir anda onsuz,
    diğer yarınsız kalabileceğin fikrinin seni deli etmesidir...
    Tam da ona hayatını bağlamışken, onsuz yapamayacağını,
    onsuz nefes bile alamayacağını

    düşünürken, bir gün yapayalnız kalma korkusunun bütün vücudunu
    titretmesidir aşk...

    Terk edildiğinde hayata küseceğini, suçlayacak yüzlerce insan ya da neden
    bulacağını, kin tutacağını, intikam yeminleri edeceğini bilmektir...
    Bir özlem şarkısının içini eriten ezgilerinin
    veya seni bambaşka mekanlara

    sürükleyen mısraların kulağından girip, yüreğine doğru akmasına
    sonra gözlerinden damla damla dışarı taşmasına engel olamamak ve zaten engel
    olmaya güç bulamamaktır aşk...

    Aylarca görmediğin, tenine dokunmadığın, kokusunu doyasıya ciğerlerine
    çekemediğin ve hatta sesini bile duymadığın birisine
    hala tüm hücrelerinle bağlı kalabilmektir,
    delicesine özlemektir aşk...

    Tutkun yüzünden aptallıkla suçlanmayı göze almaktır...
    Sana aptal diyenlere söylenecek söz bulamazken,
    başın öne eğilip gözlerinden akan gözyaşlarına rağmen,
    yüreğinin onu
    seviyorum diye haykırmasıdır aşk...

    Plansız, hesapsız, ölçmeden, biçmeden kaygısızca ama
    her olumsuzluğu da göz önüne alarak kendini bırakmaktır...

    Güçtür aşk ve zordur aşkı yaşamak.
    Her pisliğe, vurdumduymazlığa, kalleşliğe,
    iki yüzlülüğe karşı kazanılmış bir zaferdir.

    Yarını hiç düşünmeden sadece içinde bulunduğun anın hazzını bütün
    benliğinde hissedebilmektir. Sayılarla harflerle belirlenmiş her şeye
    meydan okuyan bir belirsizliktir...

    O belirsizliğin içinde savrulurken bir sonraki
    günü dakikası dakikasına planlamanın ne kadar saçma olduğunu
    görebilmektir aşk.

    Ve aslında hiçbir benzetmenin, hiçbir tarifin aşkı tanımlayamayacağını
    bile bile, aşk üzerinde yazma, söz söyleme cesareti gösterebilmek,
    o yazılanları,
    söylenenleri okuyabilmek,

    dinleyebilmektir
    aşk
#25.06.2012 06:17 0 0 0