Kardeşim..
Bazı konular hakkında hemen farz veya haram ya da mekruh ya da sünnet demek doğru olmayabilir.Bu açıdan bazı şartlara göre hüküm vermek gerekir.Bazen olur günah bazen olur sevap.Niyete göre de değişebilir.Örneğin kadına benzemek için olursa günah olurken, Peygamberimiz azda olsa saçlarını uzatmış diyerek ona benzemek için olursa sevap olur.Size kısaca Peygamber Efendimizin saçları hakkında bilgi verelim:
* a)Saçlarının durumu
Enes [r.a.] bildiyorki :
* Rasûlullahın saçları ne fazla kıvırcık, ne de düzdü *
der. Yani, ikisinin ortasında bîr hususiyete sahip olup biraz kıvırcık denecek dalgalı bir yaratılışta idî, demektir.
* b) Saçlarının uzunluğu
Bazı rivayetlerde belirtildiğine göre, Hz. Peygamber ( hicretten sonra saçlarını, birisi Hudeybiye senesi ihramdan çıkarken, diğeri umre haccını kaza ederken, üçüncüsü de Veda haccından sonra olmak üzere, üç defa kestirmişti. Kesilen saçlan asla zayi edilmemiş, ashâb tarafından alınıp muhafaza edilmişti. Nitekim Hz. Enes,
* Hz. Peygamberin saçlarını berberin kestiğini gördüm. Ashâb da etrafında dolaşıyor, bir telinin bile, yere değil, mutlaka bir adamın eline düşmesini arzuluyorlardı *
der.Bunların yanında,
* Muhammed b. Abdullahın ustura ile O'nun başını tıraş ettiğini görmekteyiz
Hayatında çok az kere kestiği saçlarının uzunluğu hakkında farklı görüşler varid olmuştur. Bu görüşleri özetleyelim:
Bir rivayette,
* Saçları kulaklarının yarısına ulaşırdı *
denirken, başka bir rivayette de,
* Kulaklarının memesine yumuşağına inerdi *
denir. Hz. Âişe (r.a.)
* Saçlarının omuzlarına değmediğini ama. kulak yumuşağını geçtiğini *
beyan ederken Hz. Enes,
* Omuzlarına indiğini nakleder *
Bu arada Ümmü Hânî de
* Mekkeye teşrif etlikleri zaman saçlannın dört örgü halinde olduğunu *
söyler.Farklı görülen bu rivayetlerde telifi esas alanlar, başının Önünün saçlarının kısa, arkalarının uzun olması sebebiyle, kısalığından bahsedenler, saçlarının ön kısımlarım; uzunluğundan bahsedenler de arkasındakilerini kastetmişlerdir, demişlerdir. Ancak bu telif tenkid edilmiştir.Zira saçlarını tavsif edenler, saçlarının bir parçasını değil, hepsini birden tavsif etmişlerdir. Öyle ise, parça parça tavsif edilmiştir demek, doğru değildir.Şöyle de denmiştir: Hz. Peygamber, bazı meşguliyetleri sebebiyle bazen saçlarını kesememiş, onlar da uzamış, hattâ omuzlarına bile değmiştir. Ancak, kestiği zaman kulaklarının yarısında görülmüştür. Bu zaman zarfında her râvi uzayan saçlarından kendi gördüğünü anlatmıştır. Bu sebeple de farklı rivayetler ortaya çıkmıştır.Bütün bu rivayetler, erkeğin başında bîr miktar saç bırakmasının müstehab olduğunu gösterir. Ancak bırakılan saçların kısa olmasının daha hayırlı olduğunu bir başka hadîsten öğrenmekteyiz. Nitekim Vâil b. Hucr, Hz. Peygamberin, uzun olan saçlarını gördüğünde, bunun hayırsızlık olduğunu, kısalttığı sırada da, evvelki sözle kendisinin kastedilmediğinin anlaşılmasına rağmen, bunun daha iyi sayıldığını, nakleder.
* c) Saçlarına bakımı
* Saçı olan onlara iyi baksın *
buyuran
* Hz. Peygamber saçlarını temiz tutmuş, onları bazen kendisi, bazen de kendi isteği ile hanımı taramıştır.Hattâ onlara güzel koku da sürdürmüştür *
îlk zamanlar saçlarım başının etrafına sarkıtan Hz. Peygamber, bilâhare bu tarz ehli kitabın tarama şekli olduğu için, bundan vazgeçmiş ve saçlarını bağının üstünde ikiye ayırmıştır.Mekke'nin fethi şurasında ise onları dört örgü yaptırmıştı.Bu arada, ihramda iken de, bir bitkinin yapışkan yağı ile saçlarını bir araya topladığını görmekteyiz.
* Hz. Peygamber Mescidde iken saçı, sakalı dağınık olan bir adam, huzuruna girdi. Hz. Peygamber eli ile çık der gibi işaret etti. Sanki saç ve sakalını düzelt demek istedi. Adam istenileni yaptı ve döndü. Bunun üzerine Resûlullah, bu vaziyet, saçı şeytan gibi dağınık gelmekten daha hayırlı değil midir? * buyurdu.Hz. Peygamber saçlarını bazen zaferân ve veres otunun boyası ile boyamış, siyah boya ile saçını boyayanların cennetin kokusunu bile alamayacaklarım bildirmiştî.Bunun yanında saçlarım hiçbir boya ile boyamadığını söyleyen âlimlerimiz de olmuştur. Ayrıca kullanılan boyanın nebatî ve temiz olduğu, saçlarında sadece renk meydana getirdiği de dikkati çekmektedir.
Kaynaklar:
* İmam Malik, Muvatta, Sıfatün Nebi
* Buhari, el- Libas, Babül Cad
* Heysemi, Mecmeüz Zevaid,
* İbn Hacer, Takrib II, 201
* Tirmizi Şemail
* Münâvî, Ravdü Bâsim
* Ali Karî, a.g.e..
* Müslim, Fezâil
* Ebû Dâvûd, Tereccül
* Buhârî, Bedul Halk
* İbn Mâce
* Müslim, Fezâil
* Tirmizî Libâs
* Şevkânî, Neylül Evtâr
* Nesâî Zîne
* Buhârî Libâs
* Müslim Fezâil
* Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI
peygamber efendimiz tam o zaman o günün imkanına ragmen bu günkü binlercesinden daha modern daha güzel giyinir ve kendine bakarmış yani efendimize insan bakmaya kıyamazmış tertemiz pırıl pırılmış sonra ne oldu bize ben anlayamıyorum ya siz sag ol komami