Kompozisyon Yazmak

Son güncelleme: 16.01.2013 18:42
  • kompozisyon nasıl yazılır - kompozisyon yazarken nelere dikkat edilir - iyi bir kompozisyon yazmak için ne yapılır1.KONU
    Üzerinde düşündüğümüz, yazı yazma, söz söyleme gereğini duyduğumuz her şey konudur. Bu bir olay, varlık, bir düşünce, gözlem ya da bir sorun olabilir. Konular niteliklerine göre bazı türlere ayrılır:
    TOPLUMSAL KONULAR
    Toplumun tümünü ya da bir kesimini ilgilendiren konulardır: Köyden kente göç, nüfus artışı, çevre kirlenmesi gibi.
    BİREYSEL KONULAR
    Kişilerin özel sorunlarına dayanan konulardır: Bir kişinin süslenme şekli, tertipli ya da dağınık oluşu gibi konular özel niteliklidir.
    Konular; soyut ya da somut konular, yerel ve verensel konular şeklinde de ayrılabilir: Düşünsel bir konudaki yazı soyuttur. Sevgi, barış, ölüm gibi konular evrensel nitelik taşır. Şehrimizin çöp sorunu ise yerel bir konudur.
    Yaşantılarımız, anılarımız, ümitlerimiz, düşlerimiz, sevgilerimiz, gözlediklerimiz, okuduklarımız bizler için birer konu alanıdır.
    KONU SEÇİMİ
    Okuma-yazma çalışmalarında kompozisyon konusunu genelde öğretmen belirler.
    Örnekler:
    * Atatürk'ün "Gelecek çalışkan olanlarındır." Sözünü açıklayınız.
    * "Elleriyle çalışan adam amale, elleriyle birlikte zihni de çalışan adam usta, zihni ve kalbiyle çalışan adam sanatçıdır." Sözünden ne anladığınızı belirten bir kompozisyon yazınız.
    * Davranışlarını çok beğendiğiniz bir kişiyi tanıtınız.
    * "Söz var, iş bitirir; söz var baş yitirir." Atasözünü açıklayınız.
    İYİ BİR KONUNUN ÖZELLİKLERİ
    * Konu ilginç olmalıdır: ilgi duymadığımız bir konuda yaratıcı olamayız.
    * Konu açık ve inandırıcı olmalıdır. Doğruluğuna inanmadığımız bir konuda başarılı bir yazı yazamayız.
    * Konunun macı iyi saptanmalıdır.
    * Okurumuzun kim ya da kimler olduğu hesaba katılmalıdır.
    * Anlatım ve anlatım tekniği belirlenmelidir.

    2.AMAÇ
    Her yazının bir amacı vardır. Amaç, bizi yazmaya iten, vermek istediğimiz temel düşüncedir. Konu, bu düşüncelerin aktarılmasında bir araç görevindedir.
    AMACI BELİRLEYEN CÜMLE (ANA DÜŞÜNCE)
    Yazıda amacımızı belirleyen cümleye ana düşünce denir. Ana düşüncenin, yazmaya başlamadan önce belirlenmesi gerekir. Yazının düşünce yapısı ana düşünce üzerine kurulur. Söyleyeceklerimize bu düşünce yön verir.
    Ana düşünce cümlesinin yazıda belli bir yeri yoktur. Yazını başında, ortasında verilebileceği gibi tümüne de yansıtılmış olabilir.
    Amaç ya da ana düşünce, konuya bakış açımızla yakında ilgilidir. Aynı konuyu ele alan iki öğrenci, farklı yorumlarda bulunabilirler. Aynı konu üzerinde ayrı ana düşüncelerle karşımıza çıkarlar. Kuşkulanmayı bir zekâ belirtisi sayanlar olduğu gibi, hastalık şeklinde değerlendirenler de vardır.
    AMACI GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN GÖZLEM YAPMALIYIZ (Bakmasını Bilmeliyiz)
    Bir konuda söyleyeceklerimizin olabilmesi, o konu üzerinde gözlem ve yaşantılarımızın bulunmasına bağlıdır. Bir nesneye uzun süre bakmak, o nesnenin ayrıntılarını daha iyi görmemizi sağlar. Gözlem ve yaşantılarımızın olmadığı bir konuda başarılı bir yazı yazamayız. Hayatında hiç deniz görmemiş olan bir öğrenci, denizdeki fırtınayı anlatamaz. E. Hemingway'in dediği gibi "Yaşanmadan yazılmaz."
    OKUMALI VE ARAŞTIRMALIYIZ
    Yeryüzündeki olaylara ve sorunlara ilk bakan biz değiliz. Bizden önce nice kişiler birçok sorunlara eğilmişler; bunlarla ilgili düşüncelerini yazılaştırmışlardır. Bu kültürel kaynaklardan yararlanmalıyız.
    Okuma ve araştırmalarımızı, gözlem ve düşüncelerimizle pekiştirmemiz gerekir. Söyleyeceklerimiz inandırıcı olmalıdır. "Yalnız gözleri olmak yetmez, onlardan yararlanmayı da öğrenmeli insan."

    3.PLÂN VE PLÂNIN YARARLARI
    "Plansız bir yazı üzerine adres yazılmamış mektuba benzer."
    Söyleyeceklerimiz, gözlem ve yaşantılarımızı, bir plana uygun şekilde sıralamamız gerekir. Neyi, nerede, niçin kullanacağımızı bilmek zorundayız. Söylediklerimizi böyle bir düşünsel düzene (plâna) dayandırmazsak yazımız bütünlüğe kavuşmaz, yönünü yitirir. Söylemeyi düşündüklerimiz arasında bağlantı kopar; denge bozulur. Bir yazıda birlik, denge ve canlılık şarttır.

    Plân söyleyeceklerimiz denetimden geçirme, aralarındaki bağlantıya göre sıralama ve biçimlendirmedir. Bir mektup yazmadan tutun da bir fıkra, bir roman yazmaya kadar tüm anlatım biçimlerinde plân uygulamak zorundayız.
    Roman, öykü gibi uzun bir yazı yazacaksak zihnimizde beliren plânı bir kağıda geçirmek yararlı olur.
    Yaptığımız plâna her zaman sıkı sıkıya bağlı kalamayız. Yazma sırasında bazı değişiklikler yapmamız doğaldır. Bu durum plânın gereksizliği anl!!!!! gelmez. Plân yazımız için bir amaç değil, araçtır. Onu dilediğimiz şekilde kullanabiliriz.
    * Plân, düşünce ve duygularımızın en etkili şekilde anlatılmasına katkıda bulunur.
    * Konuda birlik ve dengeyi sağlar.
    * Konuda, gereksiz duygu ve düşüncelerin ayıklanmasını sağlar.
    * Plânlı yazı yazan kişi, kararsızlık ve dağınıklıktan kurtulur.

    PLÂNIN BÖLÜMLERİ
    1.GİRİŞ BÖLÜMÜ
    Konunu tanıtıldığı bölümdür. Açık, sade ve ilgi çekici olmalıdır; çok uzun tutulmamalıdır.
    2.GELİŞME BÖLÜMÜ
    Konuyla ilgili gözlemlerin, betimlemelerin, kanıtların bulunduğu bölümdür. Merak ve kuşku en üst düzeye çıkmıştır. Yazar, amacını bu bölümde gerçekleştirir.
    3.SONUÇ BÖLÜMÜ
    Ele alınan konunun bitirildiği bölümdür. İleri sürülen düşünceler ve anlatılan olaylar özlü ve kesin bir şekilde sonuçlanır. Sonuç bölümü de giriş bölümü gibi ilgi çekici olmalıdır. Sonuç bölümü bir atasözü,
    Bir özdeyiş ya da şiirle bitirilebilir.
    KOMPOZİSYONUMUZU (YAZIMIZI) DÜZELTME VE GELİŞTİRME YOLLARI
    Buraya kadar anlattığımız kuralları çok iyi bellesek bile, hemen başarılı bir yazı yazacağımızı söyleyemeyiz. İyi, doğru ve etkili yazmaya giden yol denemelerden geçer. Çıraklıktan ustalığa geçiş yaza yaza olur. Anton Çehov, yazmaya yeni başlayanlara şunları söylüyor:
    "Dünyada her şey gibi yetenek de çalışmayla elde edilir. Olabildiğince çok yazın. Yaza yaza daha iyiye varacaksınız. Önemli olan alışkanlığınızı yitirmemektir. Dolambaçlı cümlelerden kaçının, sade, yalın yazın. Okuyucu, sizin yorumunuz olmadan da öykünüzü anlayabilmelidir. Gereksizi silip atın."

    KOMPOZİSYON YAZARKEN DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR
    1.BİÇİMSEL YÖNDEN
    * Kompozisyon yazdığınız kağıdın kenarlarında uygun boşlukları bırakınız.
    * Adınızı, sınıfınızı, şubenizi, numaranızı ve günün tarihini yazınız.
    * Gerekli malzemelerinizi hazırlayınız.
    * Amacınızı, ana düşüncenizi iyi tespit ediniz.
    * Hitap edeceğiniz insanların seviyesini göz ardı etmeyiniz.
    * Kompozisyonunuzu düzgün ve okunaklı bir el yazısıyla yazınız.
    * Paragraf başlarını biraz içeriden (1-2 cm.) başlatınız.
    * Satırları fazla sıkıştırmayınız.
    2.İÇERİKSEL YÖNDEN
    * Kompozisyon konusunu oluşturan temel kavramlar üzerinde durunuz.
    * Düşüncelerinizi ilgi ve önem derecesine göre sıraya koyunuz.
    * Yazınıza konuya uygun bir başlık koyunuz; Başlıksız yazı olmaz. Başlık ilgi çekici ve kısa olmalıdır.
    * Öne sürdüğünüz ana düşünceyi iyi vurgulayınız.
    * Düşünceyi geliştirme yollarından (örnekleme, karşılaştırma, tanık gösterme) yararlanınız.
    * Cümlelerinizi kısa tutunuz, tek yargı bildiren basit cümleler kurunuz.
    * Yazınızda gereksiz bölümler ve tekrarlar varsa atınız.
    * Okuyucunun kafasında resim yaratacak sözcükler kullanmaya çalışınız.
    * Noktalama işaretlerini doğru kullanınız.

    alıntı
#04.01.2013 14:14 0 0 0
  • Kompozisyon Nasıl Yazılır?




    Giriş Bölümü :

    Giriş Bölümünün Özellikleri : Giriş bölümünde konu ve konuya bakış açısı belirtilir.

    Giriş Cümlesi:

    ü Kısa ve ilgi çekici bir cümledir.

    ü Bağlayıcı öğelerle başlanmaz. (Çünkü, Mesela gibi...)

    ü Yazıda ele alınacak konuyu tanıtır; yazarın konuya nasıl bir yaklaşım getireceğini sezdirir.

    ü Genelden özele (tümden gelim) yazılmış paragraflarda, paragrafın giriş cümlesi aynı zamanda paragrafın ana düşüncesidir.

    ü Tanımlama, açıklama, soru cümlesi biçiminde kurulabilir.



    Kompozisyon giriş cümlelerine örnek:

    ü Herhangi bir halk şiiri antolojisini başından sonuna okumayı hiç denediniz mi?...

    ü Şiir, ne söylediğinden çok, nasıl söylendiği ile çekiciliğe ulaşır...

    ü Softalık, bir düşünce, bir bilgi kanseri diye anlatılabilir...



    Gelişme Bölümü :

    Gelişme Bölümünün Özellikleri :

    ü Gelişme bölümü; konuyu açıklayan, ana düşüncenin ortaya çıkmasına katkıda bulunan yardımcı düşünceleri içerir.

    ü Konu, bu bölümde açılır. Bunun için de örneklerden benzerliklerden, karşıtlıklardan, tanık göstermelerden yararlanılır.

    ü Ayrıntılar, gelişme cümlelerinde birbirini tamamlayarak, birbirine, bağlayıcı öğelerle bağlanarak sıralanır.

    ü Gelişme bölümündeki paragraflardan her biri, dil ve düşünce yönünden kendisinden önceki ve sonraki paragrafa bağlıdır.

    ü Tüme varım yöntemiyle yazılan yazılarda ana düşünce, gelişme cümlelerinden biri olabilir.



    Kompozisyon gelişme bölümlerine örnek 1:

    Yazarken, kitapları bir yana bırakır, aklımdan çıkarırım; kendi gidişimi aksatır diye. (giriş cümlesi)

    Gerçekten de iyi yazarlar üstüme fena abanır, yüreksiz ederler beni. Hani bir ressam varmış, kötü horoz resimleri yapar ve uşaklarına, dükkana hiç canlı horoz sokmamalarını sıkı sıkı tembih edermiş, ben de öyle... Hatta çalgıcı Antigenides'in bulduğu çare benim daha çok işime gelirdi Antigenides bir şey çalacağı zaman, kendinden önce ve sonra halka uzun süre kötü şarkılar dinletirmiş... (gelişme bölümü)



    Kompozisyon gelişme bölümlerine örnek 2:

    Tiyatronun görevi yeni kelimeleri tanıtmak ve dile yerleştirmek değildir... (giriş bölümü)

    Bu görev televizyon gibi yayın araçlarına düşer. Özellikle gerçekçi oyunlarda yeni türetilen ve halkın henüz kullanmadığı kelimelerin kullanılmasına karşıyım. Şinasi : Tiyatroda kişilerin, kişiliklerine göre konuşması gerektiğini söylerken en doğru ilkeyi göstermişti. Alışılmamış kelimeler sahnede kullanıldığında halkta tepki yaratıyor. Bugün Türkçe'yi çok iyi kullanan yazarların yanı sıra, aşırı ve öz Türkçe kelimelerle dolu eserlerle de karşılaşıyoruz. Tiyatro eserlerinde bunu yapamazsınız. Tiyatroda rol alan her oyuncu, kahramanın mensup olduğu toplum kesimine uygun biçimde konuşur... (gelişme bölümü)



    Sonuç Bölümü : Sonuç bölümü, belli bir bakış açısı doğrultusunda geliştirilen konunun açıklandığı, amaçlanan sonuca ulaştırıldığı, konunun bir yargıya bağlandığı bölümdür.

    Sonuç Bölümünün Özellikleri :

    ü Dil ve düşünce yönünden kendinden önceki paragrafa bağlıdır.

    ü Kısa bir biçimde kurulan bu bölüm, toparlayıcı ve özet niteliğinde olan bağlayıcı öğelerle (kısaca, özetle, denilebilir ki) başlayabilir.

    ü Tüme varım yöntemiyle yazılmış yazılarda, ana düşünce bu bölümdedir.

    ü Öykü, roman, anı gibi türlerde anlatılan olayın bitiş durumunu içerir.



    Sonuç bölümü için örnek :

    Bir Kurban bayramı daha... 1930'lar çok çok gerilerde kaldı. O günlerin çocuğu da öldü gitti.

    Sanılır ki, kişi bir kez ölür. Öyle değil oysa! Kişi, yaşam boyunca pek çok kez ölür. Bakarım zaman zaman eski resimlere: İşte Phobus Fotoğrafhanesi'nde çekilmiş resimler. Golf pantolonlu, ya da kısa pantolonlu bir çocuk... Ne oldu ona? Öldü gitti. Daha sonra ilkokul, ortaokul, lise sıralarındaki çocuklar, gençler... Hepsi yok oldular. Yok olmak değil mi ölmek? Öyle ise boyuna ölüyoruz, biçimden biçime giriyoruz, bambaşka bir insan oluyoruz zamanla. Altmışındaki kişiyle sekiz, on, on beş yaşların kişisi nasıl olur da aynı insan olur, olabilir? Zamanın bir oyunu bu bize.

    Hep ölüyoruz, öle öle büyüyor, değişiyoruz, son ölüme doğru gidiyoruz.



    Yazıda Başlık : Bir yazıya verilen ada başlık denir.

    Başlık, bir yazının neyi anlattığını, ya da bu yazının yazılma gerekçesini sezdirecek bir özellik gösterir. Kısaca konuyu tanıtan, ana düşünceyi birkaç sözcükle yansıtan sözdür. Başka bir deyişle başlık; konu - ana düşünce uyumunu yansıtan bir özellik gösterir.

    "Bu yazıya en uygun başlık hangisi olabilir?" Şeklindeki sorularda, bu açıklamalar dikkate alınarak başlık saptanmalıdır.
#16.01.2013 18:42 0 0 0