güneydoğu gazisinin mazisi - bir güneydoğu gazisinin kaleminden savaş - türk askeri - askerlerimiz - gidilemeyen topraklar
Gidilemeyen Topraklar! (Bir Güneydoğu Gazisinin Kaleminden)
Diyarbakır’dan araçlarla başlayan yolculuğumuz, Mardin-Şırnak-Uludere-Andaç-Ortaköy-Serbest-Çukurca-Işıklı-Hantepe-Uzundere’den sonra yaya devam ediyordu. Türkiye sınırının güneyinde, K.Irak topraklarında, PKK terör örgüt mensuplarını, barındıkları sığınakları, kamp ve erzak depolarını arıyorduk. Gündüzleri yürüyor geceleri ise hâkim tepelerde üs bölgesi tesis ediyorduk. Her gün ayrı bir tepede, her gün ayrı bir mevzide, her gün taştan duvarlar örüyor, her gece mevzii önlerine bubi tuzakları hazırlıyorduk.
Araziye çıktıktan sonra tam 22 gündür durmadan yürüyorduk, yorulmuştuk. Saçımız sakalımıza karışmış, saç sakal toz içinde kalmış, ter ile çamurdan oluşan karışımla, toprakla bütünleşmiştik. Bazen bir dereyi geçerken yıkanma imkânı bulurduk. En son Şemdinli çayının K.Irak’taki kolunda, Güneyden operasyona destek veren, Barzani’nin peşmergeleriyle buluşma yaptığımız derede, yıkanma imkânı bulmuştuk. Ne toprağın kokusu ağır geliyor, ne de ter kokusu bayıyordu. Herkese özgü ortak bir koku oluşmuş, araya kaynayan postal kokuları da losyon görevi yapıyordu.
Sırt çantalarımız ağırdı. Yürümekte güçlük çekerdik. İçerisinde en az üç günlük kumanyamız, yedek mermi, mühimmat, içecek suyumuz ile soğ