Evrensel Yaşam Döngüsü

Son güncelleme: 22.02.2013 14:09
  • karma nedir - karma felsefesi - karmik bağlarBazen ne kadar çok şey bildiğinin bir önemi kalmıyor. Hayat öyle bir ders ile çıkıyor ki karşına, artık bu dersten kanaat notu bekleyip geçmek isteyesin geliyor. Öyle ya, öğretmenler iyi halden kanaat notu kullanıp bizi salıyorlardı derslerden. Hayat bize öğretmenlik yaparken de kanaat notu kullansa ve geçirse bizi bu derslerden. Mezun olsak artık, yaşamaya koyulsak hayatı ne güzel olur değil mi? Herkesin tamamlamak zorunda olduğu sınavlar, dersler, tamamlanmışlıklar ve varması gereken hedeflerinin olması nereye kadar devam edecek bir iç döngüdür ki asırlardır bitmedi bu sınavlarımız.

    Sınavlarımız, ilk olarak kendi adımızı seçerek mi başlıyor ne dersiniz? Murat'ı seçerken ne düşünmüş olabilirim ben. Ya da anne ve babamı ve bu yaşamı seçerken hangi amaçla geldiğimi biliyor idiysem bunları doğmadan önce hatırlamam bu kadar kolay iken doğduktan sonra unutmam neden bu kadar kolay oldu.

    Bir yolculuk var ve bir sınav. O yolculukta almamız gereken dersler ve o derslere not veren bir yaşam. Geçince sınıftan ödülü takdir, teşekkür ve mezuniyet sonra yeni sınavlara hazırlık ve yeni bir derse katılma. Ya geçemediğimiz dersler, hep aynı sorular ve sorunlarla karşılaşmamız. Yıllarca bizi terk etmeyen sancılı tecrübelerimiz. Neden hep BEN dedirten o garip deneyimlerimiz. Sahi dersimiz neydi? Neyi geçmemiz gerekiyordu da takıldık kaldık bu hayatta. Bir karma düzeni varsa neden tekrar tekrar gelip duruyoruz. Şu zihnimize reset atan kim çıkmalı artık ortaya.

    Bizim yaşadığımız derslerin bir nedeni ve sahibi varsa, salıverdiğimiz ve özgürleştirdiğimiz her bir canlı neden kendi karmasını tamamlamak için dönüp dolaşır gelir ayaklarımıza değip durur. Yaradılış öykülerinde çamuru ve nefesi birleştiren yaratıcı içine koyduğu aklı ve nefsi nereden aldı. kendi ışığını yüklediği bu canlara verdiği bu akıl ve nefis denen duyguların sahibi kim...

    Herkesin bir yaşam nedeni var amacı var iken, amaçsız ve nedensiz yaşayan insanların daha çok mutlu olması mıdır bizi çeken. Bu yüzden mi her an terk edip gitmeye hazırızdır yaşadığımız hayatı ve onun içindeki yaşanmışlıkları. Bu ölüm ile terk etmek değil, beğenmediğimiz/beğenemediğimiz yaşanmışlığımızı bırakıp gitmek için söylenmiştir. Hepimizi kendi krallığımızda mutsuz bir saltanat sürmekteyiz. Bu da bir karma ise mutluluk için yola çıkanlara yapılanlar kendi acizliğimizden dolayı yapamadıklarımızdan mı olmakta.

    Her şey bir neden ile gerçekleşirmiş? Nedenimiz kendimizi gerçekleştirme yolculuğu ise neden yaşadığımız olaylar ruhumuzu esir alıyor, neden kendimizi kaybedip var oluşumuzu yok etmek istiyoruz. Madem bu kadar mükemmel bir düzen var bu yaşanan düzensizlikler kimin tekelinde sürekli acılar ekiyor yaşantılara/yaşantılarımıza.

    Hadi bir hesap yapalım dese biri, ne kadar tutar içimize attığımız borç ve alacakların toplamı. Sen kendini tamamlamadın diye ben seni tamamlamak için neden borçlu olayım evrendeki bu akışa ve neden alacaklarımı tahsil etmekte zorlanayım sen vermeye razı gelmiyorsun diye.

    Karmanın bir diyeti var mı acaba? Mesela diğer tarafta oturup bir deftere yazılıyor mudur gidince yapılacaklar listesi diye. Öyleyse bu deftere yazı yazmayı öğreten öğretmenleri bulmak gerekiyor. Çünkü şu dünyada yaşayan yedi milyar insanın gerçekten büyük bir problemi var. Bozuk alabildiğine bozuk bir alfabe ile öğretilmiş yaşamlarını yazma ve geleceklerini seçme özgürlükleri.

    Kim öğrencisini ya da çocuğunun geçtim kendisinin geleceğine ot tıkamak ister ki. Kim patavatsız birinin bir sözü yüzünden ölmek ister. Kim denizin üzerinden geçerken boğulmayıp içtiği bir bardak suda boğulmayı ister. Her şeyi güzellikle anlatabilen kitaplar, kendi düştükleri karmayı nasıl silebilirler.

    Sahi, her dersin bir özet cep kitapçığı var değil mi artık? Ya da tüm kitabı okumak yerine sadece sorulara ve cevaplara çalışarak ta geçilebiliyor artık sınavlardan. Ya sonra bir ameliyata girmeye kalkarsan ne olur? Hangi damarı keseceğin soruda ve cevapta vardı fakat orada nasıl keseceğin yoktu o da kitapta yazılıydı. Belki de bu yüzden hayat bize ağırlaştırılmış bir karma dayatıyor. Özetlerden ve sorulardan yola çıkıyoruz. Kaynağı bilmeden ezbere yaşıyoruz. Sancılarımız ise ilk tecrübemizde karşımıza çıkıyor, hangi hamleyi yapacaktım şimdi? Kim bilebilir ki okuyan sendin o bölümü ve şimdi yaşayanda.

    Sonuç, iki günlük dünyada kırk asırlık acılar yaşamaya gelmiş insanların yaşadığı şeyi anlatıyor bize. Hayat okuyarak olmasa da yaşayarak, tecrübe ederek öğrenilen ve kendi yazdığımız ve oynadığımız bir kitap aslında. Hadi geçmişe dönüp temizleyelim desek nereye gideceğimiz belli değil. Yaparken mutlu olduğumuz şeylerden dolayı şimdi neden pişmanlık duyup salalım ki? Ya da yaşarken acı bir tecrübe olarak kimliğimize kazınan bir olayı temizleyebilirsek aynı sorunla tekrar karşılaştığımızda ne yapacağız. Çok küçük yaşta tecavüze uğramak hangi dersin ve dengenin ve yaşanmışlığın ve karmanın hesabında yazılı onu nasıl sileceğiz geçmişin sayfalarından.

    Karmik bağ mı dediniz? Karmanıza mı dokundu yazılanlar acaba? Sizce SİZ'i gerçekleştiren ve geleceğe taşıyan gerçek nedir BİLiyor musunuz?


    BEN'im bildiğim


    HİÇ'lik ile ancak kendini bulabildiğin O'da ancak ÖL'ümle gerçeğe dönen bir OL'ma hali işte..

     Murat Tali

    alıntı
#22.02.2013 14:09 0 0 0