2-Önemli noktalarda öbür canlı varlıkların öğrencilerinden başka bir şey değiliz; örmek ve yakalamakta örümceği, ev yaparken kırlangıcı, şarkı söylediğimiz zaman da kuşları —kuğuyu ve bülbülü— öykünüyoruz.
3-Eğitim mutlu insanlar için bir takı, mutsuz insanlar için bir sığmaktır.
4-Bilgili insanların umutları bilgisiz insanların zenginliğinden daha değerlidir.
5-Düşüncelerde uyum dostluğu doğurur.
6-İnsan için ruhun dinginliği hazlar karşısında ılımlı kalmaya, yaşayış biçiminde ölçülü olmaya bağlıdır. Yetersizlik ve aşırılık genellikle can sıkıcı değişikliklere yol açar ve ruhta büyük karışıklıklar doğurur. Bu katı değişikliklerle sarsılmış bulunan ruhlar dengelerini ve dinginliklerini yitirirler. Zihnimizi olağana yöneltmeliyiz ve şimdiyle yetinmeliyiz, arzulanan ve hayran olunan şeye pek yer vermemeliyiz ve dönüp o şeyi düşünmemeliyiz. Tersine, mutsuzların yaşamını gözönüne almalıyız, onların acılı yoksulluklarını düşünmeliyiz; şimdiki durumumuz ve varlıklılığımız gözümüze önemli ve istenir görünecektir, o zaman; o zaman artık daha çok arzulamayı istemeyiz, artık zihnimizi bulandıran durumdan uzaklaşmış oluruz. Zenginlere, başkalarının mutlu bildiği kişilere hayran olan ve aklını bir an bile onlardan ayırmayan kişi, yasaların önerilerine karşı eylemde bulunma isteğine kapılacak, her zaman yeni yollar düşünmekten, yeni girişimlerde bulunmaktan engellenecektir. Bizim olmayan şeyi arzulamaktan kaçınmalı, sahip olduğumuz şeyle yetinmeli, yaşamımızı çok yoksul kişilerin yaşamıyla karşılaştırmalı, onların çektiklerini düşünerek kendimizi mutlu saymalıyız. Böylece onlardan daha mutlu olduğumuzu düşünecek ve gerçekten onlardan daha mutlu olacağız. Bu bakış biçimini benimsersek dinginlik içinde yaşarız, arzu, kıskançlık, kin gibi kötülüklerden de uzak kalırız.
7-Büyük sevinçler büyük yapıtların gözlemlenmesinden doğar.
8-Uyumlu olan ve güzellikleriyle bizi kendilerine baktıran yontuların yürekleri yoktur.
9-Yanılgılarımızı unuta unuta gözüpek oluruz.
10-Ahmaklar varlıklılığın yararlarına yönelirler.
11-Ahmaklar yaşamdan tiksinir gibi yaparak ölüm korkusu içinde yaşamak isterler.
12-Ahmaklar yaşamdan en ufak bir sevinç duymaksızın yaşarlar.
13-Ahmaklar uzun yaşamak ister, bu uzun yaşamdan hiç bir tad alamadan.
14-Ahmaklar kendilerini aşan şeyleri isterler ama kendilerini aşan şeylerden daha yararlı da olsa ellerinin altındaki şeyleri çarçur ederler.
15-Ahmaklar yaşamları boyunca kimseyi sevindirmezler.
17-Kendi kendinin efendisi olan baba çocuğuna en güzel örnek olur.
18-Gündüz uyuyanların ya bedenleri hastadır ya ruhları karışıktır, ya tembellikleri baskındır, ya eğitimleri azdır.
19-Yürekli kişi yalnız düşmanlarını yenen kişi değildir, aynı zamanda arzularını yenen kişidir.
20-Az bulunur hazlar en güçlü hazlardır.
21-İnsanlar birbirlerine haksızlık etmeselerdi yasalar bireylerin diledikleri gibi yaşamalarını engellemeyecekti. Demek ki uyumsuzluğu yaratan arzudur.
22-Bilge kişi için her yer birdir, onurlu bir ruhun yurdu tüm evrendir.
23-İç savaş her iki yanı da yıkar, bu savaşta yenenler de yenilenler de yıkımlarını bulurlar.
24-Halkın yararını birinci sıraya koymak gerekir, sitenin iyi yönetilebilmesi için. Sitede kavgalar ölçüyü aşmamalı, tek tek insanların gücü kamu yararını sarsmamalıdır. îyi yönetilen site büyük bir hazinedir. Orada her şey vardır. Onun koruyuculuğu her şeyi korur, yıkımıyla her şey yıkılır.
25-Adalet gerekeni yapmaya, adaletsizlik gerekeni yapmamaya ve gerekenden kaçınmaya dayanır.
26-Elini ayağını kullanır gibi kullan kölelerini, kimini şu iş için kimini bu iş için.
27-Sevilen kadın aşkın sevimsiz yanlarını giderir.
28-Sakınımsız ve düşüncesiz eylemlere daha yatkındır kadın.
29-Beden hastalıkları gibi aile hastalıkları ve yaşam hastahkları vardır.
30-Yoksulluğa sabırla katlanmak kendine söz geçirebilen kişinin işidir.
31-Güç ve güzellik gençliğin ayrıcalığıdır, yaşlılık ılımlılığın arzulara yayılmasıdır.