Neydin sen Labuce?
Farkedemediğim, eksik bir parçamıydın
yap-bozumda, gelip
ansızın kendi boşluğunu kapatan?
Bakışlarındakı aşkı görünce anlıyorum,
kapımı çalanın gece olduğunu.
Geçmiş ve gelecek bütün aşkları
toplayıp birer birer, önce bir'e yüklüyor,
sonra bölüp tüm varlığa dağıtıyoruz.
Nesin sen Labuce?
Tanımadığımız dokunuslarda tanıdık izler arıyoruz...
Bölmüyor...
Acıtmıyor...
Kanatmıyor bizi hiç bir şey...
Bir çocuk oluyor avuçlarımda gece...
Bulut gibi...
Dokunsam yağacak.
Üflesem dağılacak.
Su gibi...
Parmaklarımı aralasam akıp gidecek...
Tutmaya da bırakmaya da kıyamadığım
oluyor.
Nesin sen Labuce?
Bilmediğine nasıl ulaşır insan?
Nasıl tanır?
Nerden bilir onu?
Kayıp bir şehir oluyoruz suskun...
Tüm bilinenler , bilinmeyene çarpıp bölünüyor...
Bir meltem esip geçiyor...
Yıldızlar düşüyor gecenin bölünen yerinden...
Gece soluyor...
Yıldızlar sönüyor...
Avuçlarımdakı çocuk akıyor parmaklarımın arasından...
Tutamadığım oluyor gece...
Tutamadığım oluyor çocuk...
Ve gecenin gözlerinde nem...
Bir hiç gibi gidiyor...
Ah be Ablamm,bir insanın elinden güzelliklerin çıkması için öncelikle güzel bir kalbe sahip olması gerekir!Aslına bakarsanız güzellik göreceli bir kavramdır;senin güzel gördüğünü başkası beğenmeyebilir,onun güzel gördüğünü de sen adlandıramazsın dahi!
Gerçek güzellik nedir biliyor musunuz?
Gerçek güzellik;gönül gözüyle bakıp,gözden sevgi nuru yağdırabilmektir gördüğümüz herşeye...
Şiir gerçekten çok güzel,yazanın yüreğine sağlık.Ama sen bu şiiri hissetmesen ne bu kartları hazırlayabilirsin ne de bu harika müziği arasına iliştirebilirsin...
Ellerine,emeklerine,sevgi dolu yüreğine sağlık Ablamm...