Dağınık Gazel

Son güncelleme: 11.08.2014 12:14
  • “eski güzel şeylerden değil,
    yeni kötü şeylerden başlamak gerekir.”
    -Walter Benjamin-

    göç
    geçer...

    geçer ayrılıklar baladı
    siyah bir orman olur gençliğimiz
    bize böyle pay kalır
    bize böyle pay kalır...

    ağla sömürgem... belki dönemem
    oralarda usul usul talazlanan nehirlerde yaz kalır
    kış yanar, düş üşür yüreğimde
    ağlarım, gözyaşım beyaz kalır...

    sonra askerler yeniden kuşatırlar aşınmış kaleleri
    bin havaar parçalar gecenin döşeğini
    ocaklar iniler, yas büyür, orta yerde kan kalır
    dıngılava’da peştamallı çocuklar havuzlara işerler
    gözlerinde bir mahmur özlem kalır...
    derken bir ankara, bir poyraz beni döve döve içeri alır
    yollarda giderek uzaklaşır... giderek uzaklaşır
    fahişeler terli kasıklarıyla sabaha uğurlanır
    kuşlar inkâr edilir, gökyüzü yağmalanır
    ben büyürüm bu kederle kalbim uslanır...

    ağla sömürgem! ağla ve kucakla kumral delikanlını
    buralarda çatılmış bir tüfeğim böğrümde taflan kalır
    şimdi kızılay’a da oturmuşum hasretin kancasında
    geçer zaman, geçer yıllar, günlere bir yeni hazan kalır...
    ağla sömürgem... sen hep mağlup bir ağlayışta
    ben uzak susarım bu mağlubiyet için hep anlayışla
    bak, çöpçüler bu geceyi de piç edip süpürdüler
    ben ise haber değeri bile olmayan bir haykırışta
    özleminle hâlâ bir yakarışta...

    ağla! ben de ağlarım gözyaşlarım özlemine az kalır
    buralarda nem var! nem varsa sende kalır
    daha çağırırken
    anı bile kalmaya tenezzül etmeyen o dağ dorukları
    sömürgem yaslar durur sesime kırgın ayrılıkları...
    ben gittim
    ve yittim!
    oralarda usul usul talazlanan nehirlerde yaz kalır
    yaslarım günleri yüzüme gözyaşım beyaz kalır
    burada yıllar küfürle uğurlanır
    ben büyürüm içindeki haylaz çocuk uslanır
    ve günler geçer, herkes gider, pistler boşalır
    sahnede bir ben, bir kurtlar, bir klasik dans kalır...

    ağla sömürgem... buralarda döne döne-
    mem! artık bir yeşile dolmasak da anılardan haz kalır
    sen de bir zaman duyarsın
    bir gün bir taze mezar kazılır
    ardında bir dağınık gazel ile, kül ile
    ankara’da bir ölü yılmaz kalır...

    Yılmaz Odabaşı
#11.08.2014 12:14 0 0 0