Aşık Edebiyatının Genel Özellikleri

Son güncelleme: 03.07.2023 16:03
  • koşma - varsağı - muamma - semai - destanİslamiyet’in kabulü ile birlikte sözlü edebiyatın Anadolu’da geliştirilerek devam ettirildiği türüne halk edebiyatı denir. Halk edebiyatı biçim ve yönünden incelendiği taktirde üç gruba ayrılabilir.

    1) Aşık Edebiyatı

    2) Anonim Halk Edebiyatı

    3) Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı

    1) Aşık Edebiyatı : İslamiyet’ten önce kam, baksı gibi adlar verilen şairlerce sürdürülen bu edebiyat İslamiyet’in kabulünden sonra aşık adı verilen şairlerce devam ettirilmiştir. Aşık edebiyatında nazım birimi dörtlük olmuştur ve hece ölçüsü kullanmıştır. Aşıklar şiirlerini cönk adını verdikleri defterlerde toplamışlardır. Sade bir dil kullanılan şiirlerin son dörtlüğünde ozan “Mahlasına (ad)” yer vermiştir. Lirik bir söyleyişin hakim olduğu şiirlerde aşk, ayrılık, özlem gibi konular işlenmiştir. 17. yy’dan sonra divan edebiyatı etkisinin görüldüğü Aşık edebiyatında koşma, varsağı, ninni, mani, semai gibi nazım türleri kullanılmıştır.

    - Koşma : Aşık edebiyatının en çok kullanılan nazım biçimi olan koşmalarda genellikle hecenin 11′li ölçüsü tercih edilmiştir. 3 ila 5 dörtlük arasında değişen koşmaların son dörtlüğünde ozan mahlasını kullanmıştır. Uyak düzeni ise abab, cccb, dddb… şeklinde olmuştur. Koşmalar konularına göre taşlama (yergi), koçaklama (yiğitlik), güzelleme (insan ve doğa sevgisi), ağıt (ölenlerin arkasından) gibi adlar alır.

    Koşma Örneği

    Vara vara vardım ol kara taşa,
    Hasret ettin beni kavim kardaşa,
    Sebep ne gözden akan kanlı yaşa,
    Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm

    Nice sultanları tahttan indirdi
    Nicesinin gül benzini soldurdu
    Nicelerin gelmez yola gönderdi
    Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm

    Karac’oğlan der ki kondum göçülmez
    Acıdır ecel şerbeti içilmez
    Üç derdim var birbirinden seçilmez
    Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm (Karacaoğlan)


    Varsağı : Anadolu’nun güneyinde yaşayan Türklerin kendine has bir ezgi ile söyledikleri türkülerin farklı bir formatıdır. Kafiye düzeni ve dörtlük sayısı bakımından “Semai” türüne benzemektedir. Dörtlüklerde “hey, bre” gibi üsluplar kullanılarak mertçe, yiğitçe bir üslup takınılır. Bu nazım biçimini edebiyatımızda en çok kullanan aşık Karacaoğlan olmuştur.


    Muamma : Bir bilginin ya da olayın okuyucu tarafından anlaşılmasını bekleyerek kapalı bir biçimde anlatılan manzum bilmecelerdir.

    Nasihat : Okuyucuya bir şeyler öğretmek, öğüt vermek maksatlı yazılan didaktik türdeki şiirlere verilen addır.


    Semai : 4+4 duraklı ve ya duraksız şekilde hecenin sekizli ölçüsüyle söylenen şiirlerdir. 3 ila 5 arasında değişen dörtlük sayılarında söylenir. Kafiye düzeni koşmalar ile aynıdır. Semailerde insana ve doğaya olan sevgi, güzellik gibi konular işlenmiştir. Koşmalardan farklı yönleri koşmaların 11′li hece ölçüsü ile yazılmaları semailerin ise 8′li hece ölçüsü ile yazılmalarıdır. Özel bir ezgileri vardır.

    Semai Örneği

    Gönül gurbet ele çıkma
    Ya gelinir ya gelinmez
    Her dilbere meyil verme
    Ya sevilir ya sevilmez

    Yöğrüktür bizim atımız
    Yardan atlattı zatımız
    Gurbet ilde kıymatımız
    Ya bilinir ya bilinmez

    Bahçemizde nar ağacı
    Kimi tatlı kimi acı
    Gönüldeki dert ilacı
    Ya bulunur ya bulunmaz (Erzurumlu Emrah)

    Destan :

    Dörtlük sayısı yüzü geçen örnekleri olan destanlar dört mısralı bentler şeklinde yazılmıştır. Uyak düzeni koşmalar gibi olan destanlar hecenin 11′li kalıbı ile söylenmiştir. Savaş, deprem, hastalık gibi konularda yazılan destanların son dörtlüğünde şair mahlasını kullanmıştır. Dörtlük sayısında sınırlama olmayan destanlar halk edebiyatının en uzun nazım biçimidir.

    alıntı
#15.12.2014 20:55 2 0 0
  • Teşekkürler
#11.10.2022 18:58 1 0 0
  • Paylaşım için Teşekkürler
#03.07.2023 16:03 0 0 0