Sen gittin evimin adresi, kapımın zili gitti
Sen gittin sazımın teli, kuşumun dili gitti
yangınlar düştü yüreğime /ıssızlaştı şehir
sokaklara hüzün yağdı/ gözlerime yağmur
üstüme kapandı kapılar, ben kapandım içime
günlerce haftalarca ağladım
kırık bir ağaç dalında, öksüz bir kuş gibi kaldım
Sen gittin
hazanlar başladı bahçemde
yaprağa duran ağaçlarım gitti
umutlarım gitti, baharlarım
tutam tutam saçlarım gitti
dudağımda şarkılar öksüz kaldı
yanağımda damlalar
katar katar göçüp gitti kuşlar
bir bulut gibi nehirler gibi
gözlerimde akıp gitti yaşlar
üstüme kapandı kapılar, açılmadı bir daha
bir daha güldüğümü gören olmadı
zehir-zıkkım oldu yaşamak
küstüm bütün dünyaya
ne yakarış ne yalvarışlar fayda etti
Sen gittin
kapımın zili, kuşumun dili
sazımın teli gitti
yüreğimde kanayan siirler
masamda sigara izmaritleri kaldı
ben kaldım öyle kimsesiz, tesellisiz ortalarda
birde yıkıntım
yaslandığım duvarlarım yıkıldı, güvendiğim dağlarım
her gece yıldızlara bakıp bakıp ağlarım
Sen gittin
Şiirlerim öksüz kaldı
kalemlerim, defterlerim
ellerim, gözlerim, kirpiklerim
yüreğimde kalkıp giden gemilerim
dillerim öksüz kaldı
dağıldı ne varsa senden yana
çöl oldu şiiristanım
hayalim düşistanım
Sen gittin
kemanım yayım, güneşim ayım
mutluluk payım gitti
kara bulutlar çöktü üzerime
bir ben kaldım öyle boynu bükük ortalarda
birde yastığımda yağmur hıçkırıkları
her gece yüreğime batan cam kırıkları bir de
Sen gittin
sustu kalbimin bülbülü
bahçemin gülü soldu
yoldu bağrımı yokluğun
sarardı çimenler
bütün çiçekler boynunu büktü
bütün ağaçlar yaprak döktü
kuşlar da göçüp gitti ardından
yaşanmamış mevsimler gibi
geçip gidiyor baharlar
Sen gittin
evimin adresi gitti, zilimin sesi
ağzımın tadı
mutluluğumun adı gitti
yaslı yaşım, gamlı başım
zehir aşım, otuz yaşım kaldı
Sen gitin
hayalim düşüm
sevincim gülüşüm
servetim işim gitti
Sen gittin
özlemin yüreğimde
yokluğun kirpiğimde çoğaldı
sen gittin umudum gitti
gururum gitti
her gece oturup ağladım
ıslandı/ ekmeğime karıştı korkunç acı
gülmek nedir unuttum gitti
Sen gittin
ömrüm insafsız ayaklarına toprak oldu
kavruldu bahçelerim çiçeklerim soldu
gelmedin
acılarım içimde fışkıran kan oldu
Sen gittin
çakıl taşlarım
yürekvuruşlarım
sevgikuşlarım gitti
her yerde izimi arıyor avcılar
yaralı bir ceylanın bakışında yaralı kaldım
sen gittin
anlımın kara yazısı
kalbimin dinmez sızısı kaldı
gittin işte o gidiş gittin
bir daha dönmedin geri
yarısı sende kaldı kalbimim
yarısı bende ezgili
ah seher yeli
ardında kara günler
her gün ölümler kaldı
hasretin kaldı birde
ben kaldım öyle deli divane
sen gittin ben bittim
bittikçe bittim bi- tanem
kimsesiz, çaresiz, en çokta sensiz
sen gittin masal bitti