Geçmişten arta kalan üzüntüler,
Hissettirmeden yanıma geldiler,
Ve bana seni sordular:
Dedim ki onlara;
Şuan O'na şiir yazmaktayım,
Kendimi affettirmenin telaşını yaşamaktayım.
Sonsuz bir denklem çözüyormuş gibi hissederken,
Hala umudumu canlı tutmaktayım.
Seni affedeceğine nasıl inanmaktasın dediler.
Dedim ki onlara:
Yaptığım hataların farkındayım.
Kendimi sorgulamaktayım.
O'na hala saygı ve sevgi beslerken,
Herşeyin daha iyi oalcağına inanmaktayım.
O' nu özlemekte misin dediler;
Dedim ki onlara:
Arkadaşlığı paraya değişilmez,
Canlılığı mevsimlere benzetilmez.
O benimle konuşurken,
Zamanın geçtiği farkedilmez.
O'nun arkadaşlığına neden bu kadar önem veriyorsun dediler;
Dedim ki onlara:
Saat geceyarısını geçmişti,
O beni yalnız bırakmadı,
Benle dakikalarını paylaştı,
Ben ne yapacağımı düşünürken,
Verdiği fikirlerle beni çaresizlikten kurtardı.
Ya O seni tamamen reddederse dediler:
Dedim ki onlara;
O zaman kendimi bir Nazi SS Kampında soykırım sırasını
bekleyen bir yahudi misali kaderime razı olur ve ölüm
sıramı beklerim.
Bu sözümden sonra tüm üzüntüler hüzünlenerek yanımdan ayrıldılar.
Ve o anda bir gözyaşı damlasının ışıldayarak yere düştüğünü
farkettim......