Konuşmak Çıkmak Yatmak

Son güncelleme: 08.06.2006 14:49
  • "Sevgililer günü" münasebetiyle, gençlik galerimdeki "ask sözlügü"nün sayfalarina bir göz gezdirince, sevdanin kalpten dile yansirken nasil renkten renge girdigini görüyorum.
    Son 30 yilda "aska verdigimiz isimler", askin bizim için tasidigi manayi ve toplumun aski kabullenis
    biçimlerini de ele veriyor.
    ***
    70'lerin basinda "arkadaslik teklif edilir"di. Askini
    "Dest-i izdivaciniza talibim" (Eski dilde: "Benimle evlenir misiniz" diye ilan edenlerin
    çocuklari, ana babalarindan kalma bir mahcubiyeti
    korumaya çalisiyorlardi.
    "Ask"i "özgürlük" diye tercüme eden Avrupa'nin
    civiltilisi henüz bizim okul duvarlarina vurmamisti.
    Bekaret, "kutsal emanet" vasfini yitirmemisti.
    Anneler, okul dönüsü kizlarinin kulagina, "Iffetini korursan en iyi kismeti bulursun" ögüdünü
    fisildiyorlardi hâlâ... Hayat borsasinda en çok iffetle tahsilin prim yapacagina dair umutlarini henüz yitirmemislerdi.
    O yüzden siralar arasi gizli mektuplasmalar çokça
    "arkadaslik teklifi" ile nihayetlenir, bu teklif,
    nadiren okul bahçesinde kaçamak bir buseye dönüsürdü.
    Gece olup da ev tenhalasti mi TRT'de "Gece ve Müzik"
    baslar melankoli ortalikta kol gezerdi.
    Magazincilere yakalanan söhretlerin geleneksel savunmasi "Sadece
    arkadasiz" ola ki o günlerden kalmadir. Biz gerçekten "sadece arkadas"tik. Dönemin simge filmi Ask Hikayesi'ydi.
    Sarkisi İse "Bir kivilcim düser önce... Büyür yavas yavas... Bir bakarsin volkan olmus, yanmissin Arkadas..."
    ***
    Sonra 70'lerin ikinci yarisinda "ilan-i ask" yöntemi,
    "konusma teklif etmek" seklinde degisti. Lise koridorlarinda "konustugun biri var mi" sorusu, bir
    agiz yoklama alametiydi. Izleyen cümle genellikle "okul
    çikisi beraber yürümek" olurdu.
    "Ask" dedigin de, konusarak yürümekten ibaretti zaten...
    O yüzden Alpay, "Eylül'de gel, okul yoluna..." dedi
    mi, herkes kahrolurdu. Yegane bulusma ve karanlikta bas basa kalma mekani olan sinema salonlari porno film salgini yüzünden kizlara kapandigindan, mekansizlik sorunu
    had safhaya ulasmis durumdaydi.
    Okul bahçeleri aska tahammülsüzdü.
    Parklarin izbelerinde, tek gözle bekçi gözetleyerek
    öpüsmeye çalisan gençler görünürdü; "densizlik"ten
    degil, "yersizlik"ten... "Flört" diye bir seyden söz edilir olmustu.
    Semiha Yanki "Sevmek bir ömür sürer, sevismek bir
    dakika" dediginde gençler al basmis yanaklarla,
    saatine bakakalmisti. "Sevismek" pek dillendirilmezdi çünkü... Senay'in
    "Sev kardesim"i daha masum bir çagri gibi gelirdi kulaga...
    ***
    Ardindan 80'lerde "ask sözlügümüz"e "çikma" fiili girdi. Cumhuriyetin Çikita muz yiyebilen ilk nesli,
    yari Ingilizce konusan basbakanlarina
    özenerek "Go out"u "çikmak" seklinde Türkçelestirdi.
    "Çiktigin biri var mi?", "Benimle çikar misin?"
    sorulari dillere yerlesti.
    Daha önceleri, ("arkadas"ken yani), ek
    "çikamazdiniz".
    Çünkü "çikmak" için, (Amerikan filmlerindeki gibi) önce kizin evine "girmek", ana babasindan izin
    almak, eve geç dönmek, kapi önünde dudaga bir öpücük
    kondurmak vs. gerekirdi. Biz daha içeri girememistik
    ki "çik"abilelim...
    Ancak geçen 10 yil içinde anneler, iffet sahibi
    kizlarinin iyi kismet bulup evlenebileceklerine dair
    umutlarini yitirmislerdi galiba... Dil bilen ve
    patronuyla yurtdisi gezilere "çikabilen"
    "prezantabil" bir "executive sekreter" daha çabuk is bulup daha
    iyi
    para kazanabiliyordu.
    "Çikma" böylece kolaylasip yayginlasti.
    Kizlar, "çiktiklari çocuk"tan sıkıldı mı, Ajda Pekkan
    gibi "Arkani dön ve çik. Istenmiyorsun artik..."
    diyebiliyordu artik...
    ***
    Ve nihayet 90'lar...
    Terim, "yatmak"a çevrildi. Ask, seksle bulustu, iliski "yataylasti." Önce Sezen Aksu, "Yakalarsa 'muck... muck...' yapacagini
    açikladi, ardindan Ingilizce tek sorudan ibaret bir sarki liste basi oldu: "Benimle yatar misin?" 30 yil içinde ask hayatimiz, "arkadaslarimizla konusmak"tan, "çiktiklarimizla yatmaya" dönüstü.
    Tüm sevgililerin "Sevgililer Günü"nü sevgiyle
    kutlarken, 2000'ler için icat edecekleri sözcügü
    merakla bekledigimi belirtmek istiyorum.
    CAN DÜNDAR
#26.09.2004 23:29 0 0 0
  • hele ses efekti ayr1 bi gusel :D:D:D
#26.09.2004 23:34 0 0 0
  • ellerine saglik
#27.09.2004 14:43 0 0 0
  • dogru demis
    yanliz hangi ses efektinden bahsettin hades, anlayamadim
#27.09.2004 14:49 0 0 0
  • Tesekkur
#05.10.2004 12:47 0 0 0
  • eline sağlık
#05.10.2004 12:49 0 0 0
  • Teşekkürler simon
#05.10.2004 12:52 0 0 0
  • Ellerine saglik cok dogru
#05.10.2004 13:00 0 0 0
  • saol teşekkürler
#05.10.2004 18:38 0 0 0
  • sagolasin ellerine saglik
#05.10.2004 21:28 0 0 0
  • saol
#21.03.2006 22:18 0 0 0
  • harika ...

    paylaşan yüreğinize sağlık.

    jeepers sizede teşekkürler bu güzel yazının okumasına vesile olduğunuz için.
#21.03.2006 22:41 0 0 0
  • ellerine ssaglik
#02.06.2006 23:39 0 0 0
  • çok güzel ellerine sağlık
#03.06.2006 02:37 0 0 0
  • paylasim icin tskrler...
#05.06.2006 01:11 0 0 0
  • teşkkurler
#07.06.2006 22:45 0 0 0
  • Güzel Bi Konuya Dikkat Çekmiş Can Abimiz..

    Tşkler..
#08.06.2006 10:59 0 0 0
  • tesekkürler,ugrasin icin..vallahi sayende bende nereye gidiyoruz demeye basladim..tekrasdan saolasin,sen cok yasa emi..
#08.06.2006 14:49 0 0 0