KAS LİFİ KOPMASI (YIRTIĞI)
Nedeni: Yetersiz kondüsyonlanma, antrenman ve yarışmalar öncesi yetersiz ısınma ve gerdirme hareketleri.
Özel Bulgular: Egzersizler sırasında batıcı ya da kesici tipte ağrı. Genellikle damar dışına kan sızmasına bağlı olarak morarma görülebilir.
İlk Uygulamalar: En az 20 dakika süreyle buz (soğuk) uygulama.
Ek Uygulamalar: 2-3 gün süreyle baskılı bandaj ve günde birkaç kez gel uygulanır.
Tedavi sonrası: Sakatlığın ciddiyetine göre karar verilmek üzere, zedelenmeden 72 saat kadar sonra aktif hareketlere ve gerdirme egzersizlerine başlanabilir.
Önlem: Antrenman ve yarışmalar öncesinde kasların uygun bir şekilde ısıtılması ve gerdirme egzersizlerinin yapılması.
EGZERSIZ SONRASI KAS SERTLİĞİ, YORGUNLUK
Nedeni: Uygun olmayan antrenman rejimi, kasların aşırı kullanımı, bazı minerallerin yetersizliği.
Özel Bulgular: Kısa süreli kas ağrıları ve yorgunluk.
İlk Uygulamalar: Etkilenen kas gruplarının gerdirme egzersizleri ile gevşetilmesi. Sıcak-ıslak uygulamalar (sıcak duş ve banyo). Gel uygulaması.
Önlem: Yeterince Magnezyum alımına dikkat edilmesi. Antrenman planlamasında yüklenmelerin tedrici olarak arttırılması prensibine dikkatle uyulmalıdır. Antrenman ve yarışmalar öncesinde uygun ısınma ve gerdirme egzersizleriyle kaslar yüklenmeye hazırlanmalı. Bu uygulama en azından 20 dakika kadar sürmelidir.
KAS EZİLMELERİ
Nedeni: Sert bir cisime ya da sakattanmaya yol açabilecek bir baskının kasta bölgesel olarak bir doku bütünlüğü bozukluğu yaratması.
Özel Bulgular: Bazı durumlarda damar dışına sıvı sızmasına bağlı olarak morarma görülebilir.
İlk Uygulamalar: Gel ve soğuk-baskılı bandaj ile 48 saat tedavi yapılır.
Ek Uygulamalar: Gel ile bandajlama, günde 2-3 kez yapılır. Tedavi Sonrası ağrının şiddeti azaldığında egzersizlere başlanır. (Basamakiarda inip çıkma veya yüzme gibi).
KAS ZORLANMALARI (ÇEKMELERİ)
Nedeni: Tek bir kas grubunun gerilebiime sınırından daha fazla zorlanması. Yetersiz kondüsyon. Antrenman ve gerdirmelerinin uygun olarak yapılmaması. Magnezyum alımında yetersizlik.
Özel Bulgular: Ani zorlanmalarda kas ağrıları. İfk Uygulamalaw Sportif aktivitelerden geçici olarak uzak kalınmalıdır. REPARIL-GEL ve so~uk uygulamalar yapılmalıdı~.
Ek Uygulamalaı: Kas gruplarına günde bi~kaç kez REPARIL-GEL uygulanabilir. Baskılı bandaj iyileşmeyi hızlandırabili~. Sonraki birkaç gün içinde ise zedelenen kas mümkün olduğunca sık gerdirme egzersizleriyle esnetilmeye, yumuşatılmaya çalışılmalıdır.
Tedavi Sonrası: Mafif koşular ve jogging yapılmaya başlanır. Ilk birkaç gün içinde masaj yapılmamalıdır.
Önlem: Antrenman ve yarışmalar öncesinde kasların uy~un ısınma ve gerdirme egzersizlerının yapılması önlem açısından büyük önem taşımaktadır.
SIYRIK VE KESİKLER
Nedeni: Genellikle düşmelere bağlı olarak deride ortaya çıkan yüzeysel zedelenmeler.
Özel Bulgular: Etkilenen alanda ağrı ve kızarıklık. Bazı durumlarda hafif kanama.
İlk Uygulamalar: Alkol içermeyen dezenfekten sıvı ile yara temizlenmelidir. Hava akımına izin verecek bir malzeme ile yara pansumanı yapılır.
Uyarı: Deride doku bütünlüğünün bozulduğu bütün durumlarda tetanoza karşı önlem alınmalıdır. Hastanın tetanoza karşı daha önceki bağışıklık durumuna göre kararlaştırılır (örn. aşılama ya da serum gibi).
Spor Yaralanmaları
Yeterince ön hazırfık yapmadan egzersizlerde aşırı zorlamalar dikkatin azalmasına, kazalara ve sakatlıklara. yol açabilir...
Sporun zihin ve fizik yapıyı geliştirmekte olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte, bu yeni uğraşıda egzersize katılan kişiler organizmalarınrn toleransları üstüne çıkabilmektedir. Yeterince ön hazırfık yapmadan egzersizlerde aşırı zorlamalar dikkatin azalmasına, kazalara ve sakatlıklara. yol açabilir.
Sakatlanmanın daha ciddi boyutlara çıkmasını önlemek bakımından ilk yardım uygulamaları büyük önem taşımaktadır.
Bu gibi durumlarda son karar her zaman hekimin sorumluluğu altındadır. Ancak hekimin hastaya ulaşıp yardımcı olmasına kadar geçecek süre içinde ilk yardımın yapılması kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Bu güncel kitapçık en sık görülen bazı spor sakatlıklarının nedenlerini, tanıyla ilgili bazı temel bilgileri, ilk yardım uygulamalarını ve önlemler konusunda önerileri içermektedir.
Kitapçık uygun boyutlan ile her spor çantasında bulunabilir.
Öncelikle önlemlerle ilgili bilgileri incelemenizi öneririz. Kitapçığın çantanızda bulunması gerekli durumlarda anında başvurmanızı sağlayabilecektir.
AŞİL TENDİNİTİSİ
Nedeni: Baldır kaslannın kramp yada spazmlara neden olacak derecede aşırı zorlanması.
Özel Bulgular: Topuğun üsi kısmında uzun süren ağrılar.
İlk Yardım: Ağrılı tarafı tesbit edin (örn. bandaj ile) ve zorlamadan kaçının. İlgili uzmana danışın. (Tercihan Ortopedi-Travmatoloji veya Fizik tedavi, rehabilitasyon).
Ek Uygulamalar: Baldır kaslarına masaj. Topuğun ayakkabı içine konacak bir parça i!e yükseltilmesi (Bu, aşil tendonuna binen yükü azaltıp iyileşmeyi hıziandıracaktır. Bir gel sürülerek belirtiler gerilinceya kadar tedaviye devam edilir.
Tedavi Sonrası: Baldır kasları için gerdirme egzersizleri. Antranmanlardan sonra tendon ve çevresine buz ile soğuk uygulama
Önlem: Beslenme ile uygun Magnezyum alınması sorunlara karşı öntemlerden birisi olabilecektir
AŞİL TENDONU KOPMASI
Nedeni: Koordine olmayan kas gerilmesi (iç travma) veya direk fizikseletki (iç travma) ile ani ve aşırı zorlama.
Özel Bulgular: Diz-dirsek pozisyonunda, her iki ayak muayene masası kenarında serbest olarak sarkarken, baldır kavrama testinde sağlam tarafta ayak parmaklarında kopan tarafta hareket yoktur. Tendon üzerinde (bir parmak kadar genişlikte) bir çukur izlenir.
Ek Uygulamalar: Mutlaka cerrahi onarım gereklidir. Kısa stireli olarak operasyona kadar alçılı tesbit yapılabilir.
İlk Yardım: Eklem fonksiyonunu korumak için erken dönemde egzersizlere başlanmalıdır. Düzenli olarak gel uygulanması önerilir.
Tedavi Sonrasr: Yetkili uzman gözleminde gerdirme egzersizleri yapılmalıciır. Zedeli bölgeye herhangi bir zorlanmadan sonra buz ile soğuk uygulanmalıdır. gel sürülmeye devam edilir.
Önlem Zedelenen bölgede oluşan yeni doku koordine olmayan kas kasılnıalarına yol açabileceği için aşırı yüklenmelerden sakırımalıdır.
AŞİL TENDONU ZORLANMASI (ÇEKMESI)
Nedeni: Ani ve kuvvetli zorlanma veya direk fiziksel travma.
Özel Belirtiler: Egzersiz sırasında topuk ve tendon bölgesinde hareketi engelleyici tipte deliniyor hissi veren ağrı.
Ek Uygulamalar Destekleyici bandaj kullanılmalı ve düzenli olarak gel uygulanmalıdır.
Tedavi Sonrası Baldır kasları için gerdirme egzersizleri yapılmalıdır.
Önlem Kas oluşumlarının korunması için dülzenli olarak Magnezyum preparatlarının alınması önerilmektedir.
BAĞ ZEDELENMELERİ
Nedeni: Eklemi doğal sınırları ötesinde harekete zorlayan harhangi bir kuwet bağ zedelenmesine yol açabilir.
Özel Belirtiler: Etkilenen eklemde ağrı, fonksiyon bozukluğu ve eklem içi kanamaya ve sıvı artışına bağlı olarak şişme.
İlk Uygulamalar: gel ile birlikte soğuk (buz) uygulama. Eklemin başkaca bir zorlanmaya maruz kalmaması için bandajlama. Ciddi durumlarda hekime başvurulmalıdır.
Ek Uygulamalar: Sakatlığın ciddiyet derecesine bağlı olarak geçici bir süre için sportif aktivitelerden uzak kalınmalı. llgili uzman bu siireyi saptamada önerilerde bulunacaktır. Destekleyici bandaj kullanılmalı ve düzenli olarak gel uygulanmalıdır.
Tedavi Sonrası: Ikinci bir zedelenmeye karşı önleyici olarak eklem fonksiyonunu sağlamak amacıyla egzersizlere mümkün olduğu kadar erken başlanmalıdır.
SU TOPLAMASI
Nedeni: Ayakkabı ya da diğer spor malzemelerinin deri üzerine yaptığı baskı ya da tahriş.
Özel Bulgular: Derinin dış tabakasının altında sıvı birikimi ile birlikte üst tabakanın ayrılması.
İlk Uygulamalar: Su toplanması durumunda sıvı boşaltılmalı bölge dezenfekte edilmeli ve etkılenen alan hava geçişi sağlanacak şekilde pansuman yapılmalıdır.
Önlem: Ayakkabılann içini ve giyilen çorapların dışını hafifçe sabunlamak veya ayakkabıların deri kısımlarının iç kısmına yumuşatrcı yağ sürmek yararlı sonuçlar vermektedir. Ellerdeki su toplaması uygun eldiven giyerek önlenebılir.
KIRIKLAR
Nedeni: Dış kökenli fiziksel etmenler, düşme ya da çarpışmalar.
Özel Bulgular: Kırık olan tarafta yüklenme kapasitesi yitimi ve hareket sınırlılığı. Kırık bölgesinde görülebilecek ya da elle muayenede farkedilebilecek değişiklikler (şekil bozukluğu gibi) Bölgesel kanamaya bağlı olarak belirgin bir şişme dokunma ve hareketlerle birlikte şiddetli ağrı.
İlk Uygulamalar: En uygun malzeme ile kırığın tesbit edilmesi (atelleme) gerekmektedir. Ancak kırık uçlarının yanaştırılması (reduksiyon) yapılmaya çalışılmamalı ve en kısa süre içinde ilgili uzmana başvurulmafıdır. Bu arada kırık bölgesine soğuk uygulanabilir ve ağızdan ağrı kesiciler verilebilir. Uzman hekimin reduksiyonunu takiben kırığın iyileşmesi için alçılı tesbit yapılır.
Tedavi Sonrası: Kas kitlesi ve kuvvetin azalmasını engellemek için sistemli olarak , egzersizler yapılmalıdır. , Yük taşıyan taraf ve bölgelerde ödem oluşumunu engellemek için günde birkaç kez gel uygulanmalıdır.
KASIK ZORLANMASI
Nedeni: Spora katılım öncesi yetersiz ısınma ve gerdirme sonucu uyluğun iç kısmındaki kas ve tendonlann aşırı zorlanması.
Özel Bulgulaı: Uyluğun üst ve iç kısmında şiddeti gittikçe artan ağrı.
İlk Uygulamalar: Etkilenen bölgeye 20 dakika kadar buz uygulanır ve baskılı bandaj yapılır.
Tedavi Sonrası: 3 gün içinde gerdirme-gevşetme egzersizlerine başlanabilir. Kasık bölgesine düzenli olarak gel uygulanır. Gerdirme -gevşetme egzersizleri ağrısız olarak yapılmaya başlandığında tedricen koşu içeren çalışmalara geçilebilir. Eğer ağrı hisedilirse egzersizlere devam edilmeli ve ara verilmelidir.
Önlem: Antrenman ya da yarışmalar öncesinde uyluk ve kasık bölgesinde kasların uygun bir şekılde ısıtılması ve gerdirme egzersizlerinin yayılması önlem açısından önemlidir.
DİZ EKLEMLERI KIKIRDAK ZEDELENMELERİ
Nedeni: Yerde sabit ve diz bükülü durumdayken iç ya da dış kuvvetlerin etkisiyle diz ekleminin zorlanması.
Özel Bulgular: Dizin bükülme ve dönme hareketlerinde eklem bölgesinde ağrı duyulur. Ağrı nedeniyle dizin tam olarak gerilme pozisyonuna gelmesi hemen hemen imkansızdır.
İlk Uygulamalar: Diz çevresine gel uygulanır. Buz ile soğuk-baskılı bandaj yapılır. Zaman kaybetmeden hekime başvurulmalıdır. Bu tip sakatlıklar genellikle operatör gerektiren durumlardandır.
Tedavi Sonrası: Operasyon sonrası uygun bir şekilde planlanmış kassal egzersiz programıyla dizin kuvvet desteği sağlanmalıdır. Düzenli alarak gel uygulanmalıdır. Operasyondan 6 hafta sonra yumuşak bir' zeminde hafif koşu antrenmanlarına başlanabilir.
Şok durumu - İlk Yardım
Tıpta da akut dolaşım yetmezliğiyle ortaya çıkan çok ağır ve hayati ciddiyet belirten bir sendromu anlatır...
Dolaşım yetmezliği kan basıncının düşmesine ve iç organlarla çevre dokulara giden kanın aniden azalmasına bağlı belirtilere yol açar.
BELİRTİLERİ
Şok durumunda tansiyon düşüldüğünün yanı sıra bilinç kaybına kadar varabilen bilinç bulanıklığı, şiddetli solgunluk, deride nemlilik, nabızda hızlanma ve zayıflama, solunum güçlüğü (hava açlığı), şiddetli susama, idrarda azalma ve beyindeki dolaşım bozukluğuna bağlı olarak bunaltı, huzursuzluk, saldırganlık, uyuklama gibi belirtiler görülebilir. Hastada bu belirtilerin hepsi bir arada bulunmayabilir; herhangi birinin tek başına bulunması da şok tablosuna işaret etmeyebilir. Sendromunun ortaya çıkma nedenlerine ve gelişme süreçlerine göre başlıca dört şok tipi ayırt edilebilir.
Kalp kökenli şok kalbin kasılması (sistol) sırasında pompalanan kan miktarının düşmesine bağlıdır. Kalp kasına zarar veren enfarktüs ya da iltihap (miyokardit) ve kalp karıncıklarının yetersiz dolmasına yol açan ritim bozuklukları ya da kalp dış zarında sıvı birikmesi gibi bir nedenle kalbin pompaladığı kan miktarının düşmesi sonucunda gelişir.
İkinci tip şok dolaşımdaki kan hacminin birden ve önemli ölçüde azalmasına bağlıdır. Bu tip şok kanamalarda, yanık, şiddetli ishal gibi durumlara bağlı organik sıvı kayıplarında ve travmalarda ortaya çıkar.Septik şok bakterilerin salgıladıkları endotoksinlerin etkisiyle dolaşım sisteminin zayıflamasına ve kan basıncının düşmesine bağlıdır.
Sinir sistemi kökenli (nörojen) şok ise gerek omurilik hastalıklarında görüldüğü gibi kan damarlarının çapını denetleyen sinirsel iletinin kesilmesi, gerek şiddetli bir ağrı ya da güçlü bir duygu nedeniyle kalp atışlarının refleks olarak yavaşlaması sonucunda ortaya çıkabilir.
NEDENLERİ
Şok temelde dolaşımdaki kan miktarının azalmasıdır; dolayısıyla kan ya da plazma kaybına yol açan bütün durumlar şokla sonuçlanabilir. Bu tür durumların başında yaralardan kaynaklanan dış kanamalar ve tümör ya da ülser yakınındaki bir kan damanmn aşınmasıyla ortaya çıkan iç kanamalar gelir. İkinci sırada yanıklar önemlidir; yanık alanındaki küçük damarlardan bol miktarda plazma sızar. Bağırsak tıkanmalarıda yanıklara benzer; bu durumda plazma tıkanma noktasmda bağırsak duvarından sızar. Şiddetli ishalde ya da uzun süreli kusmanın yol açtığı aşırı su ve tuz kaybı en sık görülen öteki şok ne denlerindendir. Sıvı bölümü azalan kan koyulaşır, böylece dolaşımdaki kan miktarı da azalır.
Kan besleyici maddelerin ve özellikle oksijenin dokulara ulaşmasını sağlar. Yaşamsal nitelikteki bu işlevin bozulması organizma açısmdan çok büyük sorunlar yaratır. İlk ve en önemli sorun atardamarlardaki kan basıncınm bazen çok şiddetle düşmesidir. Tansiyon düşmesiyle birlikte dokulara kan akışı da tehlikeli ölçüde azalır; hücrelere yeterli oksijen gitmediğinden hastalık belirtileri ortaya çıkar. Şok belirtileri zamanla bütün vücuda yayılır ve oksijen azlığına çok duyarlı olan sinir sistemi bu durumdan öncelikle etkilenir. Deri damarlarındaki kan miktarı çok azaldığından hasta çok solgun görünür. Ayrıca solunumu sıldaşır; bunun nedeni kana olabildiğince fazla miktarda oksijen sağlamaktır.
Hasta çevresiyle ilişkisinin kopmasına yol açan bir uyuşukluk içine girer. Bununla birlikte genellikle huzursuzdur ve bunaltı eğilimi gösterir.
Nabız çok hızlı ve zayıftır, çünkü vücut şokla karşılaştığmda edilgen kalmaz. Çeşitli savunma mekanizmaları hemen harekete geçer. Bunların en önemlisi böbreküstü bezlerinden adrenaun ve noradrenalin adlı hormonların salgılanmasıdır. Noradrenalin dokularda sempatik sinir lifleriııin uçlanndan da
salgılanır. Adrenalin daha çok kalp üzerinde etkilidir; kalp atışlannı hızlandınr. Noradrenalin ise vücudun bütün küçük atardamarlarını daraltır. Bu düzenleyici süreçlerin yararı açıktır: Ritmi hızlanan kalp, dolaşıma daha fazla kan verir. Kasılarak daralan atardamarlar dolaşımda bulunan az miktarda kana uyum sağlayacak duruma gelir. Bu uyumun sağlanamaması kanın çok geniş bir damar yatağmda dağılarak çevrede göllenmesine ve hastanıiı ölümüne yol açar. Söz konusu iki savunma süreci birlikte kamn damarlarda normalden daha hızlı dolaşmasmı sağlar. Böylece dokulara en azından yaşamı sürdürecek düzeyde oksijen ulaşır. Kan ya da plazma kaybı bu süreçlerle karşılanamayacak kadar şiddetliyse beyne giden oksijenin yetersiz kalması nedeniyle hasta bilincini yitirir. Oksijen eksikliğinden etkilenen çevrel küçük damarlar da gerginlilderini yitirerek genişler; kan çevrede özellikle karın organlarmda göllenir ve kalbe geri dönemez. Böylece hasta şokun geriye dönüşü olmayan evresine girer.
Yapılması Gerekenler;
Acil durumlarda olayın nedenleri bir yana bırakılarak, öncelikle tablonun ağırlaşması önlenmeli ya da şok belirtileri henüz tam yerleşmemişse bunların ortaya çıkınası engellenmeye çalışılmalıdır.
İlk önlem hastayı yatırarak bacaklarının vücudundan yüksekte kalmasını sağlamaktır. Böylece kanınkalbe dönüşü kolaylaşır ve başta beyin dolaşımı olmak üzere kan dolaşım iyileşir. Dolaşıma yardımcı olmak için sıkı giysiler de gevşetilmelidir. Daha sonra hasta örtülerek sıcak tutulur. Anıa aşırı sıcak uygulanınamalıdır; aşırı sıcak derideki damarların daha da genişlemesine yol açarak dolaşım bozukluğunu ve tansiyon düşüklüğünü şiddetlendirir. Şok bir kanamaya bağlıysa, kanama hemen denetim altına alınmalıdır. Ayrıca daha kapsamlı tedavi için beklerken, hastanın olabildiğince fazla sıvı alması sağlanmalıdır. Hasta su içebiliyorsa. şekerli ya da tuzlu bir eriyik verilir. Tuzlu eriyik 1 litre suda bir kaşık sofra tuzu eritilerek hazırlanır.
Burkulma - İncinme
Ağrı hisseder hissetmez yaptığınız işi bırakın. DBBY (dinlenme, buz, bağlama, yukarıya kaldırma) formülünü uygulayın...
Eklemlerimizden birisini burkarak veya aşındırarak yaraladınız. Yaralanan bölgede ağrı veya hassasiyet, muhtemelen de şiş, kızarıklık veya çürük var. Yaralı bölgeyi hareket ettirmekte zorlanıyor olabilirsiniz.
Kendiniz Ne Yapabilirsiniz?
Ağrı hisseder hissetmez yaptığınız işi bırakın. DBBY (dinlenme, buz, bağlama, yukarıya kaldırma) formülünü uygulayın. O bölgeyi bir gün kadar dinlendirin; dayanabileceğinizi hissettiğinizde faaliyetinizi yavaş yavaş artırın. Dinlenme döneminde günde birkaç kere 10 dakika tatbikat 10 dakika ara olmak üzere buz koyun. Elastik bir bandajla bölgeyi sıkmadan koruyacak şekilde bağlayın. Bölgeyi yukarıya kaldırarak eklemlerdeki sıvıların akmasını sağlayın.
Parmak ekleminizi burktuğunuzda eklem şişmeden önce hemen bütün yüzüklerinizi çıkarın.
Ağrı ve şişkinliği rahatlatmak için aspirin ve ibuprofen gibi reçetesiz satılan bir ağrı kesici alın.
Önleme Burkulma ve incinme vakalarının pek çoğu evdeki kazalarda meydana gelir. Bu nedenle evinizi kazalara karşı emin hale getirin. Merdivenlere parmaklık yaptırın. Banyoda ve duşlarda lastik yaygı kullanın. Kapıların ve merdiven basamaklarının aydınlık olmasını sağlayın. Ayakkabı, oyuncak alet-edavat gibi nesneleri herkesin takılıp düşebileceği yerlere koymayın. Burkulma ve incinmenin bir başka önemli nedeni sportif faaliyetlerdir. Koruyucu önlemler alın. Zorlayıcı fiziksel faaliyetlerden önce yavaş ve gerici hareketlerle ısının ve yoğun egzersiz bittikten sonra 5 dakika soğuyun. Kendinizi zorlamayın. Ağrı vücudun size yavaşlamanız gerektiğini ifade etmesidir; kas veya eklemleriniz ağrımaya başladığında, yapmakta olduğunuz hareketi bırakın.
Çocuğunuzun Tedavisi
19 yaşından küçüklere aspirin vermeyin! Reye sendromu denen ender, ama ciddi bir soruna yol açabilir. Ateş veya ağrı durumlarında bunun yerine ibuprofen ya da asetaminofen verin.
Çocuklar ağrılarını ifade edemeye bilir; bu nedenle burkulma ve incinme vakalarında onları yakından izlemek gerekir. Birden faaliyetlerini durdurur ve vücudun yükünü bir tarafa vererek topallamaya başlarlarsa, tıbbi müdahale gerektiren bir yaralanma söz konusu demektir.
Önemli Bilgiler
Burkulma ve incinme bir eklemin kemiklerini bağlayan ve eklemin hareketindeki sağlamlığı sağlayan dokuların yaralanmasıdır. Burkulma bağın gerilmesi ve yırtılmasıdır; incinme ise kas gerilmesidir. Burkulma ve incinme ani dönme ya da gerilme gibi eklemi normal hareket alanı dışında harekete zorlayan bir travmadan sonra meydana gelir. Bütün eklemlerde mümkün olmakla birlikte, en çok ayak bileklerinde, dizlerde ve parmaklarda meydana gelir. Burkulma ve incinmelerin şiddeti, hafif dereceden ameliyat gerektirecek dereceye kadar olabilir. Genellikle kendi kendine tedavi yeterlidir. Yaralı bir eklem genelde 24 saat içinde yük taşımaya başlar ve 2 hafta içinde iyileşir.
Daha çok genç yaşlarda; alman kurt, rottweiler, boxer gibi yetişkin ağırlığı 10 kg.geçen köpeklerde; cinsiyet ayrımı olmaksızın görülebilen bir gelişim hastalığıdır. Hızlı gelişen büyük cüsseli köpeklerde görülme sıklığı %50 ye kadar varabilmekte; bu grup köpeklerden sadece Greyhound ırkı köpeklerde rapor edilmemiştir.
Kalça Dizplazinin görülmesinde kalıtsal faktörkler önemli rol oynamaktadır.
Bu hastalıkta, kalça eklemindeki anomali, femur adı verilen kemik başının acetabulum denilen kemik yuvasına olması gereken tam uyumunu engeller. Doğumda kıkırdak yapıya sahip olan femur başında zamanla kemikleşme sürecinde çevresel dokuların da dejenerasyonu ile olumsuz bir gelişim söz konusu olabilir. Yürüyüşte görülen bozukluk bunun en tipik göstergesidir. Zaman içinde oluşan travmalar kemik ve çevresindeki dokularda değişik lezyonlar oluşturur. Hastalıktan etkilenen köpekler yattıkları yerden kalkmakta isteksiz görünürler. Yürüyüş ve koşmalarda çabuk yorulurlar. Yürüyüşlerde arka bacaklar sallantılıdır, oturuşta asimetri gözlenir. Arka bacakların koşma esnasında beraber atılması Tavşan Yürüyüşü çok belirgindir.
Köpekte kalça displazisinin verdiği ağrı 5-6 aylıktan itibaren başlar. Bu ağrının kökeni muhtemelen femur başı, acetabulum denilen kemiğin oturması gereken çukurluk ile çevresel kas ve ligamentlerdir. Kenidini iyi gösteren olgularda 4 ila 6. aylarda röntgen muayeneleriyle tespit edilebilir. Tüm bireylerde aynı yaşta saptanmadığı da olur. Kesin röntgen tanısı 24-30. aylarda konulur.
Sol eklembaşı yerinde iken, sağ eklem başı olması gereken yerden uzaklaşmış.
Solda kemiğin başı Caput Femoris , kalça kemiğinin çukurluğuna Acetabulum tam oturuyor ve iki oluşumun yüzeylerinde herhangi bir pürüz yok. Sağdaki resimde Caput Femoris, Acetabuluma yumuşak oturmuyor ve yüzeyindearthrit denilen dejeneratif bozukluğu simgeleyen pürüzler mevcut.
Hastalıktan etkilenen köpekler yattıkları yerden kalkmakta isteksiz görünürler. Yürüyüş ve koşmalarda çabuk yorulurlar. Yürüyüşlerde arka bacaklar sallantılıdır, oturuşta asimetri gözlenir. Arka bacakların koşma esnasında beraber atılması Tavşan yürüyüşü çok belirgindir.Köpekte kalça displazinin verdiği ağrı belirtilen 5-6 aylıktan itibaren başlar. Bu ağrının kökeni muhtemelen femur başı, acetabulum ile çevresel kas ve ligamentlerdir. Kendini iyi gösteren olgularda 4 ila 6. aylarda röntgen muayeneleriyle tespit edilebilir. Tüm bireylerde aynı yaşta saptanmadığı da olur. Kesin röntgen tanısı 24-30. aylarda konulur.
Hastalığın oluşumunda birden fazla faktörün etkili olduğu savunulmaktadır. Beslenme ve diyetin etkisinin olduğu gibi, hayvanın ağırlığının büyük rol oynadığı rapor edilmiştir. Kalçadaki bölgesel kasların gelişim yetersizlikleri ve eklem gevşekliği de esas sebepler arasında sayılabilir. Hastalıktan etkilenen köpekler yattıkları yerden kalkmakta isteksiz görünürler. Yürüyüş ve koşmalarda çabuk yorulurlar. Yürüyüşlerde arka bacaklar sallantılıdır, oturuşta asimetri gözlenir. Arka bacakların koşma esnasında beraber atılması Tavşan yürüyüşü çok belirgindir.
Dünyada uygulanan yaygın tedavi yöntemleri medikal ve operatiftir. İlaç tedavisinde mevcut ağrının giderilmesine çalışılır. Operatif müdahaleler ekleme olan baskıyı azalma ve eklem görevi yapabilecek prosesler geliştirmeye yöneliktir.
Çoğunlukla genç köpekler olmak üzere tüm yaş gruplarında etkili olan Canine Adenovirus Tip-1 ve Tip-2 isimli virusların oluşturduğu viral bir hastalıktır. Karaciğer dokusu en fazla yerleştiği dokudur.Aynı virusun göz ve damar dokusuna da yerleştiği olur.
Etken vücuda girdikten 4-7 gün içerisinde kendini gösterir. Yüksek ateşle beraber kalp atışında artış, iştahsızlık, su tüketiminde artma, göz ve burunda akıntı ile bazen kusma söz konusu olur.
Enfeksiyon hasta hayvanların, dışkı ve salyaları ile bulaşır, iyileşen köpekler 6 aya kadar virusu bulundukları ortama saçabilirler.
Karaciğer kökenli bir enfeksiyon olduğundan kanın pıhtılaşma süresindeki artış dikkati çeker.
Ultrason ve radyografide çoğu zaman karaciğer organının büyümesi dikkati çeker. Bunun yanı sıra Kan testlerinde yine karaciğere yönelik bazı bulgular elde edilir.
Aşılama kesin koruma sağlar. Polivalan olarak 9-12.haftada başlanıp her yıl tekrarlanan aşılar etkin koruma sağlar. Tüm viral hastalıklarda olduğu gibi düzgün alınan anne sütü hastalığa karşı oluşan bağışıkta önemli rol oynar.
Köpeklerin sindirim sistemlerine yerleşen, geniş pH derecelerine ve yüksek sıcaklıklara karşı son derece dayanıklı bir virusun neden olduğu yüksek ateşle seyreden bir hastalıktır.
Etkenin vücuda alınmasıyla belirtilerin ortaya çıkması arasındaki inkubasyon süresi 5-7 gündür. Yüksek düzeyde ölümle seyreder. Yine de anneden sütle aldığı maternal antikorlar oluşan hastalığa karşı organizma direncinin şekillenmesinde önemli rol oynar. İlk birkaç gün içerisinde ölüm şekillenmezse ileri derecede sıvı kaybı, bununla beraber sodyum, potasyum ve bikarbonat maiktarında azalma, aktivitede düşüş, kanlı ve ağır kokulu bir ishal ve kusma ile seyreder. Karın boşluğu son derece ağrılı bir tablo çizer. Özellikle yavrularda 41 dereceye varan şiddetli bir ateş görülür. Söz konusu virus bağışıklık sistemini de büyük ölçüde baskı altına aldığından özellikle hastalığın başlangıç döneminde yapılacak kan sayımında; lökosit sayısında önemli düşüş görülür.
Sözü geçen virus aynı zamanda kalp kası dokusuna da yerleşme olasılığı da bulunur ve kalp kökenli problemler sonucunda ölümler şekillenir.
Altı haftalıktan başlayan ve yılda bir tekrarlanan aşılar korunmada en önemli faktörlerdir. Doğru zamanda yapılan doğru uygulamalar çok sevdiğimiz dostlarımızın hayatlarını kurtarır.
KÖPEK GENÇLİK HASTALIĞI(Canine Distemper)
Gençlik Hastalığı, dünyanın her bölgesinde görülebilen, son derece bulaşıcı, ateşli, kan tablosunda değişimlerle karakterize, solunum ve sindirim sistemini etkileyen, sinir sistemi semptomları ile kendisini gösteren bir hastalıktır. Özellikle insana, maymun ve kopekye geçmez.
Hastalık etken paramyxovirus isimli bir virus olup, insanlarda kızamık hastalığına sebep olan virusla aynı antijenik özelliklere sahiptir.
Genellikle virusun vücuda girişini takiben 3-6 gün içerisinde 41 dereceye varabilen ateş ve olası bir lökosit azalması ile kendini gösterir. Bu dönemin herhangi bir belirti göstermeden seyrettiği de olur. Bir hafta kadar süren bu dönemden sonra iltihaplı bir burun akıntısı, göz akıntısı, öksürük görülür. Eğer virus sindirim sistemine yerleşirse karın boşluğundan köken alan bir ağrı, kan ishal, ağız bölgesinde yaralar görülebilir. Sinir sistemi formunda ise yer yer kramplar, sara nöbetine benzer baygınlık, titreme,bazen saldırganlık, ısırma, doğru yürüyememe, tam-yarım felçler söz konusu olur. Tüm bu belirtiler hastalarda değişik organ ve dokularda olabilir, tüm sistemlere yayılabilir ya da bir-iki sistemde yerleşir ve kalır. Bazı hastalarda iki haftada geçebilirken üç haftaya uzayan vakalarda prognoz kötüdür.
Genel olarak vücuttaki virusun öldürülmesi söz konusu olmadığından, olaya karışacak ikincil bakteriyel enfeksiyonların önlenmesine çalışılır. Tedavi süresince hastanın bakımı ve beslenmesi çok önemlidir. Hasta temiz, sıcak bir yere alınıp, yüksek protein değerli diyet ile beslenmelidir. Geniş spektrumlu antibiyotikler ve sıvı-elektrolit tedavisi, çeşitli vitaminler organizmanın direncini arttıracağından tedavide etkilidir. Sinirsel forma geçmiş olan vakalarda antikonvulzif adı verilen kas gevşeticiler kullanılabilir.
Köpeklerimizi korumanın yolu bir buçuk aylıkken aşılamaktır. Altıncı haftadan on ikinci haftaya kadar yavrular 3-4 haftada bir aşılanmalıdır. Aşılar yılda bir kez tekrarlanmalıdır. Daha önce bu hastalığı geçirmiş olan köpeklerden elde edilen serumlar (immun serumlar) birkaç haftalık koruma sağlayabilir.
Hastalığa karşı bağışıklık gelişmiş olan annenin sütü aktif bağışıklıkta en önemli rolü oynar.
1)KENNEL COUGH ( Canine Parainfluenza ve Canine Adenovirus Tip-2 Enfeksiyonları)
Köpeklerin solunum yollarına yerleşen, yaş ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin her bireyde görülebilen viral bir hastalıktır. Köpek gençlik hastalığı ile beraber seyrettiği de olur. Altı haftadan altı aylığa kadarki köpek yavrularında daha ağır seyreder.
Herhangi nedenden ötürü solunum yollarındaki hücresel tahriş hastalığa karşı daha duyarlı hale getirir.Hava sirkulasyonu eksikliği, hijyenik kurallara uyulmayışı hastalığın görülmesine ve yayılmasına uygun zemin hazırlar. Üst solunum yollarıyla beraber akciğerler de etkilenir. Yutak bölgesi oldukça hassastır, bu bölgeye basılmasıyla öksürük aktive edilebilir.
Olaya Bordatella grubu bakteri katılırsa, ağır bir bronşit tablosu çoğu zaman kendini gösterir. Burun ve göz akıntısı söz konusu olur. Bölgesel lenf yumrularında şişkinlikler görülür.
Genellikle hastalığın görüldüğü bölgelerde 3-4 haftalık yavrulara burun içi aşı uygulamalarının
yapılması önerilmektedir. Polivalan Parainfluenza ve CAV-2 aşıları 6 haftadan itibaren yavrulara
uygulanmaya başlayabilir.