jserasmi

jserasmi

Üye
04.11.2004
Er
334
Hakkında

  • Kaç kaloriye ihtiyacınız var?


    Hemen hepimiz kilomuzu korumanın aldığımız enerji ile tükettiğimiz enerji arasındaki dengeye bağlı olduğunu biliriz. Aldığımız enerji tükettiğimizden fazla ise kilomuz artar, az ise kilomuz azalır.

    Peki mevcut kilonuzu korumanız için gerekli enerjinin kaç kalori olduğunu nasıl hesaplayabilirsiniz?

    Vücudumuzun harcadığı enerjiyi belirleyen üç temel faktör vardır: Bazal metabolizma hızımız, aktivite ile yaktığımız enerji ve yiyeceklerin termik enerjisi.

    1. BAZAL METABOLİZMA HIZI
    Kesin istirahat koşullarında bulunan, fiziksel ve ruhsal olarak bütünüyle rahatlamış ve yaklaşık 12 saattir aç olan bir insanın yanlızca nefes alma kalp atışı, kan dolaşımı, vücut sıcaklığının belirli bir düzeyde tutulması gibi hayati fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gereksinim duyduğu enerji miktarıdır. Bazal metabolizma hızını etkileyen çeşitli faktörler vardır:

    Yaş: Gençlerde bazal metabolizma hızı yüksek, yaşlılarda ise daha düşüktür.
    Uzun, ince yapılı kişilerde bazal metabolizma hızı daha yüksektir.
    Çocuklar ve hamilelerde bazal metabolizma hızı yüksektir.
    Yağsız dokulara sahip kişilerde bazal metabolizma hızı yüksek, yağlı vücutlarda ise daha düşüktür.
    Ateşli hastalıklar bazal metabolizma hızını arttırır.
    Stres hormonları bazal metabolizma hızını arttırır.
    Dış ortamın sıcak veya soğuk olması bazal metabolizma hızını arttırır.
    Oruç veya şiddetli açlık durumunda bazal metabolizma hızı azalır.
    Bir tiroid hormonu olan tiroxin bazal metabolizma hızının ayarlanmasında anahtar rolu oynamaktadır.Tiroxin üretimininin artması durumunda bazal metabolizma hızı da artmaktadır.
    Bazal metabolizma için harcanan enerji vücut enerjisinin yaklaşık % 60-70’ini oluşturur. Bu sebeple alınacak kalorinin hesaplanabilmesi için bazal hetabolizma Hızının hesaplanması önem taşımaktadır.

    Bazal metabolizma hızınızı hesaplayabilmeniz için Harris-Benedict Denklemi:
    Erkekler:
    66 + ( 13.7 x Kilogram olarak ağırlık) + ( 5 x santimetre olarak boy ) - ( 6.8 x yaş )
    Kadınlar:
    655 + ( 9.6 x Kilogram olarak ağırlık) + ( 1.7 x santimetre olarak boy ) - ( 4.7 x yaş )

    2. FİZİKSEL AKTİVİTE İLE TÜKETİLEN ENERJİ
    Vücudumuzun harcadığı enerjiyi belirleyen ikinci temel faktör fiziksel aktivite ile tüketilen enerjidir. Toplam yakılan enerjinin % 20 - 30’unu oluşturur. Günlük aktivitelerinizi ve harcadığınız kalorileri toplayarak elde edeceğiniz sonuç en güvenilir sonuç olacaktır.

    3. YİYECEKLERİN TERMİK ETKİSİ
    Toplam harcanılan kalorimizin yaklaşık olarak % 10’u yediğimiz yiyeceklerin sindirilmesi esnasında harcadığımız enerjidir. Yiyeceklerin termik etkisi toplam harcanan kalori x % 10 formülü ile hesaplanır.
    Günlük toplam harcadığınız enerjiyi bulmanın en emin yolu yukarıdaki 3 faktörde elde ettiğiniz enerjilerin toplamının bulunmasıdır. Ancak basit bir şekilde günlük harcadığınız enerjiyi bulmak isterseniz; Bazal metabolizma hızınızı hesapladıktan sonra:

    Hareketsiz yaşam için: (Normal günlük aktivite) :
    1.40 veya 1.50 x Bazal Metabolizma hızı
    Haftada 3-4 kez ılımlı egzersiz yapanlar için:
    1.55 veya 1.65 x Bazal Metabolizma hızı
    Haftada 4 kereden fazla egzersiz yapan çok aktif kişiler için:
    1.65 veya 1.75 x Bazal Metabolizma Hızı
    Haftada 6-7 kez 1 saatten fazla egzersiz yapanlar için:
    1.75 veya 2 x Bazal Metabolizma hızı
    formüllerini kullanarak günlük yaktığınız kaloriyi hesaplayabilirsiniz.

    Artık bir günde yaktığınız kalori miktarını öğrendiniz. Bundan sonra harcadığınız kaloriden daha az kalori alarak (örneğin günlük 500 kalori daha az) zayıflayabilir; daha fazla kalori alarak şişmanlayabilir veya harcadığınıza eşit kalori alarak kilonuzu koruyabilirsiniz...
    diyetuzmani
#18.03.2005 10:54 1 0 0
  • Çayın faydaları


    Çayın en önemli özelliği tamamen doğal bir ürün olması ve hiçbir yapay renklendirici, koruyucu ve kokulandırıcı içermemesidir. Ayrıca, sütsüz ve şekersiz alındığı sürece kalorisi yoktur ve vücudun su dengesinin korunmasında önemli bir rol oynayabilir
    Kanser Önleyici

    Yapılan araştırmalar hem yeşil hem de siyah çayların tüketilmesinin kanser riskini-özellikle akçiğer, bağırsak ve cilt kanserleri- azaltabileceğini bildirmektedir. Siyah çayın bileşenlerinin antioksidan etkisinin olabileceği, kanser yapıcı hücrelerin oluşmasını engelleyebileceği düşünülmektedir.

    Çay, genetik özellikleri belirleyen DNAyı kontrol altında tutmaktadır. Bu da genlerin bozularak kanserli hücrelere dönüşmelerini önler. Eğer DNA doğru bir şekilde kopyalanmazsa, yanlış ve bozuk DNA elde edilir bu da genlerin genel yapısında bir bozukluğa yol açar. Bu bozukluklar da çeşitli kanserlere neden olur. Kanser riskini azaltıyor.

    Çayın, flavinoid denilen anti oksidanlar açısından zengin olduğu öteden beri bilinmektedir. Bu madde de kanseri önleyici nitelik taşımaktadır.

    Ağır ve yağlı yemeklerden 1 saat sonra içilen çayın hazmı kolaylaştırır. Çay, vücutta metabolizma sonucu oluşan zararlı atık ve zehirli maddeleri azaltır ve yok eder. Bu olumlu etki, çaydaki (P) vitamini diye adlandırılan antioksidan özellikli fenolik bileşiklerden kaynaklanır. Çay, bu yönüyle de bazı kanserlere karşı insan vücudunu korr. Çaya rengini veren fenolik bileşikler, damar çeperlerini güçlendirir. Sonuçta damar çeperlerinin yırtılması sonucu meydana gelebilecek, başta beyin kanaması olmak üzere her türlü kanama riskini azaltır.

    Siyah ve yeşil çayın, kalp hastalıkları riskinin yanı sıra mide ve yemek borusu kanseri riskini de azalttığı tesbit edildi. Havuç, ıspanak, meyve ve diğer sebzelerde bulunan anti kanserojen madde karoteni yeterli derecede almayan, sigara ve alkol tüketen ve midelerinde H pylori bakterisi bulunan kişilerde mide kanseri riski bulunuyor. Yeterli miktarda çay içen ve mide sağlığına önem veren kişilerde ise bu risk azalıyor.

    Daha önceki araştırmalarda yeşil çayın içinde bulunan polifenol maddesinin, kanser tümörlerinin etrafında oluşan ve tümörleri besleyen kan damarlarını tıkadığı belirlenmişti. Yeşil çay içme alışkanlığının bulunmadığı Batıda, bu yüzden kanser vakalarının Uzakdoğu ülkelerine oranla daha fazla görüldüğü belirtildi. Günde 4-5 bardak yeşil çay içenlerin, cilt kanseri riskinden korunabileceklerini düşünen bilim adamları, cilt kanserine yakalanmış olanlara ise yeşil çayı kür edici bir ilaç olarak tavsiye edemeyeceklerini belirtiyorlar.

    Diş Sağlığı

    Çay, doğal olarak florür içerdiği için, diş minesini kuvvetlendirir ve ağızdaki bakterileri kontrol altında tutarak plak oluşumunun azalmasına yardımcı olur. Böylece diş eti hastalıklarına karşı koruma oluşturur. Mineral maddeler nedeniyle diş sağlığı için çay içilmesi çok önemlidir.

    Kalp ve Damar Sertliği

    Çaydaki kafeinin kalp ve dolaşım sistemi için hafif bir uyarıcı olabileceği ve böylece damar sertliği olasılığını azaltabileceği düşünülmektedir. Ayrıca, çayın kolesterolü bastırdığına ve kan pıhtılarının oluşmasını engellediğine de inanılmaktadır.

    Dinlendirici & Konsantrasyon Artırıcı

    Çaydaki kafein, konsantrasyonu, uyanık ve isabetli olmayı attırabilir, tat ve koku alma duyularını güçlendirebilir. Ayrıca, hazım sağlayan sıvıları, böbrek ve karaciğer de dahil olmak üzere metabolizmayı uyarır ve böylece toksinlerin ve diğer istenmeyen maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.

    Çaydaki kafein nedeniyle çayın dinlendirici özelliği vardır. Çaya özel teanin maddesi, beynin alfa dalgaları yaymasını teşvik eder. Bu dalgalar, uyuşukluk yapmadan dinlenme özelliğindedir. Kafein, sinir sistemini uyarır, damarların genişlemesini, kan devrinin hızlanmasını sağlar. Çay içenlerde zihin açıklığı olur. Ders çalışırken, kitap okurken verimliliği artırır.'

    Diğer Faydaları

    Çayın, vücuttaki zararlı maddeleri yok eder.
    İshali durdurur.
    Böbreklerin daha iyi çalışmasını sağlar.Çaydaki teobromin ve teofilin maddeleri de idrar sökücü özelliğe sahiptir. Böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar.
    İçerdiği mineral maddeler nedeniyle vücuttaki mineral madde dengesinin kurulmasında sudan çok daha etkilidir.
    Çay banyoları, sıcak çay emdirilmiş temiz tülbent veya pamukla yapılan kompres ve pansumanlar, göz ve ciltteki bazı rahatsızlıkları giderir, dış derideki hemoroid memelerini küçülttüğü ve ağrıları dindirir.
    Kaynak: Muammer Demet
#17.03.2005 17:37 1 0 0