Ask bu dünyanin ölçüleriyle açiklanamaz sevgili
O ilkel bir acidir, yaban bir agridir. Gelir ve içimizdeki o çok eski bir seye dokunur.
Sonra bir perde açilir ve yolculuk baslar.
Bu yolculukta artik para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, is, anneler ve korkular yoktur.
Askin kendi gerçekligi vardir sevgili. Insan bir baska isiga teslim olur...
Askta yarin yoktur sevgili. Zaman ileri dogru degil, içeri, yüreklere, derinlere dogru islemeye baslar, bilgelesir.
Hiç bilmedigi sezgileriyle bulusur. Yükü çok agirdir, kendiyle bulusmustur. Hem disindadir dünyanin, hem de ortasinda.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kiyisinda yakilan yoksul adamin hissettikleri de onunladir, yitirdikleri de...
Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yasayan kadinin çiplak yalnizligi da.
Her sey onunladir, ona emanettir sanki, ama o, çildirtici bir yalnizlik içindedir yine de...
Askin kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanimiza karisan ilkel aci,
o yaban agriyla hiçbir kitabin yazmadigi hakikatlere daha yakinizdir, inan...
Kim demisti hatirlamiyorum, ask varligin degil, yoklugun acisidir diye.
Belki de bu yüzden ilk gençligimde, o yogun asik oldugum yillarda, gözüme uyku girmez, dudagimda bir islikla bütün gece sehri,
o karanlik, o hüzünlü sokaklari dolasir, insanlari uykularindan uyandirmak isterdim.
Uyanip, içimde derin bir siziyla uyanan o derin sancinin acisina ortak olsunlar diye...
Ask çok eski bir seydir sevgili. Onun içinden o çileli çocuklugumuz geçer. Sevdigimiz insanlarin çocukluklarida...
Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasiz yatililar geçer.
Ve sonra ask bütün bunlari alir, daha da eskilere gider, hep o ilkel aciya, o yaban agriya...
Insan bazen nedensiz yere umutsuzluga kapilir. Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanir...
Bazen denizler, kiyilar çeker insani. Insan bu kapilmayi anlayamaz,
oysa çok eski bir yerde yasanmasindan korkulup vazgeçilmez asklarin sizisidir bu.
Bu sizi, bu yenilgi mevsimlerle yillarla devredilir baska insanlara... Bir insanin yaptigi bir hatanin tüm insanlara yayilmasi gibi...
Iste simdi biz de sevgili, ya olmadik zamanlarda umutsuzluga kapilip, solugu evlerde alacagiz, ya da denizler, kiyilar çekecek bizi.
Nasil biz baskalarinin korkakligini tasiyorsak, baskalari da bizim korkakligimizi tasiyacak, yenilgimizi, umutsuzlugumuzu...
Birazdan sabah olacak...
Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, is, anneler ve korkular baslayacak...
Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse ask yoktur ve hiç olmamistir sevgili. Birbirimizi kandirmayalim...
Hadi güne hazirlan. Yasadiklarimizi unutmaya çalis.
Ask bize güvenip verdigi büyüsünü, sirlarini, cesaretini, bilgeligini ve o ilkel, o yaban agrisini geri alacak.
Bunlar olurken içimiz bir an çok üsüyecek, sonra geçecek...
Hadi, oyalanma birazdan yarin olacak...
Askta yarin yoktur sevgili...
Sen yoksun.........
Bosuna yagiyor yagmur...
Birlikte islanmayacagiz ki.....
Bosuna bu nehir......
Çirpinip pirpirlanmasi.....
Kiyisinda oturup göremeyecegiz ki...
Uzar uzar gider..
Bosuna yorulur yollar..
Birlikte yürüyemiyecegizki..
Özlemlerde ayrilikklar da bosuna
Öyle uzaklardayiz..
Birlikte aglayamayacagiz ki
Seviyorum seni bosuna..
Bosuna yasiyorum
Yasami Bölüsemiyecegiz ki ...
Seziyorum ki kaçacaksin..
Yalvaramam kosamam
Ama sesini birak bende
Biliyorum ki kopacaksin
Tutamam saçlarindan
Ama kokunu birak bende
Anliyorum ki ayrilacaksin
Cok yikkinim yikilamam
Ama rengini birak bende
Duyumsuyorum ki yiteceksin
En buyuk acim olacak
Ama isini birak bende
Ayrimsiyorum ki unutacaksin
Aci kursun bir okyanus
Ama tadini birak bende
Nasil olsa gideceksin
Hakkim yok durdurmaya
AMA KENDINI BIRAK BENDE