Bir mevsim gibi; bazen çiçek açar, bazen şimşek olup gürler, kimi zamanda gri bir bulut gibi; içine kapanırdı genç kız...
kapalı bir kutu gibiydi sanki
Onu böyle içine kapatan şeyler neydi ?
Bu soruların cevabını bulmak için çırpınıp duruyordu genç adam
Aynı şehirde yaşıyorlardı...Şehrin dumanlı havasını beraber soluyorlardı... Bazen de sanki apayrı bir dünyada yaşıyor gibi; farklı düşünüyor, bir birine zıt kutuplarmış gibi bir hal alıyorlardı nedense
Anlamaya çalışıyordu adam onu... Anlamak için, duygularına , eğilimlerine , kısacası; sosyal alandan tut, her alanda ; ona yakın olmak, sorunlarını paylaşmak; ağladığında ağlamak , güldüğünde gülmek istiyordu onunla hep genç adam...
Genç adam onu anlamaya çalışırken, onunda kendisini anlamasını, tanımasını istiyordu...
Uzun bir süredir tanışıyorlardı genç kızla...Saatlerce sohbet eder, bazen sessizleşir; uzun bir sessizliğe dalarlardı
Genç adam, hep gülsün isterlerdi...Acıları, mutlulukları beraberce paylaşsın isterlerdi...
Çoğu geceler, kendi kendine düşünürdü adam
Konuştuğu genç kızın, kendisine olan bu soğukluğunun sebebini bulmaya çalışırken, bir yandan da sorular sorardı kendi kendine genç adam
Nerede yanlış yapıyordu acaba?
Kız, bir ay kadar güzeldi Öyle güzeldi ki İ; bir güneş gibi, ıstırdı sanki güzelliği genç adamı
Olgundu genç kız, efendiydi
Sırf bu yüzden genç adamın hayranlığını kazanmıştı belkdi de
Genç adam ona karşı kayıtsız değildi...
Kıza bir türlü açılamıyor, duygularını ortaya dökemiyordu genç adam
Aslında korkuyordu belki de.. Duygularına karşı en ufak bir karşılık bulsa, belki daha kolay olacaktı her şey
Ama olmuyordu işte
Bir seferinde kendini toparlayıp tam derdini anlatmaya çalışacaktı ki, kız; onu bozar gibi , ters cevaplar vermiş, söylediğine pişman etmişti Bu yüzden, cesareti kırılmıştı sanki
İçindeki o heyecan, coşku, tuhaf bir burukluğa dönüşürken , umudunu yitirir gibi oldu o anda
Onunla bir film izlemek, sohbet etmek , beraberce hoş vakit geçirmek için hep bekledi durdu genç adam
Sabırla
Umutla
Bu bekleyiş, sanki uzun bir gecenin ertesinde , üzerine doğacak bir güneş gibi mutlu edecekti belki de genç adamı
Yada, genç adamın aklındaki, bütün karışıklığı aydınlatacak, kendisine sorduğu soruların cevabını bulacaktı
Yada, bir ilişkinin filiz açıp yeşermesi, yada belki de, tam tersine; susuz kalmış bir çiçeğin kuruması gibi, hüzne boğacaktı genç adamı
Ama o gece de hüsranla bitmiş, yine bir ışık gelmemişti kızdan.
Genç adam ümidini yitirmiyor, kendini her defasında toparlamaya çalışıyor, bir hamle daha yapıyordu
Savaşmaya, genç kızın kalbini tuş etmeye kararlıydı
Umutlarını bir dahaki sefere erteleyip, yatağına uzandı
Yorgun ama ümitliydi
Bekleyecek, genç kızın kalbini kazanmaya devam edecekti
Zamana bırakacak, bekleyip görecekti
Zaman en iyi ilaçtı çünkü
Bu iş ya mutlulukla bitecek, yada hüsranla sona erecekti