Baglama

Son güncelleme: 14.11.2010 01:10
  • @MaRaBoGLu61 adlı üyeden alıntı:
    noimage

    Ülkemizde kullanımı en yaygın olan telli bir Türk Halk Çalgısıdır. Yörelere ve ebatlarına göre bu çalgıya, Bağlama, Divan sazı, Bozuk, Çöğür, Kopuz Irızva, Cura, Tambura vb. adlar verilmektedir. Bağlama ailesinin en küçük ve en ince ses veren çalgısı Curadır. Curadan biraz daha büyük ve curaya göre bir oktav kalından ses veren çalgı ise Tamburadır. Bağlama ailesinin en kalın ses veren çalgısı ise Divan Sazı'dır. Tamburaya göre bir oktav kalından ses verir.

    Bağlama; Tekne, Göğüs ve Sap olmak üzere üç ana kısımdan oluşmaktadır. Tekne kısmı genelde dut ağacından yapılmaktadır. Ancak dut ağacının dışında ardıç, kestane, ceviz, gürgen gibi ağaçlardan da yapılmaktadır. Göğüs kısmı ladin ağacından, sap kısmı ise gürgen, ak gürgen veya ardıç ağacından yapılmaktadır.

    Sap kısmının tekneden uzak kısmı üzerinde tellerin bağlandığı Burgu adı verilen parçalar vardır. Bağlamanın akordu bu burgular kullanılarak yapılmaktadır. Sap kısmı üzerinde misina ile bağlanmış perdeler bulunmaktadır. Bağlama Mızrap veya Tezene adı verilen kiraz ağacı kabuğu veya plastikten yapılan araçla çalındığı gibi bazı yörelerimizde parmakla da çalınmaktadır. Bu çalım tekniğine Şelpe adı verilmektedir.

    Bağlama üzerinde ikişerli veya üçerli guruplar halinde üç gurup tel bulunmaktadır. Bu tel gurupları değişik biçimlerde akort edilebilmektedir. Örneğin bağlama düzeni adı verilen akort biçiminde alt gruptaki teller yazılış itibariyle La, orta guruptaki teller Re, üst guruptaki teller ise Mi seslerini vermektedir. Bu akort biçimi dışında Kara Düzeni (Bozuk Düzeni), Misket Düzeni, Müstezat, Abdal Düzeni, Rast Düzeni vb. akort biçimleri de vardır.
    Orijinali Göster...


    tskler
#12.04.2008 17:58 0 0 0
  • tsk ler
#23.04.2008 00:12 0 0 0
  • tşler
#23.04.2008 13:40 0 0 0
  • bağlama sabır isteyen bir enstrüman......
    paylaşım için teşekkürler
#24.04.2008 11:51 0 0 0
  • Konservatuara gitmişliğim var çok severim baglamayı güzel paylaşım için teşekkürler
#24.04.2008 11:59 0 0 0
  • Bağlamaya bayılırım.Umarım aradığım parçaları bulurum.Hazırlayanların eline ve yüreğine sağlık.Teşekkürler
#08.05.2008 15:12 0 0 0
  • oy şekline gurban olam :D saol abi paylaşım için :)
#15.05.2008 23:36 0 0 0
  • eline sağlık dostum..
#04.06.2008 09:20 0 0 0
  • Ben de yeni bir bağlama aldım ve herşeye sıfırdan başlıyorum, umarım buradaki bilgilerden faydalanabilirim. Paylaşım için çok teşekkürler.
#16.06.2008 17:17 0 0 0
  • tşk
#11.07.2008 00:34 0 0 0
  • ellerine sağlık
#11.07.2008 08:27 0 0 0
  • Anadolu'da yapilan arkeolojik kazilarda, Milattan önceki dönemlere ait Sümer, Hitit kabartmalarinda ve Yunan antik eserlerinde bu günkü baglamaya benzer sazlara rastlanilmistir. Ancak, bu konuda yakin tarih ile baglanti saglayan somut verilerin olmayisi, bu kalintilarin görünümden öteye degerlendirilmemesi sonucunu dogurmustur. Zirâ baglama formlu çalgilar (literatürlerde adlandirma genellikle " Laute "dir) hakkinda varolan en eski yazili bilgiler; genellikle Çin kaynaklarinda ve yaklasik M.S. 1. yüzyildan itibaren baslamaktadir. Bu nedenle arastirmacilarin çogunlugu tarafindan, büyük göçler sonrasi Asya'dan Anadolu'ya getirilen " Kopuz "un, baglama ve baglama formlu çalgilarin mensei oldugu görüsü temel alinmaktadir. Her ne kadar konunun inanç boyutu dogrultusunda Samanizm baglantisi ile bu görüs desteklense de, Anadolu gibi önemli bir kültür cografyasinda böylesine bir bosluk oldugunu ve bu boslugun tarihin çok ileri bir döneminde salt tasinma yoluyla doldugunu düsünmek akilci degildir. Kaldi ki; baglama formlu çalgilarda gelismislik, çesitlilik, çalim zenginligi, genis kullanim özellikleri vd. noktalar göz önüne alindiginda Anadolu'nun çok ileride oldugu açiktir. Buradan hareketle, atesin ilk nerede ve kimin tarafindan bulundugunun bilinmesi kadar karmasik bu konuda, Asya ve Anadolu toplumlarinin çalgi yaratma ve kullanma kültürünün bir arada düsünülüp degerlendirilmesi daha dogru olacaktir.

    Çalgilarin, buna bagli olarak kopuz (baglama) tipli çalgilarin çikis kaynagi, formu konusunda da farkli görüsler vardir. Bunlardan en belirgin olani; avlanma yayindaki kirisin titresimini degerlendiren insanoglunun bu bilgiyi gelistirerek (avlanma yayina su kabagi vb. maddelerden ses kutusu eklemesi, bu yapiyi daha sonra tek parça agaçtan yapmasi, ses tablosu fikri, tel sayisi artmasi, burgu, perde sistemi vb.) günümüz çalgilarina ulastigidir. Özellikle, kuzey Asya gibi dis etkilere önemli ölçüde kapali kalmis bölgeler ile, degisim ve gelisimlerden nispeten daha az etkilenmis orta ve güney Asya'daki çalgilar incelendiginde, bu görüsün dogru olma ihtimali agirlik kazanmaktadir. Zira; sazlarin hala prototiplerine yakin (kavisli sap, ilkel ses kutusu-ses tablosu, at kili, bagirsak tel vb.), çalim tarzlarinin çok eski karakterli oldugu rahatlikla görülmektedir.



    Telli Sazlarin Dogusu

    Asya ve Anadolu gelenek ve göreneklerinde derin izleri görülen, Islâmiyet'ten önceki inanç sistemi Samanizm'in temelinde kopuz kültürü yatmaktadir.


    Telli sazlari el veya ok (yay) ile çalmak en eski geleneklerdendir. Bir çok sazin ve baglamanin prototipinin de ok veya el ile çalindigini tespit etmis bulunuyoruz.

    Baglama dahil, bugünkü birçok yayli ve yaysiz sazin atasi kopuzun gelisimi, çok uzun bir süreçte olmustur. Kopuzdan türeyen Asya ve Anadolu kültürüne ait birçok sazin bünyesinde, morfolojik yapida, çalis tekniginde vd. hususlarda ortak özellikler oldugu görülmüstür.



    Kopuz: Asya ve Anadolu kültüründe ortak bir deyimdir. Dis etkilere daha kapali olan Kuzey Asya kültüründe sazlarin adlarinda genellikle kopuz terimi ve onomatopeler (ses yansimalari ve bu yansimalardan dogan adlandirmalar) yan yana kullanilmaktadir. Güneye dogru inildikçe onomatopelerle birlikte Farsça tel sayisi söyleyerek adlandirma gelenegi ile karsilasilmistir. Dutar, setar vb. Bu gelenek Anadolu'da da vardir. Ancak, adlandirmalar hep Türkçe'dir. Ikitelli, üçtelli vb.

    Tel unsuru ve telin nitelikleri sazlarda çok önemlidir. Arastirmalarimiz sirasinda telli sazlardaki ilk tel maddesinin at kili oldugu tespit edilmistir. Uzunca bir süre devam eden at kilindan sonra bagirsak tel de kullanilmaya baslanmis, daha sonra özellikle ipegin ulasabildigi yerlerde ipek teller de takilmistir. Telli sazlarda kullanilan en son madde ise; metal teldir. Ancak, at kili her dönemde vazgeçilmez olarak varildigini sürdürmüstür.

    Metal tel, sazlara tini ve icra teknigi yönünden çesitli degisimler getirmistir. Bunlar arasinda; saz boylarinda meydana gelen büyümeler, agaç gögüs kullanimi ve el ile çalisin yaninda, sazlarin pena, mizrap ya da tezene denilen araçlarla da çalinmaya baslanmasi en önemlilerinden birkaçidir.

    Asya saz kültüründe genellikle iki ya da üç telli sazlar görülmektedir. Bu çevrelerde üç veya daha fazla sayida telli sazlar görülmesine karsin, bu kültürün en orijinal olan karakteristik tipi iki tellidir.

    Asya'da iki ve üç telli sazlarin büyük çogunlugu el ve yay ile çalinmakta olup, iki telliler daha çok alt tel birinci derece karar alinarak icra edilmektedir. Arastirmalarimiz sirasinda iki tellilerdeki bu anlayisin Anadolu'da da varoldugu ve üç telli kullanimda " Baglama düzeni "ne geçisin ayagini olusturdugunu tespit etmis bulunmaktayiz.

    Kopuz terimi Anadolu'da yaklasik 17. yüzyildan itibaren yerini " Baglama " terimine birakmistir. Ancak, Anadolu'nun çok çesitli yöre adlarinda hala yasamaktadir. Kopuz teriminin terk edilmesinin altinda çok çesitli nedenler yatmaktadir. Bunlardan en önemlisi yaklasik 16. yüzyilda kopuz aleyhine baslayan karalamalardir. Bundan dolayi, binlerce yil öncesinden beri süregelen kopuzun adi ve kendisi kötülenmeye, terk edilmeye baslanmistir. Sehirlerde baslayan bu düsünce tarzi Anadolu'nun bir çok yerinde etkili olmus, müzigi kopuzun gelenegindeki gibi dinsel ve felsefi bir temele oturtan Alevi-Bektasi topluluklarinin disinda, çalgi çalmanin günah olduguna vardiracak kadar ileri giden ve günümüze kadar süregelen bir anlayisin yerlesmesine neden olmustur. Çalgisindan vazgeçmeyen Alevi-Bektasi topluluklari disinda kopuz (baglama) terk edilmeye ve yalnizca eglenceye dayali bir anlayisla çalinmaya baslanmistir. Anadolu'da kopuzdan sonra kullanilan terim genellikle " Saz " ya da " Baglama "dir.



    Anadolu kopuzunda (baglamada) mizrap kullanma fikri yaklasik 14. yüzyildan itibaren sazlara takilmaya baslanan metal tel gelisiminden sonra Osmanli Sarayi ve çevresinde olusmustur. Özellikle sesi az oldugu için fasillarda zorlanan sazlarin volümünü yükseltmek için olusan ve 17. yüzyildan itibaren oturmaya baslayan bu kavramin, Anadolu'ya geçisi de öncelikle Osmanli Saray kültürü etkisindeki Anadolu sehirlerinde baslamis, nihayet oradan da köylü halka ulasmistir. Gelenegini siki sikiya koruyan Anadolu köylüsünün mizrabi benimsemesi çok sonralari ve zor olmustur. Metal teli bulmakta da çok sikinti çeken fakir Anadolu halki, mizrap kullanimina bütünüyle hemen hemen Cumhuriyet döneminden sonra geçmistir. Ancak, Asik Veysel gibi el ile çaldigi halde mizraba kolayca geçenlerin yaninda...



    Zakir Ismail mizrabi hiç bir zaman benimsememis ve yalnizca el ile çalmayi sürdüren ustalar da olmustur. Ramazan Güngör, Nesimi Çimen.


    Mizrap (tezene) kavraminin olusmasindan sonra Anadolu sazinda ve müziginde çesitli degisiklikler meydana gelmistir. Mizrabin benimsenmesinden sonra sazlarin tel sayilari artmis, bütün teller metal ve ses tablosu (gögüs) agaçtan olmustur. " Mizrapli sazlar " diye bir siniflandirma meydana gelmis, hala el ile çalindigi halde kimi sazlar, bu siniflandirmanin içine dahil edilerek terminolojik bir yanlisliga da gidilmistir. Mizrap kavrami ile birlikte vurus kaliplari sekillenmeye baslamis, daha sonralari müzigin genel karakteri bu kaliplarin belirleyici güdümüne kilitlenmistir. Zamanla, el ile çalma tamamen terk edilmis ve baglamanin yalnizca mizrapli bir saz oldugu anlayisi yerlesmistir.

    Baglamada Cumhuriyet Döneminden sonra önemli degisim ve gelisimler olmustur. Radyolarin ve müzik piyasasinin kurulmasiyla baglama üretimi sektöre dönüsmüs, bunun sonucunda da her türlü teknik ve malzeme kullanilmaya baslanmistir. Farkli özelliklerdeki bir çok yöre müzigini tek bir yapida birlestirmeyi amaçlayan radyo anlayisiyla, baglamaya degisik koma nispetlerinde perdeler baglanmis ve bu kullanim aliskanliga dönüsmüstür.

    El ile baglama çalma gelenegi ve teknigi Anadolu'da Teke yöresi Yörük Türkmenleri basta olmak üzere, orta, güney ve dogu Anadolu'daki Alevi-Bektasi topluluklari ile, az da olsa Gaziantep Oguzeli yöresi Türkmenleri'nde hala yasatilmaktadir.

    Bugün gelinen noktada; baglamanin ve baglamaya ait kültürün, rengin, çalis tarzlarinin ne oldugu, ne olmasi gerektigi gittikçe belirginlesmektedir. Bize göre basvurulmasi gereken öncelikli yer; bu kültürün gerçek sahibi ve tasiyicilari, birinci el kaynagi olan, Halk Ozanlari, Asiklar, Saz Sairleri, Mahalli Sanatkarlar, Dedeler, Zakirler vb. ile, bu olguyu bilen, çalismalarini bu temel üzerine kurmus kentli müzik adamlari ve akademisyenler olmalidir. Zaten bu dogal süreç bütün gerçekligi ile islemektedir.

    Evrensellesme yolunda hizla ilerleyen baglamada, ulusal ortak zevkin ve tercihlerin olusmasinda önemli adimlar atilmaktadir. Ancak bu gelismenin tek düzelesme ve baglamanin yalnizca belli bir yönünü içine alarak olusma tehlikesi belirmistir. Gerçek entellektüellerin toplumu bu anlamda ileriye tasiyamamasi ve serbest piyasa üretimlerinde pazar kaygisi güdülmesi bunun temel etkenlerindendir. Unutulmamalidir ki; Anadolu kültürü ve bagli olarak müzigi bir bütündür ve bu bütünün ilerici nitelikli olan her degeri özenle korunmali, gelistirilmeli ve gelecege aktarilmalidir..





    Erol Parlak

    Yukaridaki Bilgilerin Kaynagi: http://www.erolparlak.com.tr/baglama.php





    Meydan sazi: Telli çalgilar ailesinin en büyügüdür.Yanik bir sesi vardir.Gayet sade çalinir.Tok ve mil iniltili bir ses verilir. Meydanlarda çalinmasindan dolayi Meydan Sazi denilmistir.12 teli bulunmasi nedeniyle bazi yörelerde 12 telli sazda denilmektedir.Sapinda 30-32 perdesi vardir.En ince teli 35-40 numaradir.Meydan sazi baglama ailesinin en büyük sazidir.La sesine akort edilir.Form boyu 52,5cm, sap boyu 70cm, tel boyu 112cm, form eni ve derinligi 31,5cm dir. En ince teli 0,35 - 0,40 numaradir. Çogunlukla kalin bam telleri kullanilir.

    Divan sazi: Meydan sazi görünümünde, biraz küçük üçerli üç gurup teli olan, olgun ve dokunakli ses veren bir sazdir.Bugün meydan sazinin yerini almistir.Meydan sazindan biraz daha küçüktür.Dokuz telli yada yedi telli olarak kullanilabilir.Meydan sazindan dört ses daha tiz akort edilir.Form boyu 49cm, sap boyu 65cm, tel boyu 104cm, form eni ve derinligi 29,5cm dir.Baglama ailesinin en kalin ses veren çalgisi ise Divan Sazi'dir.

    Baglama: Ülkemizde kullanimi en yaygin olan telli tezeneli Anadolu Halk Çalgisidir.Halkimizin en çok sevdigi ve elinde bulundurdugu en yaygin çalgidir,Uzun sapli, ikiserden üç gurup tellidir.Eski bir Anadolu çalgisi olan, bugün Altay Türkleri arasinda yay'la çalinan çesidi halen kullanilan kopuz adli sazdan türedigi biliniyor. Kolca kopuz denilen saz da kopuzun daha uzun saplisi imis. XV. yüzyil dan itibaren Türkçe'den bozulma adlariyla batida da uzun müddet kullanilmis.Baglamanin kendine has bir de ses düzeni (akort'u) vardir ki, buna baglama düzeni denilir.Baglama, ses ve perde düzeni bakimindan son derece esnek olup, 2,5 oktavlik ses genisligine sahiptir.Tezene hareketlerine düz, çarpma, firildak, vurma, silkme, kazima, çekme, oksama, parmak ile, tezenesiz denilmektedir.Sazlar genelde insana benzetilmistir.Sapin bas tarafina (Bas-Kas), burgularina (Kulak), sapina (Kol), yüz tarafina (Gögüs), deliklere (Göz) tambur kismina (Gövde) denir.Baglamada ikiserli ya da üçerli tel gruplari degisik perdelere çekilmekte, böylece zengin bir düzen sayisina erisilmektedir.Baglama; Tekne, Gögüs ve Sap olmak üzere üç ana kisimdan olusmaktadir.Tekne kismi genelde dut agacindan yapilmaktadir.Ancak dut agacinin disinda ardiç, kestane, ceviz, gürgen gibi agaçlardan da yapilmaktadir.Gögüs kismi ladin agacindan, sap kismi ise gürgen, ak gürgen veya ardiç agacindan yapilmaktadir.Tekne boyu 41,5 cm,Tekne eni ve derinligi 24,9 cm,Sap boyu 55 cm,Tel boyu 88 cm dir.Halk arasinda yasayan Divan sazi, Meydan sazi, Çögür, Kara Düzen, Asik Düzeni-Sazi, Bozuk Baglama, Tambura, Cura, Cura Baglama, Dambura, Irizva, Bulgari, Yelteme gibi bölge bölge degisen isimler verilmekte ve tamami "Baglama Ailesi" olarak adlandirilmaktadir.



    Baglama ailesi sazlarini büyükten küçüge siraliyabiliriz:

    1- MEYDAN SAZI

    2- DIVAN SAZI

    3- ÇÖGÜR

    4- BOZUK

    5- ASIK SAZI

    6- TANBURA

    7- CURA

    8- BAGLAMA CURASI

    9- TANBURA CURASI


    Baglamada ikiserli ya da üçerli tel gruplari degisik perdelere çekilmekte, böylece zengin bir düzen sayisina erisilmektedir. Halk arasinda genelde dört düzen sekli yasamaktadir: Baglama düzeni (Re-Sol-LA) (La-Re-Mi),Bozuk düzen (La-Re-Sol) (Mi-La-Re),Misket düzeni (La-Re-Fa diyez) ,Müstezat düzeni (La-Re-Fa) .Bazi kaynaklar baglamanin gövdesi, sapi, burgulari, hatta püskülüne varincaya dek tüm ayrintilariyla I.Ö. 3000 yillarina ait Hitit kabartmalarinda görüldügünü belirtmektedir.

    Bozuk: Yine bu aileden 80 - 90 cm.boyunda üçerden üç gurup telli bir sazdir.Açik ve berrak bir sesi vardir.15-18 perdesi vardir.Üçerli gruplarhalinde 9 tel takilir.Baglama ebatlarindadir.Ortaya iki sari ve bir ince çelik tel, üste ve alta ise birer kalin sari ve ikiser çelik tel takilir.Sari teller çelik tellere göre bir oktav daha pest akort edilir

    Tambura: Baglamadan daha küçüktür.Boyca Bozuk kadar olup ikiserden üç gurup teli vardir,Akordu da bozuk sazinin akordu gibidirYalniz perde bagi bozugunkinden fazladir (20-22). Tambur gibi çalinmakla beraber, tezene tutan parmaklardan gayri parmaklarla bütün tellere vurulup ritm tutularak çalindigi görülür. Divan sazindan bir oktav tizdir ve divan sazinin curasi olarak bilinir.Baglamadan da dört ses daha tizdir. Alt(Re) orta(Do) seslerine akort edilir. Form Boyu 38cm, sap boyu 50cm, tel boyu 80cm, form eni ve derinligi 22.8cm dir.Curadan biraz daha büyük ve curaya göre bir oktav kalindan ses verir

    Çögür: Belli bir sazin adi degil. Yurdun çesitli yerlerinde, çesitli sazlara çögür denildigi görülmektedir.Güneyde (Adana, Mersin, Gaziantep, Urfa, Diyarbakir) bozuk'a, on iki telli asik sazlarina çögür deniliyor.Divan sazina yakin büyüklükte 9 ile 6 tel takilmakta ve 15 kadar perdesi bulunmaktadir. Akordu alt iki tel(La), orta iki tellerin birisi(La) digeri ise(Re), üst teller ise(Sol) sesine akort edilir. Çögür ile; Nefes, Ayin ve Semai gibi havalar çalinir. Bugün daha çok curasi kullanilmaktadir. Çögür Curasi, çögürün bir oktav daha tizi ve küçügüne denir.

    Cura:Baglama ailesinin en küçük sazidir.Bu ailenin 50-70 cm. boyunda olanidir. Üzerinde 7-16 perde bulunur.3-6 teli bulunmaktadir.Genellikle alti tellidir. Baglama veya bozuk düzenlerine akort edilebilir. Burdur yöresinde baglama düzeniyle akort edilmis curalarin tezene yerine parmakla çaldigini görürüz.Iki telinin akort düzeni alt tel(La) üst tel(Re) dir.
    Bulgari: Güney ve güneybati Anadolu ile Kayseri yöresinde görülen curaya yakin bir saz.

    Baglama düzenleri (Akortlar)
    Halk müziginde çogunlukla karsilastigmiz düzenler: (Parantez içinde üst, orta ve alt tellerin çekilmesi gereken sesler)

    Baglama düzeni (La, Sol, Re)
    Bozuk düzen, Kara düzen (Sol, Re, La)
    Misket düzeni (Fa#, Re, La)
    Müstezat (Fa, Re, La)
#08.08.2009 19:37 0 0 0
  • abi sen cala biliyonmu baglama merak iste kemence daha basit olmazmiydi acaba
#12.10.2009 04:48 0 0 0
  • paylaşım için teşekkürler
#23.01.2010 14:26 0 0 0
  • paylasiminiz icin tesekkurler
#14.11.2010 01:10 0 0 0