NewYork'ta, Brooklyn Köprüsü üzerinde dilenen kör bir dilenci birgün, bir şairin dikkatini çeker. Dilencinin boynunda asılı bir tabela vardır. Şair, dilenciye günlük kazancının ne kadar olduğunu sorar.
Dilencide sekiz - on dolar kadar olduğunu söyler. Bunun üzerine şair, dilencinin boynuna asılı tabelayı ters çevirerek birşeyler yazar; 'Şimdi buraya senin kazancini arttıracak birşeyler karaladım. Birhafta sonra yanına geldiğimde bana sonucu söylersin' der ve oradan ayrılır. Şair, bir hafta sonra dilencinin yanına uğrayıp kendini tanıtınca dilenci; 'Bayım size ne kadar teşekkür etsem azdır. Bir haftada kazancım ikiye katlandı.
Çok merak ediyorum tabelaya neler yazdınız?'
Bunu üzerine şair gülümser ve:
Tabelada - Doğustan körüm, yardım edin- yazıyordu. Bense
- Bahar gelecek, ama ben yine göremeyeceğim diye yazdım'der.
Önemli olan, anlatılmak istenen seyi en iyi şekilde anlatmak olduğuna göre; her şeyin daha iyi anlatılabileceği bir yol vardır.Yeter ki onu bulmaya, uygulamaya ve ufkumuzu bu doğrultudan genişletmeye uğraşalım..
bir görebilsem yüzünü beklenmedik bir şehirde.ne yaprak düşer sonbaharda inan,ne yağmur..ne acı kalır yürekte,ne gözyaşı...bir değse gözlerin gözlerime ne hüzün kalır gecemde,ne matem...ne asilliği kalır denizin,ne hırçınlığı.ne çok özledim seni bilsen...