Pişmanlık Ve Çileler

Son güncelleme: 12.06.2005 10:22
  • Pişmanlık Ve Çileler


    Rüzgar eser, yağmur yağar, tilkiler üşür
    Bir odun parcası aydınlatır ocağı
    Annesi ateşin önünde perişan
    Annesi ateşin içinde hür
    Rüzgar eser, yağmur yağar, tilkiler üşür

    Yağmurlar sırtıyla sırtım arasındadır
    Şarkılar dudaklarıyla dudaklarımın
    Kalbimi bin parçaya böldü divane sır
    Sesi geliyor sesi, günahkar çocuklarım
    Şarkılar dudaklarıyla dudaklarımın arasındadır

    Benım boyum ufak onun da ufaktı
    Kıvırcık saçlarından öpmediğim için onu
    Onun bu ocakta yanan toprağı
    Her gece rüyamda avuçlarımı yaktı
    Benim boyum ufak onun da ufaktı
    Benim gözlerim yeşildir onun kara
    Ben günah kadar beyazım, o tevbe kadar kara

    Annesinin başi elleri arasında
    Parmağında aydınlık günlerden kalma yüzük
    Bir fotoğraf asılıdır duvarda
    Aynaya, geceye, maziye dönük
    Annesinin başı elleri arasında

    Bir tüfeğin burnu havadadır
    Ateş almak üzeredir mermisiz
    Ben bir küçük kızım, ben bir deli kızım
    Siz beni ne anlarsınız... siz...
    Bir tüfek ateş almak üzeredir mermisiz

    Bir saman çöpüne tutunmuş kızların
    Eteğini ben çektim
    Neyleyim göğsümü Karacadağ'ın sert rüzgarı doldurmuş
    Annemden ben ilk sütü Geyve'de içtim
    Ankara'ya Çataldağ'a bir zindandan gül vurmuş
    Az kalsın ben ölecektim
    Bir saman çöpüne tutunmus kızların

    Kediler halıları parçalıyor
    Kırmızı bir ışık düşüyor yere
    Annemin dizinde derman yok
    Hükmedemiyor insan ruhuna ateş
    Rüzgar hükmedemiyor incecik perdelere
    Kediler halıları parçalıyor
    Ateşte sarı gül açan saksılar
    Kızarmış bir ekmek gibi duruyor

    Kulağıma garip sesler geliyor
    Kuş yumurtasından çıkan insanlar
    Ahırda bir ata eyer oluyor
    Kulağıma garip sesler geliyor

    Ben bir şarkı bir türküyüm
    Ben Meryem'in yanağındaki tüyüm
    Beni bir azizin nefesi uçurur
    Kalbimde Allah'ın elleri durur
    Cici ayaklarım ilikli bağlı
    Ben onun sılası kendimin gurbetindeyim

    Ben azizin hasreti
    Ben Meryem'in yanağındakı tüyüm
    Benim gözlerim yeşildir, onun gözleri kara
    Ben günah kadar beyazım, o tevbe kadar kara

    Ocak sönüyor ateş kül oluyor
    Annesınin saçları beyaz
    Annesi saçlarını yoluyor
    Ateşin içinde gül açılmış
    Servi büyür, ardıç büyür, çocuk büyür
    Annesi ruhunda ruhuma eğilir

    Sineklerin kanadını ısıtan
    Bir güneş toprağı yarıp çıkacak
    Kadınlar sansa da yaşadığını
    Sarkısız kaldıkça yaşayamayacak
    Kadınları sarkılır, akrepler aydınlatır
    Kadınları sarkılır, zahirlar aydınlatır

    Artık ben gideceğim ata eyer vuruyorlar
    Hatıralarımı birer birer yakacağım
    Entarimi parça parça edip
    Zehirli kirpilere bırakacağım
    Beyaz bir kayanın üstüne çıkıp
    Göğsüme siyah bir gül takacağım
    Batan güneşe doğru kurşunlar sıkıp
    Kendimi boşluğa bırakacağım

    Ayaklarımın altından geçıyor bir deniz
    Ben bir küçük kızım, ben bir deli kızım
    Siz beni ne anlarsınız... siz...
    Artık ben gideceğim atım kişniyor
    Bir bebek mum istiyor, bir ölü şarkı istiyor

    Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz bir deniz
    Beni onun gözleri çağırıyor duramam, duramam
    Benim gözlerim yeşildir ah... onun gözleri kara
    Ben günah kadar beyazım, o tevbe kadar kara

    Sezai Karakoç
#06.12.2004 09:42 0 0 0
  • ellerine sağlık arkadaşım...
#06.12.2004 09:57 0 0 0
  • sagolasın pascal dostum
#06.12.2004 15:19 0 0 0
  • Ellerine Yüregine SaqLıK ArKada$iM
#12.06.2005 10:22 0 0 0