Bir gazetenin yazı işleri müdürü olan Christopher Scholes, 1867'de daktiloyu icat etti. Önce numaralama makinesi olarak tasarladığı makineyi, sonraları daktiloya çevirmeye karar verdi. Scholes, 30'a yakın makine tasarladı ve sonunda bugün kullandığımıza yakın bir klavye ortaya çıktı. İcatlarından hiç para kazanamadı fakat daktilo kısa bir sürede yaygınlaştı.
1987'de ilk sayısal ses bantları geliştirildi. DAT'a kayıt yapılırken ses önce sayılardan oluşan bir barkoda çevrilir. DAT kaydedicide bu kod, manyetik bir desene çevrilir ve bu desen DAT üzerine kaydedilir. DAT'taki kaydın dinlenmesi için süreç tersten işletilir ve sese çevrilir.
Tıp tarihi boyunca yapılmış en büyük keşiflerden biri olarak kabul edilen DNA, 1953 yılında James Watson ve Francis Crick tarafından bulundu. İki bilim adamı, çifte heliks sarmalı etrafında sıralanmış yaşamın temel yapı taşlarının varlığını bularak genetik biliminin doğmasını sağlamışlardır
1935'te Fransız Jules Fagart, tekrar doldurulabilen dolmakalemi geliştirdi. Bugün bizlere bir parça nostalji gibi görünse de dolmakalemler, pek çok insan için hala önemli yazı araçlarından biridir.
1897'de Alfred Cralle, dondurma tarifinin ilk patentini alan ilk dondurmacı oldu. Pek çok dondurmacı farklı tatlarda dondurma üretmiş ama hiç biri dondurmaya ismini verecek kadar ona sahip çıkamamıştır. Tarih boyunca dondurma hep vardı. Eski Romalılar'ın buzla karıştırarak üzüm şerbetini içtikleri bilinmektedir. 1832'de Augustus Jackson, bir dondurma tarifi geliştirmiş anacak patentini almamıştır.
1904'te Charles Menches, ilk dondurma külahını üretti. Bir dondurma satıcısı olan Menches, sattığı dondurmaları farklı bir şekilde sunabilmek üzere kafa yormaya başladı. Sonunda bildiğimiz külaha benzer bir ürün elde etti. Dondurmayı bu külahları içinde servis etmeye başladıktan sonra gördü ki en az dondurma kadar külahlar da dondurma sevenler tarafında tüketiliyordu.
1929'da Clarence Birdseye, ilk donmuş gıdayı üretti. Bugün kış ortasında çilek veya vişne tüketebiliyorsak bunu Birdseye'a borçluyuz. Bu genç kadın mucit, yiyeceklerin ambalajlarını değiştirmeden tadının aynı kalmasını garanti edebilecek bir dondurma sistemini bularak bugün milyarlarca dolarlık bir sektörün doğmasını sağlamıştır.
1995'te DVD teknolojisi geliştirildi. DVD'ler, insanoğlunun hep en kaliteliye doğru yaptığı yolculuğun bir sonucudur. Kompakt disklerden sonra daha kaliteli ses ve görüntü nasıl elde edilebilir diye düşünen bilim adamları, CD_ROM'lardan çok daha fazla bilgi saklama kapasitesine sahip DVD teknolojisine ulaştılar. Bir CD_ROM yaklaşık 700 MB alan sunarken bir DVD, kullanıcısına yaklaşık 4.7 GB alan sunar. Bu da yaklaşık bir CD_ROM'un 6 katı kadar bir kapasite anlamına gelmektedir
1909'da General Electric şirketi, ilk elektrikli ekmek kızartma makinesini üretti. Dilimlenmiş ekmek, elektrikle ısıtılan bir tel üzerine konuluyordu. Ayarlı bir saat, süre dolduğunda elektriği kesiyor ve ekmeği dışarı doğru itiyordu. Bu sayede sabahları kahvaltı masalarını renklendiren çıtır çıtır ekmeklerin hikayesi doğdu.
1799'da Alessandro Volta, ilk elektrik bataryasını geliştirdi. Volta, elektrik akımını elde edebilmek için çinko ve gümüş tabakaları kullanıyordu. Sonunda ikisini bir arada kullanarak 'pile'adını verdiği sistemle ilk bataryayı üretti. 1866'da Georges Leclanche adlı Fransız mühendis, Volta'nın kuru bataryasına alternatif ıslak bataryayı icat etti. Böylece dünyanın en yaygın olarak kullanılan çinko karbon bataryası geliştirildi.
İlk elektrikli buzdolabı, Karl Linde tarafından 1877'de geliştirildi. Yiyeceklerin bozulmadan saklanabilmesi için gereken, ortamın soğuk olması koşulu, ilk defa Karl Linde tarafından yapay olarak sağlanmıştı. Linde'nin cihazı, yiyecek kabininin arkasına freon gazı yerine metil ether adlı son derece patlayıcı bir gaz pompalıyordu. Bu yüzden pek yaygınlaşmadı. Freon gazı kullanılan ilk buzdolabını ise Balzer Von Platen ve Carl Munters birlikte tasarlamıştı.
1901'de Hubert Booth, elektrikli süpürgeyi icat etti. Booth'un elektrikli süpürgesi o kadar büyüktü ki atlı bir arabayla çekilmesi gerekiyordu. Fakat süpürgenin performansı gayet iyiydi; öyle ki İngiliz Kralı VII. Edward taç giyme töreninden önce salondaki halının bu süpürge ile temizlenmesini istemişti.
1903'te Willem Einthoven, kalbin işleyişini kaydeden elektrokardiografi cihazını ( EKG ) icat etti. Einthoven'ın 1924'te Nobel ödülü aldığı bu icadı, kalp atışlarının grafiksel çıktısını vermekteydi. EKG, kalbin ürettiği elektrik sinyalleri ölçüp kaydederek kalp hastalığının belirtisi olabilecek düzensizlikleri ortaya çıkarır.
1933'te iki Alman bilim adamı Max Kroll ve Ernst Ruska'nın ortak çalışması sonucunda elektron mikroskobu doğdu. Elektronların bir numunenin üzerine bombardıman edilmesiyle numunenin elektron yayması prensibi, o numunenin üç boyutlu görüntüsüne ulaşmamıza neden olmuştur. Sonraları bu keşif, atomların incelenmesi ve diğer büyük keşiflerde çok yararlı olmuş, insanlığa yeni kapılar açmıştır.
Bir muhasebeci ve fizikçi olan Jean Antonie Nolet, ilk elektroskop cihazını üreterek elektriğin varlığını elektrostatik çekim ve itim gücü ile ispat etmiştir. Daha sonraları elektrostatik üzerine yazdığı yazılarında yüklü cisimler arasındaki çekim kuvvetini teorik olarak göstermiştir.
1843'te üretilen ilk faks makinesi, kabartma harfleri tarayarak elektrik sinyalleri gönderen bir sarkaçtan oluşuyordu. Modern faks makinelerinde ise gönderilen dokümandan yansıyan ışığı algılayan diyotlar kullanılır. 1922'de Alman fizikçi Arthur Korn, radyo dalgaları ile Avrupa'dan Amerika'ya fotoğraf göndermiştir.
Fermuarın icadında her ne kadar tek bir mucitten söz etmek zor olsa da asıl katkıyı 1893'de W.L. Hudson'un yaptığı söylenebilir. Fermuarın hayatımıza girmesi oldukça zaman almıştır. İlk fermuar tasarımının o kadar ürkütücü bir görüntüsü vardı ki pek çok üretici seri üretimi yapmayı reddetmişti. Fermuar, günümüze kadar gelişmiş ve hayatımızdaki pratik malzemelerden biri olarak yerini almıştır.
1920'de Edwin Howard Armstrong, FM radyoyu geliştirdi. Elektrik mühendisi Armstrong'un elektromanyetik ve elektrik alanında yaptığı icatlar çok önemlidir. Fakat onun belki de hepimiz tarafından bilinen icadı, geniş aralıklı yayın yapan FM radyo bandıdır.
Bugün kullandığımız fotokopi makineleri ilk olarak 1942'de Chester Carlson tarafından geliştirilmiştir. Amerikalı mucit Chester Carlson, 1938'de de elektrostatik fotokopi makinesini icat eden kişidir. Fotokopi makineleri sayesinde gerekli dokümanları çoğaltmak kolaylaşmış oluyordu. Bu da büyük bir işgücü kazanımı anlamına gelmekteydi.