Mükemmel sağlık için size vermek istediğimiz ilk sır, onu kendinizin seçmesi gerektiğidir. Ne kadar sağlıklı olabileceğinizi düşünüyorsanız o kadar sağlıklı olabilirsiniz. Mükemmel sağlık, iyi sağlığın yüzde 5-10 daha iyileşmesi değildir. Onun gerektirdiği tamamen değişik bakış açısına göre, hastalık ve sağlıksız bir yaşlılık kabul edilemez durumlardır.
İnsan bedeni gibi karmaşık bir yapıda "sıfır hatalı" bir durum olabilir mi? Ulusal Yaşlılık Enstitüsüne göre hiçbir tür beslenme, egzersiz, vitamin, ilaç ya da yaşam şeklindeki değişiklik insan ömrünü uzatmada etkili olamamaktadır. Kalp hastalığı, enfarktüs, kanser, arterioskleroz, artirit, şeker hastalığı, osteoporosis gibi yaşlılarda görülen hastalıkları önlemek daha olası ise de bu henüz gerçekleşmemiştir. Tıp araştırmacılan, kanser ya da diğer tedavisi zor hastalıklar konusundaki büyük gelişmelerden söz ederken, dışarıya karşı iyimser görünürlerse de kendi aralarında oldukça karamsardırlar. Tek umutları, hedefe yavaş ve aşamalı olarak ulaşmak, yani her seferinde çözüme doğru bir küçük adım atmaktır. (Örneğin, kolesterol düzeyini düşürmek, istatistiksel olarak birçok insanda kalp krizini azaltacaktır fakat bu, herhangi bir bireyin kalp krizi geçirmeyeceğini garantilemez.)
Sağlığı iki misli ya da on misli daha iyi yapabilmek için, yaşamın daha derin anlayışına dayalı yeni bir bilgiye gerek vardır. Bu kitap, işte bu bilginin eşsiz kaynağını, önleyici tıp ve sağlık bakımı sistemi olan Maharishi Ayurveda'yı tanıtmaktadır. Hindistan'da 5000 yıl öncesine dayanan Ayurveda, Sanskritçe iki kök sözcükten gelir; "Ayus" ya da yaşam, ve "Veda" ya da bilgi, bilim. Onun için Ayurveda sözcüğün genellikle "yaşam bilimi" olarak çevrilir. Başka bir deyiş de "yaşam süresinin bilgisi" olabilir.
Ayurveda'nın amacı bize, hastalık ya da yaşlılık engeli olmadan hayatımızın nasıl etkileneceği, şekillendirileceği, uzatılacağı ve en sonunda denetleneceği konusunda bilgi vermektedir. Ayurveda'nın temel ilkesi, zihnin beden üzerinde derin etkisi olduğudur. Hastalıktan kurtulmak da, kendi uyanıklığımızla temas kurmak, onu dengelemek ve sonra bu dengeyi bütün bedene yaymakla gerçekleşir. Bu dengeli uyanıklık durumu, herhangi bir bedensel bağışıklıktan çok daha üstün bir sağlık durumu yaratır.
Ayurveda, geleneklerini Piramitlerin yapımından asırlarca önce başlatan ve onu kuşaktan kuşağa aktaran bilge kişilerin bilgeliklerinin toplamını içerir. Onların görüşlerine dayanan modernleştirilmiş sistem - Maharishi Ayurveda -Batı dünyasına ancak 1985′te ulaştı. Bu sisteme ismini veren, Transandantal Meditasyonun kurucusu Maharishi Mahesh Yogi'dir; ve 1980lerin başında Ayurveda'yı yeniden canlandırmaya girişmiştir. Ben de bu yeni tıp bilgisini aktaran ilk doktorlardan biri olmak şansına eriştim ve son beş yılda hem onbinden fazla hastayı bu yöntemle tedavi ettim, hem de sayılan yüze yakın doktoru Ayurveda teorisi ve uygulaması konusunda eğittim. Maharishi Ayurveda'yı benimserken önceki TIp eğitimimden vazgeçmedim, ama onu genişlettim. Maharishi Ayurveda ve batı tıbbini kaynaştırmak, eski bilgelik ve modern bilimi bir araya getirdi ve birbirleriyle tamamen bağdaştılar.