Zıpkınla Balık Avcılığı Başlarken Yapılacaklar

Son güncelleme: 12.10.2008 21:36
  • Elbiseler - Maskeler - Şnorkeller - Paletler - Ağırlıklar - Ağırlık Kemerleri - Su Altı Bıçakları - Şamandıralar


    Zıpkınla Balık Avcılığı







    Zıpkınla balık avcılığı, sadece balıklarla değil, eşsiz su altı dünyasıyla yüz yüze gelebileceğiniz zevkli bir spor. Her spor dalında olduğu gibi zıpkınla balık avcılığında da bir takım temel kurallar var. Bu kurallar hem su altı dünyasının varlığını sürdürebilmesi için hem de zıpkınla balık avlayanların hayatlarını korumak için alınmış önlemler zincirinden oluşuyor.

    Bu kurallardan ilki ve en önemlisi, oksijen tüpü, şamandıra gibi su altında nefes almayı sağlayacak şnorkel dışındaki her türlü ekipmanın bu av türünde kullanılamayacağıdır.

    Gece su altı fenerleri gibi aydınlatma gereçleriyle de avcılık yapılamaz.

    Dalış ister tekneden ister kıyıdan başlasın, su altında zaman geçirecek olan bizleri heyecana sürükler. Dalış noktasına ya da avlağa varıldığında son hazırlıklar yapılarak suya inildiğinde ise artık avcı, av ve muhteşem bir su altı manzarası baş başadır. Su altı bazen o kadar güzeldir ki pek çok amatör zıpkıncı sıklıkla bu güzellikleri seyre dalar ve esas amacı olan balık avını unutuverir.

    Bu bölümde bu güzel ve zevkli spora ilk adımı atmak için gerekli malzemeler, bu malzemelerin seçimi, avcıları su altında bekleyen tehlikelerin neler olduğu, su altında haberleşme ve acil durum önlemleri ile yine başlangıç seviyesindeki bazı tekniklerden bahsedeceğiz.

    Unutmadan; bu spora başlamanın en güvenli yolu, profesyonel bir eğitim kurumundan ders almaktır. Lütfen kulaktan dolma bilgiler ile bilmediğiniz sularda teçhizatınıza ya da hislerinize güvenerek dalışlar yapmayın.


    1- EKİPMANLAR


    a. Elbiseler


    Su altında uzun süre kalınabilmesinin önündeki en büyük engel, vücut sıcaklığının düşmesi sonucu yaşanabilecek rahatsızlıklardır. Her ne kadar yaz sıcağında bu riskin en aza ineceği düşünülse de durum hiç de sanıldığı gibi değildir. Suyun derinliklerine indikçe güneş ışığının etkisinin azaldığı ve su sıcaklığının düştüğü tecrübe edildiğinde bu durumun önemi bir kez daha fark edilir. Daha önceden fark ettiğimiz için siz sevgili dostlarımızı önceden uyarmak istedik.

    Amatörler için su altı elbiseleri seçiminde en önemli etken, öncelikle dalış yerleri ve dalış zamanlarının iyi tespit edilmesidir. Genellikle yaz aylarında Ege ve Akdeniz sularında yapılacak dalışlar için 5 mm kalınlığındaki çift katlı bir elbise, avcıya sıkıntı verirken bahar aylarında yapılacak dalışlar için 3 mm kalınlığında shorty elbiseler maalesef avcının çabuk üşümesine, dolayısıyla avın erken bitmesine neden olur.

    Elbise seçiminde bir diğer önemli faktör ise satın alınan elbisenin bedene tam olarak yapışmasıdır. Elbise beden için fazla dar ise bu durumda sıkma nedeniyle olası rahatsızlıklar yaşanabilecek ve bu durum avın erken bitmesinden daha büyük sağlık sorunlarını da beraberinde getirecektir. Elbise bedene göre az da olsa bol geliyorsa bu durumda su altında elbisenin içerisindeki su sirkülasyonu çok fazla olacak ve avcının erken üşümesi sonucunu beraberinde getirecektir. Elbisenin
    doğru seçilememesi, her ne şekilde olursa olsun av planlarında revizyona gidilmesi sonucunu doğuracağı; bir başka deyişle işin keyfini kaçıracağından özen gösterilmesi gereken konuların balında gelir.

    Standart su altı elbiselerinin hiç su almayacağını, dolayısıyla bu elbiseleri giydiğinizde bedeninizin kuru kalacağını düşünüyorsanız oldukça yanılıyorsunuz. Çünkü su altı elbiseleri (kuru elbiseler hariç) başlangıçta bir miktar suyu elbise ile beden arasına alırlar ve bu su vücut ısısıyla ısıtılarak bir tür termos vazifesi görür. Dibe dalışlar ve ardından yüzeye çıkışlarda basınç faktörü nedeniyle elbisenin içerisindeki suyun bir miktarı sirküle olacaktır. Bu durum elbise içerisine henüz vücut ısısıyla ısınmamış su girişi anlamına gelir. Eğer elbisenizde yırtık gibi yama gerektirecek bir durum yoksa bu durum av ve/veya dalış planlarınızı etkilemeyecek kadar kısa sürecektir.

    Su altı elbiseleri için fiyat seviyeleri, kullanılan malzeme, işçilik kalitesi, marka bilinirliği ve biraz da satıcının vicdanı ile belirlenir. İyi bir araştırma ile ihtiyacınızı karşılayacak bir elbise seçimi hem cebinizi koruyacak hem de keyfinizi kaçırmayacaktır. Şunu unutmayın ki başlangıç için malzemesi ya da işçiliği kalitesiz bir elbise denemek, alacağınız keyfi önemli ölçüde azaltacaktır.


    Elbise seçerken öncelikle şu sorulara cevap vermelisiniz;

    - Dalış bölgesi neresi olacak?
    - Dalış için mevsim seçimi var mı?
    - Dalınan bölgenin dip yapısı nasıldır?
    - Dalış zamanlarınız için ortalama su sıcaklığı nedir?
    - İnebileceğiniz derinlik ne kadar?


    Bu sorulara vereceğiniz yanıtlar, satın alacağınız elbisenin kalınlığı, yapısı, hakkında fikir verir.
    Elbise satın alırken mutlaka ve mutlaka elbiseyi deneyin. Elbiseyi denerken üzerinizde pantolon, gömlek gibi dış giyim unsurları olmamalıdır. Elbise, henüz yeni olduğu için ilk etapta vücudu biraz sıkacaktır. Elbise üzerinizdeyken hareket kabiliyetinizin %20 den fazla azalmaması gerekir. Eğer daha fazla azalıyor ve ayrıca elbise fazla sıkıntı veriyorsa bir büyük boyunu denemenizde fayda var. Ancak bu elbisenin rahat ve şık olması gerekmediğini de lütfen unutmayın.



    b. Maskeler


    Maske, su altında avcının temel görüş aracıdır ve iyi seçilmelidir. Özellikle 6-8 metre derinlikten sonra su altındaki basıncın etkisiyle maske yüze daha da yapışacağından çeperi yumuşak bir maddeden (genellikle silikon) mamul maskeler tercih edilir.

    Silikon maskeler ilk alındığında diş macunu ile sadece parmaklar kullanılarak 2-3 defa yıkanmalıdır.

    Satın alacağınız maskenin görüş açısı da özellikle yapacağınız av için önemlidir. Dar açılı maskeler genellikle dibe yakın avlar/dalışlar ile derin sularda rağbet görür. Özellikle belli bir avlağa ve/veya belirli bir türün avına odaklanma açısından sanılanın aksine oldukça kullanışlıdırlar.

    Yüzeyden tespit avlarda ve sığ su dalışlarında ise geniş açılı maskeler kullanılır. Bu maskeler ile daha geniş bir alana hakim olmakla beraber görüş açısının artması, ava ve avlağa odaklanmayı zorlaştırır. Hareketli ve büyük balıklar ile dip balıklarının avında bu tür maskeler kullanılır.

    Su altında avınızla karşılaşmışken maskenizde oluşacak buğu nedeniyle görüş kaybetmeniz çok can sıkıcı bir durumdur. Unutulmamalıdır ki pahalı maske her zaman en iyisi değildir. Maskenin buğulanması gibi bir sorun 100-150 Avroluk maskelerde bile yaşanabilirken bazen satın aldığınız ucuz bir maskede buğu sorununun asgari seviyeye indiğini görebilirsiniz. Maskede buğu genellikle sıcaklık farkından (özellikle sinüziti olan dalışçıların -ki bu durumda olan kişilerin 6 metreden fazla derine inmeleri önemli sağlık sorunlarına yol açar- burunlarından maskeye sızabilecek olan sıcak hava nedeniyle) kaynaklanır. Eğer derin dalış yapılmayacaksa burun tıkaçları ile bu sorun önemli ölçüde giderilmektedir. Piyasada satılan profesyonel buğu önleyiciler ise genellikle maskelerde çaresiz kalırlar. Maskeyi taktıktan sonra sadece ağızdan soluk alınmaya çalışılması, dalış başlangıcında buğulanma sorununun çözülmesini sağlar.



    c. Şnorkeller


    Şnorkel, yüzeyde görüşümüzü kaybetmeden, av/avlak/dip görüşünü kesintiye uğratmadan soluk almamızı sağlayan önemli bir ekipmandır. Çok klasik olabilecek bir ayrımla Tapalı ya da Açık şnorkeller olarak iki ana grupta toplanırlar.
    Şnorkelin ağız bölümü iki veya daha çok diş kıskacı ile ağız contasından oluşur. Daha profesyonel şnorkellerde ayrıca sızan suyun tahliye edilmesini kolaylaştıran tahliye pencereleri de bu bölüme yakın konumlandırılmıştır.(bu modellerin ucuz taklitlerinden mutlaka sakınmalısınız) Diş kıskaçları alt ve üst çenenin arasında ezilerek kesintisiz soluk alışını kolaylaştırır, ağız şeklini uygun konumda tutarak su girişlerini önler. Ağız contası her şnorkelde farklı ölçülerde olabilir. Çoğunlukla 5 mm civarında olup solunan havaya suyun karışmasını önlemeye yardımcı olur. Şnorkelde su sızması, genellikle ya şnorkelin ağza oturtulamaması ya da maske bağlantılarında açı hatası yapılması nedeniyle hortum ucunun suya çok yakın olmasından kaynaklanır. Bu ayar konusunda sıkıntı yaşayan kullanıcılar ile dalgalı sularda kısmet arayan kullanıcılar için tapalı şnorkeller genellikle iyi bir çözümdür.

    Açık şnorkellerin hortum bölümünde şamandıralı bir tapa sistemi bulunmaz. Bu Şnorkellerde de tahliye pencereleri bulunan çeşitleri tercih etmelisiniz. Tamamen kişisel olmakla beraber Marmara, Ege ve Akdeniz dalışlarımda Açık Şnorkel kullanmayı tercih ederim.


    d. Paletler


    i. Palet ne işe yarar?

    Su altında hareket etmemizi kolaylaştıran en temel unsur palettir. Naylon, lateks, silikon gibi yumuşak maddelerden yapılan paletler, kullanım alanlarına göre flap yapıları, boyut, şekil ve malzeme farklılıkları gösterirleri.


    ii. Palet seçiminin önemi

    Eğer av ve avlağınıza uygun bir palet kullanmıyorsanız yeterince hızlanamayabilir ya da hızlanmak için gereğinden fazla gayret sarf edebilirsiniz. Sıklıkla yanlış palet seçimi kramp gibi karada çok önemli
    olmayan ancak suda çok kötü sonuçlara sebep olan durumlara yol açabilir.


    iii. Yüzey paletleri

    Geniş uçlu ve nispeten kısa bedenli olan bu paletler ile yüzey seviyesindeki dalışlarda iyi performans alınız. Yüzey paletlerinde su kanalları ve flapların açıları, bu seviyedeki sulara göre özel olarak ayarlanmıştır.


    iv. Derin su (Dip) paletleri

    Geniş uçlu ve uzun bedenli bu paletlerin su kanalları ve flap açıları derin sularda hareketi kolaylaştıracak ve asgari güç iler azami mesafe alınmasını sağlayacak şekilde ayarlanmış olmakla beraber bu paletlerin manevra kabiliyetleri yüzey paletlerine göre daha düşüktür. Dolayısıyla yüzey sularda istenen7beklenen performansı verecek şekilde çalışmazlar.


    e. Ağırlıklar/Ağırlık Kemerleri


    Ağırlıkların takılı olduğu bu kemerler, genellikle naylon/polyester iplerden örülmekle beraber fiber-karbon teknolojisiyle üretilen ağırlık kemerleri daha dayanıklı ve kesinlikle daha uzun ömürlüdürler.

    Takılan ağırlıkların muhteviyatı da önemli olmakla beraber kullanılan ağırlıkların genellikle kurşundan mamul olmaları nedeniyle ağırlıklar kemere geçirilmeden önce iç yüzeylerindeki olası çapaklara dikkat edilmesi önemlidir.
    Kullanılacak ağırlıkların miktarının belirlenmesinde dalınan suyun tuzluluk oranının yanı sıra avcının boy ve ağırlığı da dikkate alınmalıdır.


    f. Su Altı Bıçakları


    Acil durumlardaki en önemli ekipmanlarımızdan biri de su altı bıçaklarıdır. Dolama, takılma gibi anlarda tüpümüz de yoksa bu durumda tehlike arz eden durumdan bir an önce kurtulmak gerekir. Zıpkın ipi, şamandıra halatı gibi materyallerin beklenmedik su altı oluşumlarına takılması gibi durumlarda tereddüt etmeden bağlantıların kesilmesi gerekir. Bu durumda yanınızdaki bıçağın işinizi kolaylaştıracak keskinlikte olması önemlidir. Bir diğer önemli husus, kullanmanız gerekmediğinde bıçağınızı tutacak olan kının sağlam ve sıkı materyalden yapılmış olmasıdır.
    Bıçağın paslanmayan maddelerden yapılan türleri tercih edilmeli, mümkünse ele alındığında açılması için ayrıca bir aksiyon gerekmeyen türde bir bıçak olması gerekir.

    Bıçaklarınızı muntazaman kontrol etmeyi, sudan çıktıktan sonra tatlı su ile yıkayarak kuruladıktan sonra kaldırmayı, yine eğer hareketli mekanizması varsa kuruduktan sonra mekanizmayı belirli periyotlar ile yağlayarak kaldırmayı ihmal etmeyiniz.


    g. Eldiven ve patikler


    Eldiven ve patikler de elbiseler gibi kalınlık ve beden ölçülerine sahip olup beden ölçülerinde bedene tam oturan eldiven ve patiklerin seçilmesi önemlidir. Eldiven ve patiğin bol olması durumunda kısa sürede su ile dolmaları muhtemel olup bu durum su altında manevra kabiliyetinin %50 civarında düşmesi ya da hareket kabiliyetinin önemli ölçüde azalması; çabuk yorgunluk gibi sonuçlar doğurur.

    Patiklerin fazla yıpranmaması için kıyı yollu dalışlarda dalış noktasına en yakın yerde giyilerek kullanılması, kıyı çıkışlı dalışlarda da dalış sonunda kıyıya çıkar sıkmaz patiklerin çıkarılmasında fayda vardır.


    h. Şamandıralar

    Özellikle siz su altındayken o bölgede bir dalgıç olduğunu, yüzeye uzanan şamandıra/&flamanız belli eder. Bu durumda tekneler şamandıradan belirli bir uzaklıkta hareket etmek zorundadırlar. Dolayısıyla her dalışınızda mutlaka şamandıra bulundurmalısınız. Ortalama bir şamandıranın kullanım ömrü 3-4 yıl civarındadır. Parlaklığını ve fosforik özelliğini yitirdiğinde şamandıralar yenilenmelidir.
#14.09.2008 01:30 0 0 0
  • teşekkürler
#27.09.2008 18:04 0 0 0
  • teşekkürler çok saol
#29.09.2008 18:52 0 0 0
  • SİTEYE YENİ ÜYE OLDUM UMARIM ÇOK FAYDALANIRIM
#12.10.2008 21:34 0 0 0
  • TEŞEKKÜRLER
#12.10.2008 21:36 0 0 0