Hz. İbrahim ve Kurban

Son güncelleme: 05.12.2008 00:31
  • Hz. İbrahim ve Kurban



    Şeytan, Hazret-i İbrahim'den ümidini kesip, Hazret-i İsmail'in yanına gelir:


    - Ey İsmail, nereye böyle?
    - Ziyarete.
    - Hayır baban, seni kesecek.
    - Beni niçin kesecek?
    - (Rabbim emretti) diyor.
    - Eğer Allahü teâlâ emretmişse, bin canım dosta feda olsun.

    İblisin vesvesesi bitmeyince Hazret-i İsmail, babasına der ki:
    - Bu beni rahatsız ediyor.
    - Ona taş at, uzaklaşsın.

    Taş atıp Mina'ya geldiklerinde, Hazret-i İbrahim oğluna der ki:
    - Canım yavrum, başımızda bela var. Bilemiyorum niçin had cezasına müstahak oldun?
    - Babacığım, bu sözden kan kokusu geliyor.
    - Oğlum, rüyada, seni boğazladığımı görüyorum. Ne dersin? (Saffat 102)
    - İnsan, sitem kamçısını yemedikçe kımıldamaz. Babacığım, sana ne emrediliyorsa yap, inşaallah beni sabredicilerden bulacaksın. Başımı vermek benim için bir an sürer. Ama kendi elinle oğlunu kurban etmek, gönlüne zor ve ağır gelebilir. Üç arzum var:

    Birincisi: Ellerimi ve ayaklarımı sıkı bağla!
    - Yavrucuğum, dosta giderken ağlayıp, feryat edilmez.
    - Belki hançerem [gırtlağım] hançerine dayanamaz, elimi, ayağımı oynatır da seni üzerim.

    İkincisi: Beni yüzü koyun yatır, yüzümü görme, ben de yüzünü görmeyeyim ki, belki coşarım da, senin babalık sevgin harekete gelir, ikimiz de, emri yerine getirmekte kusur ederiz.

    Üçüncüsü: Annem beni göremeyince dayanamaz, onu teselli et ve iyilikte bulun.

    Melekler de ağlamıştı
    Hazret-i İsmail ağlarken melekler de ağlar. Babası, bıçağı boğazı üzerine koyunca, oğlu güler.
    - Yavrucuğum, bu halde iken niçin gülüyorsun?
    - Gördüm ki bıçakta Besmele yazılı, dostun ismi yazılı olan bıçak, nasıl keser?

    Hazret-i İbrahim, olanca kuvveti ile bıçağı çakar, bıçağın ağzı döner ve kesmez. Kızıp, bıçağı yere çalar. Bıçak Allahü teâlânın emriyle dile gelip der ki:
    - Bana niçin kızıyorsun? Sana kes diye emreden, bana da kesme diye emrediyor.
    O zaman şu lütuf nidası erişti:
    (Ey İbrahim, gerçekten rüyana sadakat gösterdin. Güzel amel işleyeni işte böyle mükafatlandırırız. Bu açık bir imtihandı. Oğluna karşılık ona büyük bir kurbanlık koç fidye verdik)

    Hazret-i İbrahim, gökten inen koçu yakalayınca, oğlunun bağlarının çözüldüğünü görür.
    - Yavrucuğum, bağlarını kim çözdü?
    - Beni ölümden kurtaran dost, bağlarımı çözdü.
    - Ey oğlum, şimdi dua et, ne istersen Allahü teâlâ kabul eder.

    Hazret-i İsmail şöyle dua etti:
    (Ya Rabbi, Kıyamette, mümin olan herkesi mağfiret eyle!)
    (Bütün müminleri mağfiret ettim ve bağışladım) müjdesi geldi. (R. Nasıhin)

    (nihat hatipoğlu)
#01.12.2008 18:59 0 0 0
  • teşekkürler kubercim
#02.12.2008 08:14 0 0 0
  • tekrar okudum sayende Allah razi olsun...
#02.12.2008 09:37 0 0 0
  • Rabbim sizlerdende razı olsun bu konuları tekrar okumakta ve hatırlamakta fayda olduğuna inanıyorum ben elimden geldiğince çocularıma da anlatıyorum
#04.12.2008 08:44 0 0 0
  • teşekkürler..
#05.12.2008 00:31 0 0 0