"Babamız bize karşı daima mesafeli davranırdı. İnanır mısınız babamın beni ve kardeşlerimi öptüğünü hiç hatırlamıyorum. Aramıza sürekli mesafe koyardı. Ama zaman zaman da bizimle şakalaştığı olurdu.
Babamın beni öpmemesi, içimde hep üzüntü kaynağı olmuştur. Tabii bunu biraz egoistçe düşünüyorum, sonra da diyorum ki; 'Kardeşlerimi öptü mü ki?'
Babam çok prensip sahibi idi. İşte o prensiplerinin içerisinde bunlar da vardı. Aslında bizleri deli gibi seviyordu. Bunu, 5 kardeş çok iyi hissediyorduk. Ama bazen hissetmek yeterli olmuyor; gönül, bu hissedilenleri görmek de istiyordu. Ne çare ki babamızın, duygularını belli etmeyen bir tabiatı vardı.
() Babam çok zengin oldu. Bu, dillere destan bir zenginlik Sonra ne yaptı bilir misiniz? Genç yaşta iken, servetinin çok büyük kısmını bizlere bölüştürdü. Bu, evlat sevgisi değil de nedir?"
Kadir Has
Hulusi Turgut, Kadir Has Vakfı Kültür Yayınları, 2002
"İlişkilerimiz kendi babasıyla olan ilişkilerden farklıydı. Bugün kendi çocuklarımızla olan ilişkiden de çok farklıydı. Bir küçük örnek vermek gerekirse, biz babamıza 'Siz' diye hitap ederdik. Bunun adına 'Pederşahi' mi dersiniz, nasıl nitelendirirsiniz bilmiyorum ama Nejat Bey, otoriter bir baba figürü idi mutlaka; o tartışılmaz."
Bülent Eczacıbaşı
"Bir Yaşam İksiri", Can Dündar, İş Bankası Yayınları, 2003
"Babam devamlı gergin, sinirli, hırçın bir adamdı. Şeker hastalığı vardı, öfkesi kontrolden çıktığında evde veya dışarıda çok kırıcı olabilirdi. Sonra hemen pişmanlık duyardı. Hiçbir zaman ve hiçbir kimseye 'Özür dilerim', 'Kusura bakma' demeyi bilmezdi. Ama başka yollardan gönül almak için çalışırdı.
Güneş doğmadan kalkar, evden çıkardı; onu görmezdik bile
Annem der ki, 'Baban öyle işinin mecnunuydu ki, varsa yoksa çalışmayı düşünürdü. Oğlum oldu, çocuğu kucağıma alayım, seveyim, elinden tutup gezdireyim Bunlarla hiç işi olmadı'.
Babamdan çekinirdik. Kolay yaklaşamazdık. Ama bizden hoşnutluğunu sezerdik. Ben annemi babamdan çok sevmişimdir."
Bir kış günü ben içeride uyumuşum babam almış beni yatağa götürüyor. Uyandım o ara ama hiç belli etmedim...
Yine bir gün yeni aldığım bebeği babama gösteriyorum. Adı ne ? diye sordu. O an bebeğime isim vermediğimi farkettim. Sindy marka bebekti o yüzden hemen Sindy demiştim. Babam ise niye Türk ismi değil dedi Simge falan olabilir...
Büyüdükçe anılarım azaldı sanki... Zati babam pek konuşkan biri değildir. Bende O'na çekmişim.
Harikasın Aylacım..ben de babamın kızıyım onsuz bir hayat düşünemiyorum bile
Allahım ona sağlıklı, başımızdan eksik olmadığı bir ömür nasip etsin inşallah
babalar daha diktatördür evin direğidir, benim babamda örnek alınacak bbalardan birisidir hem çeknir hemde çok sever ve sayarım, obüyük eli öpülesi insandır canım babacığım, seni çok seviyorum ,bizler senin sayende saygın vede güvenilir birer evlat olarak yetiştik o terbiyeyi senden aldık