Anerka'ya Mektuplar
.
I
Hüznüm; süngülü yalnizliklara itilmis bir Dersim gecesi,
açligim; bir deri bir kemik,
sabrim; alti aylik unutulmusluguyla bir Bahçesaray'li
ve korkum; yollarina sinmis bir çakal
ya gidenler evin yolunu bir daha bulamazsa Anerka!
geçitlerinde yasaklanmis mevsim hatiralariyla
sana nereden geleyim?
Artik her ses içimdeki bir sözün katili
oysa, bir seni bildim Anerka
bir de kaçmaya hazir gözlerindeki, yari uykuyu
ki henüz bir kaç asirlik olsa da sensiz kalmisligim
bir seni bildim,
bir de sensizligi...
dilimde, kavimler göçünden kalma bir yol türküsü,
aklimda, söze dönüsmeyen sesler,
yüzümde gülücük diye tasidigim hüzün,
boynumda, mor hamayli gözlerin
ve yüregimde
askin kehanet korkulariyla
sabrimi yoklayan esmer geceyi
ayin öbür yüzündeki ihaneti
tanriyi
ve
seni,
hakimin hükmüne kirilan kalemi,
ve
çekilen biçagin
askin kirli tarihinden akittigi kanlari
soluk ve soguk yüzlerin sinsi pusularini
celladin cüzzamli, kanli avuçlarini
ve her an tetikte, akli firarda sevgilileri...
bir seni bildim Anerka
bir de sol gögsünde kizil alev güllerini
yüzünün yasama dönüsüp,
gözlerinin felsefe ile anlastigini
ve bir ben bildim
Platon'un gözlerine ne denli yakistigini...
bir seni bildim Anerka
bir de yirmi dört saatin gece oldugunu
geçmis zaman kipinde bütün umutlari
gelecek zaman baglayan
baglantisiz bir baglaç
ve
günese devrilmeyen
devrik bir cümle gibi
her seyin anlamindan koptugumu
II
Askinla,
atesinde yanan saskin bir pervaneydim Anerka!
yasamin baslangiç noktasi
ve ölümle baslayan baslangiçlarin son noktasi...
görünmez bir kazaydim kendi seyrimde
gece; zarf
ölüm; fiil
isik; fail
ben ise bütün intiharlarin öznesiydim
Pusuda iken bütün Firavunlar
kimseler sevmedi benim kadar gözlerindeki yari uykuyu
bir intihar pervanesiydim, bir isiga asik
bir saskin düs kanadiydim
gözlerinde kirik,
gözlerine asik...
oysa simdi Anerka,
oysa simdi, kum saatinin ince belinden tek saniye süzülmezken
Bruki göçü gibi diyar diyar sürülen yüregimde(n) vuruyor zaman
Babil'im, Ninova'yim.
yitik ve mistik bir zaman tüneliyim
bir çigin agir çigligi
ve agir bir sevda enkaziyim Anerka!
III
Hislerimi bir dervise satip
tanimsiz hiçligimle dualarin ürpertisine gizledim umudumu
boynumda bilmece gibi ismin
bir sevda türküsünün son notasi özetinde
ve
her kulacimda dibe çekildigim
anasindan ayri Van Gölü hüznündeyim
özü bilinmeyen dinler adina
Leyla ile Mecnun askina Anerka!
yut dudaklarimi
yut ki öpeyim yüreginden
yoksa,
sol yanimda agir bir kanamayla cebimde cerahatimi tasiyarak
kötücül varliklar
ve kaybolmus yüzlerin arkasinda yatan hiçlikle
kendime yamanarak
ve yanarak
ve yalinayak Tamara çaresizliginde
kokunun sindigi kaleden bozma satomun dehlizlerinde yitip
talihim gibi kör çiyanlarin
bedenini oydugu Akdamar olurum Anerka!
kivranan narin çaresizlik,
titreyen özüme bulasmis acemilik,
ve
günah desenleriyle
ruhumun ölüsünde dirilen beden neye yarar?
yoklugun ölüm olur Anerka!
yoklugun, Batman'da sirri asikar bir cinayet
ve Zilan Deresinde ölen çocuk ürpertisiyle
asi, direngen yüregimdeki isyani bastiran zulüm olur...
ey gögsüne yaslanip çirilçiplak agladigim!
kaslarini agitlarima,
gözlerini çaresizligime,
yalnizligim kadar prüzsüz bir ten
ve isigi bogan gölgem kadar yoksul çizgileriyle
yüzünü yüzüme benzettigim siluetsiz sevgili
bilirsin ''ask bir siginma talebidir''
anadilim gibi dilimin ucunda ve yasak olsan da
iri gözlerine beni de al Anerka!