Biz artık şarkı dinlemek değil şarkı söylemek istiyoruz

Son güncelleme: 04.06.2009 04:28
  • noimage


    "Biz artık şarkı dinlemek değil şarkı söylemek istiyoruz"


    Nâzım Hikmet'in sonsuzluğa karışmasının kırk altıncı yılında Nâzım Hikmet Kültür Merkezi tarafından bir açıklama yayımlanarak Nâzım'ın Türkiye topraklarındaki mücadelesi hatırlatıldı.

    Nâzım Hikmet Kültür Merkezi tarafından yayımlanan açıklamada "Büyük şair Nâzım Hikmet'le aynı safta olmaktan, aynı mücadelenin içinde olmaktan dolayı duyduğumuz mutluluğu ve kıvancı, tüm Nâzım dostlarıyla paylaşıyoruz" denildi.

    Açıklamanın devamı şu şekilde:

    "Nâzım, bu toprakların yetiştirdiği en güzel yüzlerden biri, tıpkı Aziz Nesin, Ruhi Su, Yılmaz Güney gibi, tıpkı Behice Boran, Sümeyra Çakır, Sevgi Soysal gibi

    Nâzım'ı ve diğerlerini güzel yapan, çalışkanlıkları, inatları, entelektüel gelişkinlikleriydi. Güzelliklerinin ölçütü ise, sadece kendini ayakta tutmakta değil, başkalarını da ayakta tutabildikleri bir üretkenlikte saklıydı. Toplumsal eşitsizliklerden kişisel çıkarları için faydalanmayı tercih etmedi bu güzel insanlar. Tam tersine, bu eşitsizliklerin, yoksulluğun, gericileşmenin, ayrımcılığın, savaş çığırtkanlığının üstüne yürüdüler, böyle güzelleştiler.


    Nâzım, işgal altındaki bir şehirde büyüdü ve bağımsızlık peşinde, Anadolu'nun yollarına düştü. Araştırdı, sorguladı; uzaktan laf yetiştirmeyi değil, mücadele etmeyi, mücadelenin içinde yer almayı tercih etti.

    Bu tercihleri onu şu sonuca taşıdı:

    "Toplumsal devrim hedefinden yoksun bir bağımsızlık savaşı kurmaca bir savaştır."

    Heyecan dolu bir yurtsever olarak bağımsızlık yolunun, eşitlik, özgürlük, kardeşlik zeminini döşemekten geçtiğini gördü.

    Ve bu noktadan itibaren, tüm hayatını, tüm yaratıcılığını, tüm entelektüel birikimini, tüm heyecanını, 'insanlığın gençliği' olarak nitelediği sosyalizm mücadelesine adadı. Kendini adadıkça kendini geliştirmek zorunda hissetti; kendini geliştirdikçe, memleketinin ve tüm insanlığın ulu kurtuluş düşüne daha çok inandı, sevdi ve bağlandı

    Nâzım'ın, ekmeğe, kitaba hasret tüm insanlığın şairi olmasını sağlayan işte bu büyük sevdasıydı. Ortadoğu'dan Uzak Doğu'ya, Latin Amerika'dan Kuzey Amerika'ya, Avrupa'dan Afrika'ya kadar tüm "büyük insanlık" onun bu sevdasına, hasretine ve inadına inandı ve yürekten sevdi Nâzım'ı.

    Onu düşünmek, güzel şey

    Onu düşünmek, ümitli şey

    Dünyanın en güzel sesinden, en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey


    Nâzım Hikmet Kültür Merkezi olarak, ölümünün kırk altıncı yılında, bu büyük insanla, bu güzel insanla aynı safta olmaktan, aynı mücadelenin içinde olmaktan dolayı duyduğumuz mutluluğu ve kıvancı, tüm Nâzım dostlarıyla paylaşıyoruz.

    Bu güzel şarkıyı dinlemekle yetinmeyip, memleketimizi ve tüm insanlığı aydınlık geleceğe taşıma mücadelesinde, onunla birlikte, Nâzım'la aynı safta yer alan tüm dostlarımızı da selamlıyoruz.


    Büyük insanlığın en güzel şarkısını hep birlikte söylemek dileğiyle

    Selam ve teşekkürler sana Nâzım!"

    ..
#03.06.2009 15:58 0 0 0
  • Büyük insanlığın en güzel şarkısını hep birlikte söylemek dileğiyle

    Selam ve teşekkürler sana Nâzım!"

#03.06.2009 16:06 0 0 0
  • Bu güzel şarkıyı dinlemekle yetinmeyip, memleketimizi ve tüm insanlığı aydınlık geleceğe taşıma mücadelesinde, onunla birlikte, Nâzım'la aynı safta yer alan tüm dostlarımızı da selamlıyoruz.

    Büyük insanlığın en güzel şarkısını hep birlikte söylemek dileğiyle

    Selam ve teşekkürler sana Nâzım!"


    Emeğine sağlık Seldacım...
#04.06.2009 04:28 0 0 0