helal arkadaslar tebrik ederim, bukadar duygusal olabilmek gerek önce bayagi yeni siirler eklemissiniz
seni sevdim ben
Sevipte terk etmek icin degil
ömür boyu sevmek icin
aglatip üzmek icin degil
hep mutlu etmek icin
görüpte unutmak icin degil
urunda ölmek icin
seni sevdim ben
Kaderim varmiki talihim olsun
Sensiz günlerde umudum olsun
Gökteki yildizlar sahidim olsun
seni SEVIYORUM sana YEMINIM olsun
ASKIMIZ AGLADI INAN
Umut ektim hasret daglarinin yamaclarina.
Bülbülü saldim senin icin gelecegin yollara.
Seni anlattim gecede ve gündüzde tüm varliklara.
Ve senin sarkini bestelettim körpecik sevdalarda.
Söylensin diye askin asirlardan asirlara.
****************************************
Geceler kör karanlik.
Hasretin icli ve yanik.
Sana olan sevdama alem tanik.
Dün gece hayalinle düslerde yattik.
Ve yasanmamis sevdamizi öylecene dinleyip anlattik.
******************************************
Sen masallar ülkesinin hüzünlü perisi.
Be yarim yamalak hayatlarin kiralik bekcisi.
Sevdamiza kiyafet bicen hayal terzisi.
Göndermedi gelmedi gülüm senin gelinligin benimde damat elbisesi.
Bu sevdanin yasini cekmekte susan bülbüllerin sesi.
***************************************
Meyhanede saki sunmadi serbetimi.
Yasli cingene falimi söylemedi gitti.
Geceler kör karanlik mehtabi sinesine cekti..
Bilenler bilmeyenlere aglayarak dedi.
BU DELI SEVDANIN SONU YOK GIBI::::
Buralarda ben sensiz
agliyorum diyorsun
bu günler de bitecek
aglama ne olursun
******************
Helalim bekleyecegim
seni hep sevecegim
bir ömür boyu sana
namusum diyecegim
seninle dogmussum ben
seninle ölecegim
*********************
Yigit dönmez sözünden
ölürüm yar yüzünden
sen aklima gelince
kan dökülür gözümden
*********************
Helalim bekleyecegim
seni hep sevecegim
bir ömür boyu sana
namusum diyecegim.....
Sevda damarlarımda bir kan gibi dolaştı heran
Seni yaşadım her saniyesinde ömrümün
Bir aşk masalıydın en çocuksu anımda
Seni unutamadım masalımın prensesi
Düşlerimden çıkartamadım her gecemdeydin
Yaşadıklarım aklıma geldikçe hem güldüm hem de ağladım
Seni yaşarken kaybettim ölmek istedim ama başaramadım
Yalvardım ALLAH'ıma canımı al diye ama almadı
Sen dönersin sandım her ölmek isteyişimde
Bir seni bir de seninle geçen günleri unutamadım
Neden yaptın neden bıraktın beni
Beni ve benim içimdeki büyük aşkı
Gökyüzündeki bulutlar beni anlamadı
Beni kimse anlamadı sen bile
Sevdim hesapsızca korkusuzca
Ağladım çocukca yalvardım aptalca
Unutamadım unutamadım birtürlü seni
Prensin prensesi öptüğü ilk yer sevdiği yer
Parkların aşklarından biriydi belki ama sen farklıydın
Sen gidince ben kahroldum yitirdim benliğimi
Sevdim bir sahte çiçeği ona aşkım dedim her seni düşündüğümde
Seni seviyorum derken aslında ben hep seni sevmiştim
Delirdim duruldum bir kör kuyuya düştüm
Çabaladım bulamadım bir çıkış seni aradı gözlerim
Maviler giydim gökyüzü gibi deniz gibi
Hep senin istediğin gibi
Seni aradım çünkü mavi giymiştim mavi mavi mavi
Gözlerim hani senin bakmaya doyamadığın gözlerim
Son gün arkandan ağlayan gözlerim
Şimdi de ağlıyor sensizliğe umutsuzluğa
Mazide en güzel aşkımdın şimdi de ol ne olur
Unutmak kolaysa ben neden seni unutamıyorum
Özledim seni sana sarılmayı seni öpmeyi
Sana sadece seni seviyorum demeyi !!!
Senle yaşamayı seninle olmayı ve o yaşanan en güzel anları
Ne olur geri dön, bırakma beni sensiz ve sevgisiz
Omuzuna tahta bavulu alıp giden her yolcuya biz ağladık, gelen her yolcuya biz sevindik. Pul olduk gözü yaşlı mektuplara, selam olduk, kuş olduk, uçtuk sılaya yol bilmeden, dil bilmeden. Kaybolduk tanımadığımız ormanlarda...
Yetmeyecek azıklar aldık yanımıza, dönmemek üzere giderken uzak ülkelere; kederi ve hüznü ardımızda bıraktıklarımızın yüzüne işledik& Yol olduk sustuk, kul olduk pustuk ekmeğimiz uğruna; kanı beş para etmezlere eyvallah dedik...
Gelip geçti üstümüze ihanetler, gelip geçti üstümüzde acılar& Giderken ardımızda örtmeyi unuttuğumuz her kapı kimsesizlige doğrulan bir acı olup, içimize battı kırıkları&
Üstü karalanan yazılar gibi kaldık hayatın hatıra defterinde. Büyüdükçe büyüdü içimizdeki uçurumlar. Sustukça, gözyaşları düştü yureğimizin üstüne, acıdan haritalar çizildi yüzümüze, kimse ağlamadı bize!.. Anladık ki, her giden kendine gidiyor; her gelen kendine, her ağlayan kendine ağlıyor&
Herkes göçün almış gider sılaya
Hasretle dağlanmak bizlere düştü
Eller leylasını almış koynuna
Çöllere sığınmak bizlere düştü
Hasret uzadıkça ömür kısaldı
Yıllardır gözümüz yollarda kaldı
Herkes sevdiğini koynuna aldı
Kahredip ağlamak bizlere düştü.
Her aksam bir türküde kanarsa içimiz, her gece bir başka acı gelip bıçak gibi saplanırsa kalbimize; çığ gibi büyürse kederimiz, çığ gibi büyürse yalnızlığımız. Artık ne teselli edebilir ki bizi&
Ne zaman Dumanlı dumanlı oy bizim eller türküsü çalsa radyoda yureğimiz kanar; gözlerimiz duman duman olur dökülür deryalara. İçimiz, dışımız sıla olur, dağ taş sılayla dolar. Hasret ve efkarın karışımını taşıyamaz olur canımız. Çözülür dizlerimizin bağı, olduğumuz yere yıkılır kalırız& Gelir bir dost selamı uzaklardan konar göğsümüze, açmaya hazır güllerle , karanfillerle& O zaman ölürüz işte, o zaman ölürüz
Özgürlüğü elinden alınmış
ayaklarımın
ve müebbet cezasına çarptırılmış
parmaklarımın
umursamaz davranışlarının galyanına gelmiş
bir hayat...
Geleceğinden emin olduğum
ama hiç gelmeyen hayallerimin
yalnızlık nöbeti!
ve şeytandan medet uman
bir çaresizlik...
Azrail ile duellosunu
hep erteleyen
bir yolcu!
ve ebedi bir ruhun meydan okuduğu
ebedi bir yolculuk...
Ayrılık namelerinden
ilham almış ebedi bir şiir
ve her şiirde
barış, umut, sevgi yazmış
bir çocuk...
Öyle ki!..
Bir rakı kadehinde
Can Yücel
Bir asker miğferinde
Sunay Akın
Bir dilenci vapurunda
Cemal Süreya
Kız kulesinde
Nazım Hikmet
Yaprak yaprak
Orhan Veli olmuş
büsbütün bir şair...
O hayatı değil
hayat onu,
O kaderi değil
kader onu,
O türküleri değil
türküler onu yazmış.
Kanı mutlu akan
Kalbi mutlu atan
Gözleri mutlu bakan
Bir adam!..
Mutsuz adam...
yüreğim bit yangın yerinin tam ortası......kinin doymak bilmeyen kurbanı.......bir böyle yaşamak bezdirdi beni canımdan.....artık gidiyorum...elveda demiyeceğim......kendine iyi bak başklarıyla mutlu olda demiyeceğim...biliyorum ki benden başkasıyla mutlu olamzsın......beni bu kadar severken neden bir başkasıyla paylaşmayı müstehak gördün bana........bir ben bittim,bir yüreğim,bir sabrım,bir gözyaşlarım...ama...ama..senin kinin nefretimn bitmedi...ben yitip gittikten sonra neye yarar.......hergün nefes almak biraz daha zor geliyor....yıkıldı bugün şehirlerim...cümlelerinin acımasızlığı altında ezildi..tarumar oldu...bir viraneye döndüm.....bir sen göremedin.....SENİ HALA ÇOK SEVİYORUM...HERŞEYE RAĞMEN...ama yeter bu kadrıda fazla.........yüzümü sana döndüm,sırtımı sevenlerime.....yine de yaranamadım.......geceyi arkama aldım......bir o kaldı bana yadigar...kendini senin hayallerinle süsleyen.....artık yarınım yok.....sensiz yarınlarımı,kendi tırnaklarımla parçaladım.......söktüm kaderimden bir iplik ilmiği gibi........hüznümü gecenin koynuna emanet ettim.....ve emanet aldım hayalini gece den......herşeyden geçtim de hala bir senden vazgeçemedim.....üzgünüm ama sensiz yaşayamıyorum.....ve ölüyorum....yavaş yavaş perde kapanıyor........hoşçakal sevgili....SANA TAPAN AŞKIN......
bir sen bir ben.....gece yalnızken çöker yüreğime acımasızca acılarım.....gün de yoksun bırak geceler getirsin seni...avuçlarım kanıyor ,her hayal başına diyetim........bir şarkı var beni benden geçiren ritimlerinde,sözlerinde seni bulduğum....senin gibi kanıma işler......gün kızlıllığı saçlarımda oynaşır....şımarıkça acıtır yüreğimi....dökülür damla damla yaşlarım yüreğime...gitsem nereye kadar,kalsam neye yarar......hiç anlatamadım,hiç anlamadılar......bak bu son...bundan sonra oyun yok....zaten ne zaman oldu ki.....bir sen bir ben.......tek perdelik bir oyunun içindeyiz,zaman bizi hasetliğine kurban etmeye çalışıyor.....bir papatyanın yapraklarıyız....bir o yanda sen öbür yanda ben.....kurban edildim,düşmanlıklara,kaoslara,kurgulara....rüya içinde rüya oyun iiçinde oyun...bir sen bir ben.....ağlasam bir duyan olurmu küf kokulu sonbahar otellerinin örümcek ağlarını duvak bilen bakire kızlarının yoldaşı oldum.....çıkartırım sandığımdan hüzün bohçama sarılı avuntularımı,hayallerim......gören olmadı....bilen,anlayan olmadı....zordu bu aşk...ve biz zor olanı seçtik...herkes kolaya giderken......yapmacıklıkların içinde samimiyeti aradık....bulduk birbirimizi....bir sen bir ben.....şarkılarda sen,gecenin son deminde ben......yaprak yaprak düşmekte herşey solgun bir hüzünle....bir veda busesi gibi soğuk ama acı dolu......son geminin kalkışının ardından bıraktığı acıyı içtik zemheri,erguvani gecelerde.....bir sen bir ben....ve bir biz vardık bu ölümle noktalanacak oyunun içinde...gözyaşı dökmeyeye yeminli sen,sana söz veren ben....acıyla olgunlaşan......mutluluğu 24 saat te bir bekleyen...yoktuk aslında biz..sonsuzluğun içinde ki sonsuzluktuk....yaşardık hoyratça...ve AŞK buluşturdu bizi....seni ırak kılan o yollara lanet mi yağdırmalı.......serserice yüklenip anıları yanınamı gelmeli....çiğnemeli mi o yolları.....?bir sen bir ben ve bir de biz vardık......yokluğun acıların en müthişiymiş...mükafatı olmayan..sessiz koyu renkli gecelerde izini sürmek saatlerce...yadigar kalan tek şeymiş meğer....acıyla doldu taştı kadehler...bir sen bir ben bir de biz içtik......diyar gurbet gezen dervişin yorgunluğu sırtımda....o ALLAH a giden yolda ben sana giden.....kaçıp kurtulmalı mı bu zindan geceleri yaşatn şehirden...yoksa inadına isyanımı onun üzerine mi sürmeli bilmem......dayanmak...savaşmak.....zor olan en güzeldir....ben seni,aşkını bildim...öyle kalacak......hangi uykusuzluk nöbetlerinde isyan etmedim ki hayata.......bir çöldeyim.....resmin çizili kumlara....fırtınalarında silinp gitmeyen.....ve o kum taneciklerini ezip geçemeyen ben....uçsam yollarına....gözlerine....ve avuçlarına konsam...bu şehrin zindan gecelerinden kaçıp kurtularak.....
KIYMETİNİ BİLEMEZLER
(((((((((*_*))))))))))
DERTLERİNİ ANLATMA GEL
İNSAN OĞLU GÜLER GEÇER
ANLAMADAN GÖRMEDEN
SUÇLU KİMDİR BİLEMEZLER
***********************
HAYAT GÜZEL KÜSME GEL
DEĞERİN OLMAZ DÜŞERİSEN
GÖNÜL SANKİ BİR KIVILCIM
YAKAR SENİ SEVMEYE GÖR
*************************
SIRLARINI ANLATMA GEL
GERİ GELMEZ GEÇEN ZAMAN
İNSAN OĞLU GÜLER GEÇER
DEĞERİNİ KIYMETİNİ BİLEMEZLER