BİR ŞEHİTLE KONUŞTUM BU GECE

Son güncelleme: 11.08.2009 14:15
  • En büyük asker''.' Haykırışları ile göndermiştiniz beni.

    Ellerimde kınalar vardı.

    Ellerinizde de ayyıldızlı bayraklar.

    Sitem etmiştiniz bayrağa;

    'çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilal

    Kahraman ırkıma bir gül. Bu ne şiddet bu celal?

    Olmaz sana dökülen kanlarımız sonra helal''

    'vatan borcu namus borcu'

    Ödemek lazımdı'.

    Şafak karanlık, zamanın geri sayımı başlamamış iken

    Kahpece geldi ölüm.

    Kalleşçe geldiler.

    Daha önceden de defalarca geldikleri gibi.

    Siyasilerin yalanları, bürokratların talanları, işini bilenlerin herzelerinden, tecavüzlerden, kaçakçılıklardan, vurgunlardan, sanatçıların operasyonlarından yer kalmayan üç satırla geçiştirilen şahadetimi okumadınız görmediniz gazete sayfasında.

    Sabah şeker, akşam tatlı, geceleri de kaymak olarak sunulan programlardan sıra gelmedi kahpe pusuda kalleşçe katledilmemize.

    Cenazemde de yoktunuz ey milletim!

    Musalla taşından da göremedim sizleri.

    Eliniz de değmedi ay yıldızlı tabutuma!

    Ne anma töreni düzenlediniz

    Ne de yıldönümleri.

    Üzerinde idim şüheda fışkıran toprağın.

    Şüheda dolu bulutlarında.

    Sizleri görüyor

    Sizleri dinliyor

    Sizleri izliyordum.

    Beni yollarken elinizde sallanan

    Ay yıldızlı al bayrak yerlerde sürünüyor, yakılıyordu.

    Sizler de görüyordunuz.

    Dinimize, vatanımıza, milletimize dil uzatılıyor.

    Sizler de dinliyordunuz.

    Kutsal bellediğimiz her şeye saldırılıyor

    Sizler de izliyordunuz.

    Ben buradan

    Siz oradan

    Ben niye buradaydım?

    Benim anam, babam, bacım, gardaşım, karım yasta idi?

    Benim şehitliğim sizlerin

    Birilerini gözetlemek için televizyon ekranlarında röntgencilik yapmanız

    Vatan hainlerini 'vatanperver' diyerek alkışlamanız

    Kendisine hakim olamayanları koltuklara taşımanız

    17 aylık bebelerin ırzına geçilirken susmanız

    İçin miydi?



    Ben kanımı

    Kadınlarımızın korkudan çantalarına sıkı sıkı yapışsınlar, ırzlarına geçilsinler, sokaklarda üç paraya satılsınlar diye mi döktüm?

    Ben canımı

    Cinsiyetini inkâr edenleri alkışlamanız

    Din adına, millet adına ve Atatürkçülük adına ahkâm kesen bezirganların ardından gitmeniz

    Kanla yazılan tarihin her geçen gün daha da kirletmeniz

    Milletimizi at satıcılarına, sokaktaki fahişelerine benzetilmesine sessiz kalmanız

    İhaleler peşinde koşmanız, vatanı peşkeş çekmeniz

    Aslınızı inkar edip caddelere taşmanız

    Haksızlıklar karşısında suskun kalmanız namussuzlara methiyeler düzmeniz

    Vatanı, bayrağı, toprağı tezgahlarda pazarlamanız

    Bacak araları uğruna arsaları, binaları, makamları peşkeş çekmeniz

    Allah diyerek, millet diyerek, Atatürk diyerek, hak diyerek, hukuk diyerek

    Dinimi, milletimi, bağımsızlığımı, vatanımı

    Yağmalamanız

    Yağmadan pay düşer beklentisiyle rezillikler sergilemeniz

    İçin mi verdim?

    Ben anamı babamı oğulsuz,

    Sizlerin

    Geceler boyu barlarda dolaşmanız,

    Kim kiminle, kim kime ne yapmış merakına gark olmanız

    Namus bellenenleri namussuzlara emanet etmeniz

    Riyakar sözleriniz, samimiyetsiz gülüşleriniz, kurnazca düşüncelerinizi sergilemeniz

    İçin mi bıraktım?

    Ben karımı kocasız, çocuklarımı babasız,

    Fuhuşun meslek, hırsızlığın zanaat, kapkaççılığın sektör olması

    Vatan toprağının haraç mezat satılması

    Yetimlerimin uyuşturucuya alıştırılması, itilip kalkılması

    Bayrak demenin, millet demenin, 'Türk' demenin suç olarak görülmesi

    İçin mi koydum?

    ''''''''

    Bir avuç toprağı, bir dal yaprağı bile çok gördünüz bana.

    Ne oğlumun saçını okşadınız.

    Ne de sildiniz gözyaşını kızımın.

    Resmimi öpen sevgilimin de yanı başında değildiniz.

    Ne anama güç verdiniz ne de babama sarıldınız.

    Nerde idiniz ey Türk milleti?

    Bir ana vardı.

    Yanı başımdaki cennetdaşımın anası.

    Haykırmıştı hani

    'oğlumun kanını helal etmiyorum'

    Alkışlarımız onun içindi.

    Bulutlar üzerinden yeryüzüne süzülen.

    Ve o anamızın feryadına karışan sessiz çığlıklarımızı da duymadı kulaklarınız;

    'biz de helal etmiyoruz kanlarımızı.'

    'haram olsun. Layık olmayanlarınıza'


    Ç(Alıntıdır...)
#11.08.2009 14:15 0 0 0