Seven İnsan Kıskanırmış

Son güncelleme: 12.09.2009 17:18

1sidelya

Ezelden beridir Seven İnsan Kıskanır sözü kulaklarımıza aşina oldu. Neye ve kime göre ölçülür sevgideki kıskançlığın derecesi.

Hepimiz yaradılışımızdan ötürü bünyemizde insana ait olan bu duygu barındırırız. Kimimizde, insan hayatına kastedecek kadar ağır bir duygudur. Kimiz de özentiyle karışık tatlı bir duygudur. Kıskançlık sevginin göstergesidir derler. Sevdiğimiz kişiye veya kişilere karşı uyguladığımız duyguyla karışık düşünce biçimidir.

Sevdiğimiz insana karşı olan kıskançlığımız, diğer duygularımızda olduğu gibi bir denge, bir ölçü ister. Tıpkı, terazinin iki kefesi gibi.
İçgüdüsel olarak içimizden gelir. Kimi zaman her ne kadar belli etmemeye çalışsak ta, bir yerden fire verir. İşte bu noktada ya kendi hayatımızı, ya da karşımızdaki kişinin hayatını alt üst edebilecek kadar güçlü bir duygudur.

Aşkta, kardeş ve arkadaş ilişkilerinde kıskançlığın boyutu önem teşkil eder. Seven insan sevdiğini neden kıskansın. Burada, hem kendine, hem de karşı tarafa güven duygusu çok önemlidir. Ve, kişinin karakterini ortaya koyar. Güvensizlik kıskançlığın başlıca temelidir. Özgüven kişinin sevgide ve hayatta başarılı olmasını sağlar.

Sevgideki ve aşktaki kıskançlık çok sevmeyle ilintili olmamalıdır. Yani hem severim, hem kıskanırım düşüncesi ilişkiye zarar verir. Ama, tatlı kıskançlıklar, ki bunun boyutunu iyi ayarlamak gerekir. Belki çoğu kişide olmasa bile, ilişkiyi canlı kılmak açısından gerekebilir. Zaten insanın ruhu istem dışı olarak kıskançlığa sürükler kendini. Paylaşamamak kıskançlığın göstergesidir. Sevdiğimiz kişi sadece bize ait olsun isteriz. Onun bizim dışımızda olan yaşantısını düşünmeden.

Kıskançlığımızla onu esaret altına sokmak, bağımlı kılmak ve vazgeçilmeyen biri olarak görülmemizi sağlamak isteriz onun gözünde. Bu saplantılı bir düşünce biçimidir. Ve zarar verir. Benim düşünceme göre, seven insan belki bir ölçüde sevdiğini tatlı bir kıskançlık doğrultusunda kıskanabilir ama, seven insan sevdiğini kıskanıyorum bahanesiyle hırpalamaz. Çünkü o kişi onun gözünde değerlidir. Değerli olan bir kişiye karşı nasıl olurda acı çektirir. Seven insan yani kıskançlık yüzünden sevdiğine zarar vermez, veremez. Bu düşünceyi savunuyorum. Sevdiğini incitmekten, ona zarar vermekten, kaybetmekten korkar ve çekinir. Beni sevgilim kıskanıyor, bu yüzden dayak yedim gibi kurulan cümleler, kendi kendimizi aldatmacadan ve karşımızdaki kişinin kendi egosunu tatmin etmekten başka bir şey değildir.

Kıskançlığın boyutu da nasıl ayarlanır bilemiyorum. Ama bu konudaki düşüncem sanırım özgüvenle ve anlayışla olmalıdır. Seven insanların birbirlerini kıskanması sevmeleriyle doğru orantılı değildir. Yani kıskançlık, sevgilerin karşılıklı ölçümü olmamalıdır. Seven İnsan Kıskanırmış bu laf bahane. Altına saklanılan bir kelime oyunudur. Gerçi istisnalar kaideyi bozar mı? Bozmaz mı? bu konuyu siz okuyuculara bırakıyorum.

Yazan : Melodi AKÇAY

#09.09.2009 08:28 0 0 0

Sylar

Çok kıskanıyorum ayaklarına mı desem triplerine mi artık saklanıp eşini sevdiğini döven söven yada aşağılayan...
Evet hiç seven sevdiğine acı çektirir mi? Bunun mantığı sevgisi nerde?

Bana göre tatlı kıskançlıklar her iki tarafında hoşuna gider... Tabi tatlı kıskançlık nasıl oluyor bilmiyorum ama oluyor işte.