KARACAOĞLAN

Son güncelleme: 28.09.2005 16:02

  • ANNACINA ALMIŞ KOCA BERİD'İ


    Annacına almış koca Berid'i
    Farıdı da deli gönlüm farıdı
    Hazret Nuh'tan beri kimler var idi
    Nuh'un tufanını bilin mi meşe

    Anacına almış koca ardıcı
    Başına yağar da boranla gıcı
    Gittin Kâbe'ye de oldun mu hacı
    Ol Beyt-Şerif'e yüz sürdün mü meşe

    Şu meşenin bin incecik yolu var
    Sayamadım yüz bin türlü dalı var
    Şu dünyanın yüz bin türlü hali var
    Şu dünyanın halinden bilin mi meşe

    Karac'oğlan der, bu da böyle olsun
    Başındaki kuru dalın göğersin
    Senin bahşışını Bertiz'li versin
    Ol Bertiz'in halini da bilin mi meşe







    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:02 0 0 0

  • BAĞLANDI YOLLARIM, KALDIM ÇARESİZ


    Bağlandı yollarım, kaldım çaresiz
    Gayrı dünya bana aralandı, gel
    Derildi dertlerim, artsız arasız
    Üst üste dizildi, sıralandı gel

    Yârı görse idim haftada, ayda
    Sevip ayrılmaktan ne buldum fayda
    Azrail göğsümde, canım hay hayda
    Ciğerimin başı yaralandı, gel

    Karac'oğlan der ki, başa yazıldı
    Gözüm yaşı Ceyhun oldu, süzüldü
    Kefenim biçildi, kabrim kazıldı
    Mezarım üstü kar'alandı, gel






    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:02 0 0 0

  • BANA KARA DİYEN DİLBER



    Bana kara diyen dilber
    Gözlerin kara değil mi
    Yüzünü sevdiren gelin
    Kaşların kara değil mi

    Güzel, ben seni isterim
    Seni koynumda beslerim
    Yüzünü, güzel, göreyim
    Zülüfün kara değil mi

    Boyun uzun, belin ince
    Yanakların olmuş gonca
    Salıverirsin kolunca
    Beliğin kara değil mi

    Utanırım akar terim
    Güzellikte yok benzerin
    En sevgili makbul yerin
    Saçların kara değil mi

    Beni kara diye yerme
    Mevlâ'm yaratmış, hor görme
    Ala göze siyah sürme
    Çekilir, kara değil mi

    Hind'den, Yemen'den çekilir
    İner Bağdad'a dökülür
    Türlü taama ekilir
    Biber de kara değil mi

    Göllerde kuğular olur
    Göğüs ak, kara benlidir
    Mısır'da çok zengin vardır
    Kölesi kara değil mi

    Pınara konan kuğunun
    Kanadı beyaz çoğunun
    Çöldeki Arab beyinin
    Çadırı kara değil mi

    İller de konup göçerler
    Lâle sünbülü biçerler
    Ağalar, beyler içerler
    Kahve de kara değil mi

    Evlerinde sular akar
    Güzelleri göze bakar
    Hublar yanağına sokar
    Sünbül de kara değil mi

    Karac'oğlan der, inşallah
    Görenler desin maşallah
    Kara donlu Beytullah
    Örtüsü kara değil mi







    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:02 0 0 0

  • BİR AYRILIK BİR YOKSULLUK

    Vara vara vardım ol kara taşa
    Hasret ettin beni kavim kardaşa
    Sebep ne gözden akan kanlı yaşa
    Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm

    Nice sultanları tahttan indirdi
    Nicesinin gül benzini soldurdu
    Nicelerin gelmez yola gönderdi
    Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm

    Karac'oğlan der ki kondum göçülmez
    Acıdır ecel şerbeti içilmez
    Üç derdim var birbirinden seçilmez
    Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm







    Karacaoğlan
#28.09.2005 01:02 0 0 0

  • BİR YİĞİT GURBETE GİTSE


    Bir yiğit gurbete gitse
    Gör başına neler gelir
    Merdin sılayı andıkça
    Yaş, gözüne dolar gelir

    Bağrıma basarım taşlar
    Akıttım gözümden yaşlar
    Yavrusun aldıran kuşlar
    Yuvasına döner gelir

    Kocadım çekemem nazı
    Bağrıma dökemem közü
    Yârin bana kötü sözü
    Kara bağrım deler gelir

    Evlerinin önü söğüt
    Atalardan kalmış öğüt
    Yârinden ayrılan yiğit
    Sılasına döner gelir

    Yaşa Karac'oğlan yaşa
    Ben söylerim coşa coşa
    İş düşünce garip başa
    Düşünerek gider gelir






    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:03 0 0 0

  • BİTTİ M'OLA, ŞAM İLİNİN HURMASI



    Bitti m'ola, Şam ilinin hurması
    Gitti m'ola ala gözün sürmesi
    Hama'nın, Humus'un telli turnası
    Turna, yârin selâm saldı, gel diye

    Bitti m'ola Şam ilinin gülleri
    Aştı m'ola siyecinden dalları
    Şu sefil Yakub'un şirin dilleri
    Turna, yârin selâm saldı, gel diye

    Bir ağaçta biter kırk yanal alma
    Birinden gayriye elini sunma
    Irak, yakın diye eğlenip kalma
    Turna, yârin selâm saldı, gel diye

    Aşına da Karac'oğlan aşına
    Yeni girmiş on üç, on dört yaşına
    Irak değil, ak pınarın başına
    Turna, yârin selâm saldı, gel diye







    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:03 0 0 0

  • ÇIKIP YÜCESİNE SEYRAN EDERKEN


    Çıkıp yücesine seyran ederken
    Gördüm ak kuğulu göller perişan
    Bir fıkrat geldi de durdum ağladım
    Öpüp kokladığım güller perişan

    Hayal hayal oldu karşımda dağlar
    Eşinden ayrılan ah çeker ağlar
    Dökülmüş yapraklar, bozulmuş bağlar
    Bülbülün konduğu dallar perişan

    Yıkılmış dilberin mamur illeri
    Susmuş bülbül, söyler her dem dilleri
    Dağılmış sünbülü, solmuş gülleri
    Yüzüne dökülmüş teller perişan

    Karac'oğlan der, ben toy avlamadım
    Arab ata binip boylatamadım
    Küstürdüm dilberi hoylatamadım
    Dilberi küstüren diller perişan






    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:04 0 0 0

  • DİNLE SANA BİR NASİHAT EDEYİM


    Dinle sana bir nasihat edeyim
    Hatırdan, gönülden geçici olma
    Yiğidin başına bir iş gelince
    Anı yad ellere açıcı olma

    Mecliste ârif ol kelâmı dinle
    El iki söylerse, sen birin söyle
    Elinden geldikçe sen eylik eyle
    Hatıra dokunup yıkıcı olma

    Dokunur hatıra kendisin bilmez
    Asilzadelerden hiç kemlik gelmez
    Sen eyilik et de o zayi olmaz
    Darılıp da başa kakıcı olma

    El âriftir, yokla kendi kendini
    Dağıdırlar duzağını, fendini
    Alçaklarda otur, gözet kendini
    Katı yükseklerden uçucu olma

    Muradım nasihat bunda söylemek
    Size lâyık olan onu dinlemek
    Sev seni seveni, zay etme emek
    Sevenin sözünden geçici olma

    Karac'oğlan söyler sözün, başarır
    Aşkın deryasını boydan aşırır
    Seni bir mecliste hacil düşürür
    Kötülerle konup göçücü olma







    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:04 0 0 0

  • DÖNDÜR BOYNUN BENDEN YANA


    Döndür boynun benden yana
    Âşıkını bir az tanı
    Kurban oldum işte sana
    Ettim feda ben bu canı

    Gayrı bana bakma mısın
    Yangına su dökme misin
    Sen Tanrı'dan korkma mısın
    Yok mu kalbinin imanı

    Karac'oğlan kes dilini
    Yâre söyleme halini
    Şaşırma sen bu yolunu
    Aşkın bâkî, yârin fâni







    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:04 0 0 0

  • EĞLEN HOCAM EĞLEN, BİR SUALİM VAR


    Eğlen hocam eğlen, bir sualim var
    Edep nedir erkân nedir yol nedir
    Benim Karac'oğlan olduğum belli
    Dede nedir abdal nedir kul nedir

    Yıkılmaz Mevlâ'nın yaptığı yapı
    Hak Muhammed dini, taptığım tapı
    On iki bahçede kırk şekiz kapı
    Eşiğin bekleyen iki kul nedir

    Gayet ince derler Sırat'ın yolu
    Yarın ana varanın nic'olur halı
    Üç yüz altmış altı selvinin dalı
    Arasında açılan iki gül nedir

    İkimiz de bir göğnekte dururuz
    Göğnek perde, başka başka yürürüz
    Biz de anamız, evde od ururuz
    Ataş nedir tütün nedir kül nedir






    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:05 0 0 0

  • ELÂ GÖZLERİNİ SEVDİĞİM DİLBER


    Elâ gözlerini sevdiğim dilber
    Göster cemalini, görmeğe geldim
    Şeftalini derde derman dediler
    Gerçek mi sevdiğim sormaya geldim

    Gündüz hayallerim, gece düşlerim
    Uyandıkça ağlamağa başlarım
    Sevdiğim üstünde uçan kuşların
    Tutup kanatların kırmağa geldim

    Senin âşıkların gülmez dediler
    Ağlayıp yaşını silmez dediler
    Seni bir kez saran ölmez dediler
    Gerçek mi efendim, sormaya geldim

    Senin işin yiyip içmek dediler
    Yâran ile konup göçmek dediler
    Göğsün cennet, koynun uçmak dediler
    Hak nasip ederse görmeye geldim

    Mail oldum, senin ince beline
    Canım kurban olsun tatlı diline
    Âşık olup senin hüsnün bağına
    Kırmızı güllerin dermeğe geldim

    Karac'oğlan der ki, işi doğrusu
    Gökte melek, yerde hüma yavrusu
    Söyleyim ben sana sözün doğrusu
    Soyunup koynuna girmeğe geldim






    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:05 0 0 0

  • ELÂ GÖZLÜ BENLİ DİLBER


    Elâ gözlü benli dilber
    Koma beni el yerine
    Altın kemerin olayım
    Dola beni bel yerine

    Hecine gönlüm hecine
    Yiğide ölüm gecine
    Al beni zülfün ucuna
    Sallanayım tel yerine

    Gel kız karşımda dursana
    Şu benim halim bilsene
    Zülfünden bir tel versene
    Koklıyayım gül yerine

    Karacaoğlan der n'olayım
    Kolun boynuna dolayım
    Nazlı yâr kölen olayım
    Kabul eyle kul yerine






    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:05 0 0 0

  • ELÂ GÖZLÜM BEN BU İLDEN GİDERSEM


    Elâ gözlüm ben bu ilden gidersem
    Zülfü perişanım kal melûl melûl
    Kerem et aklından çıkarma beni
    Ağla göz yaşını sil melûl melûl

    Yiğit, ey sevdiğim sen seni gözet
    Karayı bağla da beyazı çöz at
    Doldur ver bâdeyi, bir dahi uzat
    Ayrılık şerbetin ver melûl melûl

    Elvan çiçeklerden sokma başına
    Kudret kalemini çekme kaşına
    Beni unutursan doyma yaşına
    Gez benim aşkımla yâr melûl melûl

    Karac'oğlan der ki, ölüp ölünce
    Ben de güzel sevdim kendi halimce
    Varıp gurbet ile vâsıl olunca
    Dostlardan haberim al melûl melûl







    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:06 0 0 0

  • ELİF


    İncecikten bir kar yağar,
    Tozar Elif, Elif deyi...
    Deli gönül abdal olmuş,
    Gezer Elif, Elif deyi...

    Elif’in uğru nakışlı,
    Yavrı balaban bakışlı,
    Yayla çiçeği kokuşlu,
    Kokar Elif, Elif deyi...

    Elif kaşlarını çatar,
    Gamzesi sineme batar.
    Ak elleri kalem tutar,
    Yazar Elif, Elif deyi...

    Evlerinin önü çardak,
    Elif'in elinde bardak,
    Sanki yeşil başlı ördek
    Yüzer Elif, Elif deyi...

    Karac'oğlan eğmelerin,
    Gönül sevmez değmelerin,
    İliklemiş düğmelerin,
    Çözer Elif, Elif deyi...








    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:06 0 0 0

  • ESERLER


    1
    Vara vara vardım ol kara taşa
    Hasret ettin beni kavim kardaşa
    Sebep ne gözden akan kanlı yaşa
    Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm

    Nice sultanları tahttan indirdi
    Nicesinin gül benzini soldurdu
    Nicelerin gelmez yola gönderdi
    Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm

    Karac'oğlan der ki kondum göçülmez
    Acıdır ecel şerbeti içilmez
    Üç derdim var birbirinden seçilmez
    Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm


    2
    Sunayı da deli gönül sunayı
    Ben yoluna terk eyledim sılayı
    Armağan gönderdim telli turnayı
    İner gider bir gözleri sürmeli

    Sabahtan uğradım yarin yurduna
    Dayanılmaz firkatine derdine
    Yıkılası karlı dağın ardına
    Aşar gider bir gözleri sürmeli

    Ateş yanmayınca duman mı tüter
    Ak gerdan üstünde çimen mi biter
    Vakti gelmeyince bülbül mü öter
    Öter gider bir gözleri sürmeli

    KARACAOĞLAN kapınıza kul gibi
    Gönül küsüverse ince kıl gibi
    Seherde açılmış gonca gül gibi
    Kokar gider bir gözleri sürmeli


    3
    Be felek senin elinden
    Hem yanarım hem ağlarım
    Gece gündüz ağlar gözüm
    Başımı döğer ağlarım
    Çağırırım gani deyi
    Gel ağlatma beni deyi
    Kimi görsem seni deyi
    Yüzüne sakar ağlarım

    Lutfeyle beyim urandır
    Gözümün yaşı barandır
    Kaygılı gönlüm virandır
    Hicrimi çeker ağlarım
    KARACAOĞLAN düştü derde
    Gece gündüz yanar narda
    Hak kadı olduğu yerde
    Kabrimden çıkar ağlarım


    4
    Güzel Ne Güzel Olmuşsun,
    Görülmeyi Görülmeyi,
    Siyah Zülfün Halkalanmış...Aman Aman
    Örülmeyi Örülmeyi.

    Mendilim Yuğdum Arıttım,
    Gülün Dalında Kuruttum,
    Adin Ne İdi Unuttum...Aman Aman
    Sorulmayı Sorulmayı..

    Seğirttim Ardından Yettim,
    Eğildim Yüzünden Öptüm,
    Adın Bilirdim Unuttum...Aman Aman
    Çağırmayı Çağırmayı.

    Benim Yarim Bana Küsmüş,
    Zülfünü Gerdana Dökmüş,
    Muhabbeti Benden Kesmiş...Aman Aman
    Sevilmeyi Sevilmeyi.

    Çağır KARACAOĞLAN Çağır,
    Taş Düştüğü Yerde Ağır,
    Yiğit Sevdiğinden Soğur...Aman Aman
    Sarılmayı Sarılmayı.


    5
    Gine Dertli Dertli İniliyorsun,
    Sarı Durnam Sinem Yaralandı Mı.
    Hiç El Değmeden De İniliyorsun.
    Sari Durnam Sinem Yaralandı Mı,
    Yoksa Ciğerlerin Parelendi Mi.

    Yoksa Sana Ya Düzen Mi Düzdüler,
    Perdelerin Tel Tel Edip Üzdüler.
    Tellerini Sırmadan Mi Süzdüler.
    Allı Da Durnam,Telli De Durnam,
    Sinem De Yarelendi Mi.
    Yoksa Ciğerlerin Parelendi Mi.

    Havayı Ey Deli Gönül Havayı
    Ay Doğmadan Şavkı Dutmuş Ovayı
    Türkmen Kızı Gater Etmiş Mayayı
    Çekip Gider Bir Gözleri Sürmeli

    Kuru Kütük Yanmayınca Tütermi
    Ak Gerdanda Çifte Benler Bitermi
    Vakti Gelmeyince Bülbül Ötermi
    Ötüp Gider Bir Gözleri Sürmeli

    Dere Kenarında Yerler Hurmayı
    Kılavuz Ederler Telli Durnayı
    Ak Göğsün Üstünde İlik Düğmeyi
    Çözüp Gider Bir Gözleri Sürmeli.
    Karacoğlan Der Ki Geçti Ne Fayda,
    Bir Vefa Kalmadı Ok İle Yayda.


    6
    Bugün çay bulandı yarın durulmaz
    Yol ver dağlar ben sılama varayım
    Karlı dağlar varayım
    Zalım dağlar varayım
    Muhabbetli yardan gönül ayrılmaz
    Yol ver dağlar ben sılama varayım
    Karlı dağlar varayım
    Zalım dağlar varayım

    Gurbet elde efkarım var zarım var
    Sılada bekleyen nazlı yarim var
    Bizi ayırana intizarım var
    Karlı dağlar yaz gele
    Zalım dağlar tez gele
    Bizi ayırana intizarım var

    Oy dağlar
    Yol ver dağlar ben sılama gideyim
    Karlı dağlar gideyim
    Zalım dağlar gideyim

    Ezeli de KARACAOĞLAN ezeli
    Döküldü bağların gülü gazeli
    Gurbet elde ben nideyim güzeli
    Karlı dağlar güzeli
    Zalım dağlar güzeli
    Gurbet elde ben neyleyim güzeli

    Oy dağlar
    Yol ver dağlar ben sılama gideyim
    Karlı dağlar gideyim
    Zalım dağlar gideyim



    7
    Beni Kara Diye Yerme,
    Mevlam Yaratmış Hor Görme,
    Ela Göze Siyah Sürme,
    Çekilir Kara Değil Mi?

    Her Yoldan Gelir Geçerler,
    Aktan Karayı Seçerler,
    Ağalar Beyler İçerler,
    Kahve De Kara Değil Mi?

    Karac’oğlan Der Maşallah,
    Birgün Görünür İnşallah,
    Kara Donludur Beytullah,
    Örtüsü Kara Değil Mi?


    8
    Ela Gözlüm Ben Bu Elden Gidersem,
    Zülfü Perişanım Kal Melül Melül.
    Kerem Et, Aklından Çıkarma Beni,
    Ağla Göz Yaşını, Sil Melül Melül.

    Elvan Çiçekleri Takma Başına,
    Kudret Kalemini Çekme Kaşına,
    Beni Ağlatırsan Doyma Yaşına,
    Ağla Göz Yasini, Sil Melül Melül

    Yeter Ey Sevdiğim Sen Seni Düzet
    Karaları Bağla,Beyazı Çöz At
    O Nazik Ellerin Bir Daha Uzat
    Ayrılık Şerbetin Ver Melül Melül

    Karac’oğlan Der Ki Ölüp Ölünce
    Bende Güzel Sevdim Kendi Halimce
    Varıp Gurbet Ele Vasıl Olunca
    Dostlardan Haberim Al Melül Melül


    9
    Üryan geldim gene üryan giderim
    Ölmemeye elde fermanım mı var
    Azrail gelmiş de can talep eyler
    Benim can vermeye dermanım mı var

    Dirilirler dirilirler gelirler
    Huzur-ı mahşerde divan dururlar
    Harami var diye korku verirler
    Benim ipek yüklü kervanım mı var

    Er isen erliğin meydana getir
    Kadir Mevlâ'm noksanımı sen yetir
    Bana derler gam yükünü sen götür
    Benim yük götürür dermanım mı var

    Karac'oğlan der ki ismim öğerler
    Ağı oldu yediğimiz şekerler
    Güzel sever diye isnad ederler
    Benim Hakk'dan özge sevdiğim mi var


    10
    Elâ Gözlerini Sevdiğim Dilber,
    Göster Cemalini Görmeye Geldim,
    Şeftalini Derde Derman Dediler,
    Gerçek Mi Sevdiğim Sormaya Geldim.

    Gündüz Hayallerim, Gece Düşlerim,
    Uyandıkça Ağlamaya Başlarım,
    Sevdiğim, Üstünde Uçan Kuşların,
    Tutup Kanatlarından Kırmaya Geldim.

    Senin Aşıkların Gülmez Dediler,
    Ağlayıp Yaşını Silmez Dediler ,
    Seni Biraz Saran Ölmez Dediler,
    Gerçek Mi Sevdiğim Sormağa Geldim.

    Mail Oldum Senin İnce Beline,
    Canim Kurban Olsun Tatlı Diline,
    Aşık Olup Senin Hüsnü Bağına,
    Kırmızı Gülleri Dermeye Geldim.

    Karac'oğlan Der Ki Gönül Doğrusu,
    Gökte Melek, Yerde Huma Yavrusu,
    Ben Sana Söyledim, Sözün Doğrusu,
    Soyunup Koynuna Girmeğe Geldim.


    11
    Madem Dilber Meylin Yoğidi Bende,
    Ezelinden İkrar Vermeye-Yidin.
    Muhabbettir Güzelliğin Nişanı,
    Uğrun Uğrun Bakıp Gülmeye-Yidin.

    Siyah Saçlarını Eylersin Perde,
    Beni Sen Uğrattın Bu Zalim Derde,
    Ben Kendi Halimde Gezdiğim Yerde,
    Çağırıp Yadigâr Vermeye-Yidin.

    KARACAOĞLAN Der Ki Ey Mahı Mestim,
    Kasla Göz Eylersin Bana Mi Kastin.
    Severler Güzeli Darılma Dostum,
    Darıldıysan Güzel Olmaya-Yidin.


    12
    Nedendir de suna boylum nedendir
    Bu geceki benim uyumadığım uyumadığım
    Yaman derler ayrılığın derdine
    Ayrılık derdine doyamadığım doyamadığım

    Dostun bahçasına bir hoyrat girmiş
    Gülünü dererken dalını kırmış
    Şurda bir kötünün koluna girmiş
    Şu benim öpmeye kıyamadığım

    Kömür gözlüm der ki sevdim sakındım
    İndim has bahçeye güller sokundum
    Bilmiyorum nerelerine dokundum
    Belli bir haberin alamadığım

    KARACAOĞLAN der ki yandım ben öldüm
    Her deliliği ben kendimde buldum
    Dolanıp da kavil yerine geldim
    Kavil yerlerinde bulamadığım


    13
    Güzel Ne Güzel Olmuşsun,
    Görülmeyi Görülmeyi,
    Siyah Zülfün Halkalanmış
    Örülmeyi Örülmeyi.

    Mendilim Yuğdum Arıttım,
    Gülün Dalında Kuruttum,
    Adin Ne İdi Unuttum.
    Sorulmayı Sorulmayı.

    Seğirttim Ardından Yettim,
    Eğildim Yüzünden Öptüm,
    Adın Bilirdim Unuttum.
    Çağırmayı Çağırmayı.

    Benim Yarim Bana Küsmüş,
    Zülfünü Gerdana Dökmüş,
    Muhabbeti Benden Kesmiş.
    Sevilmeyi Sevilmeyi.

    Çağır KARACAOĞLAN Çağır,
    Taş Düştüğü Yerde Ağır,
    Yiğit Sevdiğinden Soğur.
    Sarılmayı Sarılmayı.










    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:07 0 0 0

  • GENÇ OSMAN DESTANI


    İbtida yürüyüş oldu Bağdad'a
    Sıçradı hendeği geçti Genç Osman
    Vuruldu bayraktar, kaptı bayrağı
    İrişti bedene dikti, Genç Osman

    Kurşunlarım yağmur gibi yağarken
    Tütünlerim gök yüzünde dönerken
    Yıkılası Bağdad seni döğerken
    Şehitlere serdâr oldu, Genç Osman

    Eğerlensin kır atımın ikisin
    Fethedeyim düşmanların hepisin
    Sabah namazları Bağdad kapısın
    Mevlâ izin verdi, açtı Genç Osman

    Getirdin de Genç Osman'ı görelim
    Şahbazımız var idüğün bilelim
    Taht isterse tahtımızı verelim
    Vezirleri posttan indi Genç Osman

    Sultan Murat, Sultan Ahmed'in çırağı
    Ah edince getirdi ırağı
    Kudretten çatılı anın yüreği
    Dal kılıç yazıldı, gitti Genç Osman

    Karac'oğlan bunu böyle söyledi
    Askerleri dağı taşı boyladı
    Bir Bağdad'ı da gayet mehdeyledi
    Bin yiğide bir baş oldu Genç Osman






    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:07 0 0 0

  • GÖNÜL KUŞU KALKTI UÇTU HAVAYA


    Gönül kuşu kalktı uçtu havaya
    İn gönül dedim de indiremedim
    Aşıp aşıp gider karlı dağlara
    Dön gönül, dedim de döndüremedim

    Hûma kuşu gibi yüksek uçarsın
    Pervaz vurup Tercüman'ı geçersin
    Bin bir türlü dala konup göçersin
    Gönül sana mekân bulduramadım

    Âleme sultansın, vezirsin kendin
    Aç, dedim, açmadın ak göğsün bendin
    Yad ellere gönül verdin de döndün
    Gönül sana akıl erdiremedim

    Karacaoğlan der, nedir çareye
    Cerrah neyler yürekteki yareye
    Gönül düştü şimdi kaşı kareye
    Akar gözüm yaşın dindiremedim






    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:07 0 0 0

  • GÖVEL ÖRDEK



    Yeşil başlı gövel ördek
    Uçar gider göle karşı
    Eğricesin tel tel etmiş
    Döker gider yare karşı

    Telli turnam sökün gelir
    İnci mercan yükün gelir
    Elvan elvan kokun gelir
    Yar oturmuş yele karşı

    Şahinim var bazlarım var
    Tel alışkın sazlarım var
    Yare gizli sözlerim var
    Diyemiyom ele karşı

    Hani Karac'oğlan hani
    Veren alır tatlı canı
    Yakışmazsa öldür beni
    Yeşil bağla ala karşı








    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:08 0 0 0

  • GÜZEL, NE GÜZEL OLMUŞSUN


    Güzel, ne güzel olmuşsun
    Görülmeyi, görülmeyi
    Siyah zülfün halkalanmış
    Örülmeyi örülmeyi

    Bahçende gülün güllenmiş
    Şeyda bülbülün dillenmiş
    Koynunda memen kirlenmiş
    Emilmeyi emilmeyi

    Mendilin yudum, arıttım
    Gülün dalında kuruttum
    İsmin ne idi unuttum
    Sorulmayı sorulmayı

    Seğirttim ardından yettim
    Eğildim yüzünden öptüm
    Adın bilirdim unuttum
    Çağırmayı çağırmayı

    Benim yârim bana küsmüş
    Zülfünü gerdana dökmüş
    Muhabbeti benden kesmiş
    Sevilmeyi sevilmeyi

    Çağır Karac'oğlan çağır
    Taş düştüğü yerde ağır
    Yiğit sevdiğinden soğur
    Sarılmayı sarılmayı








    KARACAOĞLAN
#28.09.2005 01:08 0 0 0