Beton duvarlar arasında bir çiçek açtı
Siz kahramansınız çelik dişliler arasında direnen insanlığın
Saçlarınız ızdırap denizinde bir tutam başak
Elleriniz kök salmış ağacıdır zamana
O inanmışlar çağının.
Zaman akar yer direnir gökyüzü kanat gerer
Siz ölümsüz çiçeği taşırsınız göğsünüzde
Karanlığın ormanında iman güneşidir gözünüz
Soluğunuz umutsuz ceylanların göz yaşına sünger.
Gün doğar rüzgar eser bulut dolanır
Rahmet şarkısı söyler yağmurlar
Alnınız en soylu isyandır demir külçelere
Gürültü susar ses donar sevgi tohumu patlar
Sessiz bir bombadır konuşur derinlerde
Ey bizim sabır yüzlü toprağımızın kutsal ağacı
Sen bize hayatsın umutsun mezarlar kadar derin
Bizi tutan birşey varsa dirilten o sensin
Üzerinde uyuduğumuz yavru kuşların tüy renkli sıcaklığı.
Ey damarlarımızda donan buz yüzlü heykeller beldesinden
Yıkıntılar sonrası sarındığım şefkat anası
Ey dağları yerinden oynatan ses ey mermeri toz eden rüzgâr
Ey âlemi donatan ışık toprağa can veren el.
Gün olur toprak uyanır ağaç uyanır uyanır böcekler
Sarı bozkır titrer çıplak dağlar yeşerir gök yıkanır kirli dumanlardan
Su coşar deniz kabarır canlanır ölüm şehirler
Yemyeşil bir rüzgar eser yıldızlar arasından.
Şimdi siz taşıyorsunuz müjdenin kurşun yükünü
Çatlayacak yalanın çelik kabuğu
Sizin bahçenizde büyüyecek imanın güneş yüzlü çocuğu.
sevdik yarınını bilmeden
sevdalandık hemde hiç sormadan
zaman geldi üzüldük
zaman geldi sevindik
ama hep haklı çıkan
ayrılık oldu
baharı yaşamadık
mevsimler karıştı
dört mevsim biliyorduk
beş oldu
hep beşinci mevsim yaşandı
sevdalar ertelendi
zamanlar yetmedi
akıp giden bu zaman
sevgiyi yaşatmadı
sevdayı öldürdü
ölen sevdalar hep bizim oldu
ama,ama...
yaşayan sevdalar hep o anda kaldı
şimdi teksin , yalnızsın
zamansız bir sevdanın mağlubu
zamansız sevginin mağduru
kaybedecem deme
hep yaşa,
hep bekle,
elbet bir gün doğacak...