Allahu Teala Hayal Edilebilir Mi

Son güncelleme: 14.11.2009 21:55
  • ALLAHU TEALA HAYAL EDİLEBİLİR Mİ?

    "Onun dengi hiçbir şey yoktur" ayeti, Cenab-ı Hakk'ın zatı, sıfatları ve fiileri ile hiçbir varlığa benzemediğini ifade ediyor
    Benzeri olmayan bir varlığı nasıl düşüneceğiz, onu neye benzeteceğiz?
    Bu konu çok nazik ve tehlikeli olduğu için Resûlullah (sav) Efendimiz, Allahu Teala'nın zatını düşünmeyi yasak etmiş ve neyi düşüneceğimizi şöyle belirtmiştir:
    "Allahu Teala'nın zatını düşünmeyiniz, O'nun nimetleri ve yarattığı varlıkları düşününüz Çünkü size Allahu Teala'nın zatını düşünmeye güç yetiremezsiniz, helak olursunuz"
    Allahu Teala'nın zatı hayal edilemez
    Bu işe dalanların bir kısmı Allahu Teala'nın zatını bir varlığa benzettiler şirke düştüler Bunlara "Müşebbihe ve mücessime grubu" denir
    Bazıları da insanlarda bulunan görme, işitme, tutma, gelme, sevme, sabretme gibi sıfatlar Allahu Teala'da bulunmaz diyerek O'nun bütün sıfatlarını inkar ederek küfre girdiler Bu gruba "muattıla" denir
    Ehl-i Sünnet olarak bizler her iki anlayıştan da uzağız Biz Yüce Rabbimizi hiçbir şeye benzetmeyiz O'na ait hiçbir sıfatı da inkar etmeyiz Cenab-ı Hakk, Kur'an-ı Hakim'de ve Resûlünün (sav) dilinde zâtını nasıl tanıtıyor ve vasıflandırıyorsa öylece iman eder, teslim oluruz
    Bu konuda İmam Şafiî'nin (rah) şu sözü çok güzeldir:
    "Bir kimse Yüce Yaratıcısını bilmek isteyerek kendi aklıyla yola çıksa ve fikrinde hayal ettiği bir varlığı Rabbi zannetse, o kimse müşebbihtir, Yüce Yaratıcıyı varlıklara benzetmiş olur"
    Bu kimse, fikriyle hiçbir varlığa ulaşamayıp yokluğa hüküm verse Allah'ı inkar etmiş olur
    Eğer, aklıyla bir yaratıcının mevcudiyetini anlar, fakat onun hakikatini anlamaktan aciz olduğunu söylerse, bu kimse muvahhiddir; Allah'ın birliğine iman etmiş olur"
    Yüce Allah'ı bir varlığa benzetip zâtını hayal edemeyiz, hayalimizle düşünerek O'nun nasıl olduğunu bilemeyiz O, hiçbir varlığa benzemez ki hayal edilsin
    O'nun bir eşi, benzeri, dengi yoktur ki, ona bakıp Allah şuna benzer densin
    Alimlerimiz bu durumu kısaca şöyle ifade etmişlerdir:
    Her ne ki akla gelir, hayal edilir, şekil verilir, bir şeye benzetilir o, Allah değildir
    Yüce Allah'ın zatı tefekkür edilip düşünülemez, fakat Yüce Zatı zikredilir, tecellileri müşahede edilir, hikmetli işleri seyredilir
    Arifler O'nu dünyada kalb ile müşahede ederler O'na yaklaşmak kalp ile olur O'na ulaşmak ruh ve kalbin işidir Bunun yolu da sünnet üzere terbiye ve takvadır
    Yüce Allah'ın sevdiği kullarına yakınlığı mesafe ile değildir; rahmeti, nuru, ilmi, sevgisi ve desteği iledir
    Allah'ta fani olmak, vücut ile O'nun zatında kaybolmak değildir Bu, ruh, kalb ve bütün manevi cevherlerle Allah'ın sevgisinde kaybolmak, kendi iradesini O'nun iradesine tabi etmek, O'nun sevdiğini sevmek, O'nun için kızmak, O'nun için almak, O'nun için vermek, kısaca O'nun için yaşamaktır Buna rıza makamı denir Bu makamda, kul Yüce rabbinden razı olur; Yüce Allah da ondan razı olur İşte kamil insanların hali ve sıfatı budur Bundan başka bir itikat, Allah ile bütünleştiğini, O'nun zatında kaybolduğunu, Allah'ın ona hülul ettiğini, O'nu baş gözü ile bir mekanda gördüğünü söylemek küfürdür
    Okuma Parçası : Kaptansız Gemi
    İmam-ı Azam Ebu Hanife'ye (rah) bir grup inkarcı insan gelmişti Bunlar Allahu Teala'nın varlığını ve alemlerin yaratıcısı olduğunu inkar ediyorlardı Bu meseleyi İmam-ı Azam'la tartışmak ve müslümanları şüpheye düşürmek isityorlardıAdamların niyet ve dertlerini bilen İmam-ı Azam (rah), söze şöyle başladı:
    "Bu konuya girmeden önce size bir şey soracağım: Şu Dicle nehrinde bir gemi var Başında bir kaptan, içinde bir yardımcı eleman yokken, kendi başına hareket ediyor, sahile yanaşıyor, içine yiyecek, içecek ve bir sürü malzeme dolduruyor; sonra kendi başına yol alıyor, gideceği yere gidiyor, bu yükleri orada boşaltıp geri dönüyor Siz buna ne dersiniz? Adamlar hep bir ağızdan:
    "Bu olacak iş değil, böyle bir şey kesinlikle meydana gelemez Kendi başına bir geminin bunları yaptığı nerede görülmüş?" dediler O zaman İmam gereken cevabı verdi:
    "Bir geminin tek başına bu işleri yapması imkansız olunca, üstüyle altıyla şu koca kainatın kendi başına kurulması, hareket etmesi, içinde bunca varlıkların yaşaması nasıl mümkün olur? Adamlar sustular, bu alemin ve kendilerinin sahipsiz olamayacağını fark ettiler
    İmamın önünde müslüman oldular

#14.11.2009 16:00 0 0 0
  • Hic bir sekilde sifatla fille hic birseyle özdesletirilemez ama hissedilebilir O dememis midir ""Ben size Şah Damarınızdan Daha Yakınım"

    Cenab-ı Allah şöyle buyurur: "O gün yüzler vardır, Rabblarına bakıp parıldayan" (el-Kıyamet, 75/22-23).Umarim dilerim onu görebilenlerden oluruz

    Emeginize saglik
#14.11.2009 21:31 0 0 0
  • Gözlerinize sağlık arkadaşım tşkr.ederim sizede yorumunuz için...
#14.11.2009 21:55 0 0 0