Hoşçakal

Son güncelleme: 15.12.2009 20:06

  • noimage


    Dayanılmazlığın en demlenmiş saatlerindeyim dilimde sen gönlümde gözyaşımda sen...

    Uzun zaman olmuş yüreğimin şehirlerinde yağmursuz kaldırım taşlarını adımlamayalı.

    Şimdi huzura inat üşüyorum bu şehirde.

    Daha bir yorgun daha bir kederli.

    Her şey bir yana da sevdiğim vefasızlığındı beni vuran kış gibi.

    Neyi nasıl anlatacağıma fırsat verilmemişti bile...



    Şimdi bu dünyaya bile fazla geldiğimi düşünürken hak etmediğim acıların derin yaralarında sızlıyorum. Üzerime yıkılan suçsuzluğumun ağırlığı altında ezilirken insanların karanlık bakışlarına hedef olmuşum sebebsiz.

    Böyle mi olmalıydı gülüm...bu kadar basit bu kadar kolay...

    Bir sürü tevil bir sürü neden bir sürü bahanelerle kırıldı kalemim zalim ellerde.

    Sen sustun hicranım büyüdü...

    Şimdi neyin bedeliydi bu sensizliğin bana ödetilen.

    Ne yapmıştım(k) ki

    Gidenlerin ardı bitmiyor derlerdi de haklılarmış.

    Söyle sana nasıl anlatayım yüreğimin derin acılarını. Bir ömür boyu hapsolduğum sevdamın zindanlarından sana nasıl sesleneyim.



    Canımın yangınlarıdır acıyla kıvranıp sonsuzluğa gebe. Bitik bir tümcenin sen hecesinde asılta yaftam. Herkes idamına rey verirken kırdın hayat kalemimi.

    Oysa Senin için neleri feda ettiğimi bilemedin... bilemediler..



    Bir ilkbahar sevdasında bulmuşken seni kış denen zemheri ayazların zincirlenmiş vakitlerine hapsettiler beni zalimce..



    Yüreğimdeki kor soğukluğu nereye sığdırsam şimdi..

    eliflenmiş duygularımın asmalarına tutunup her gece gözlerim buğulanırken isbahın fısıtltısıyla sesleniyorum sana ...



    Ve hala direniyorum yokluğuna tüm mevsimsizliğime rağmen.



    Hala gözlerimde taze kalan bir nem.

    Hala söylemekten bıkmadığım hazin bir beste.



    Sensizliğin ateş olduğu saatlerin rikkatli iniltileri içerisinde son kez yazıyorum.

    Bir sevdanın hiç tutulamamış sözlerinin ertesinde biraz kırık biraz dökük ama bir ayrılığın türküsü ile belki...



    Oysa gariptir ki hala umudum var....Hala seni çok seviyorum...

    Hala....



    Ruhumu kıskaca alan bu hasretinin acısıyla

    Son bir söz

    Son bir dokunuş

    Son bir bakış ile yüreğimi sana bırakıp gidiyorum.

    Ne bu sevda bu şehrin ağırlığını

    Ne de bu şehir sensizliğin acısını taşıyamadı...



    Bir başkasına ait olduğun kahrıyla bu şehirde nasıl yaşarım.

    Saçının bir tek teline ömrümü verecek kadar sevmişken gözlerinin içinde ki başka hayalin tüllendiği bu şehirde nasıl yaparım...



    Canımdan öte bildiğim İstanbul'un hasretini de alıp yanıma kalbimi ruhumu İstanbula bırakıp

    gidiyorum.

    Bu ayrılığın beni kahredeceğini bile bile....



    Bu dünyada en büyük umudumdur mutlu olmandır Gülüm...



    Söylemediklerim içimde hicran sensizlik ağır bir kahır.

    Kendine iyi bak...





    Allaha ısmarladık








#15.12.2009 17:04 0 0 0
GDA GDA foto
  • Emegine saglik...
    Bu güzel ve anlamli paylasimin icin...
#15.12.2009 19:13 0 0 0
  • Yorumunuz için tşkr.ederim,gözlerinize sağlık sizinde...
#15.12.2009 20:06 0 0 0