Allahü Teâlâ Settârdır

Son güncelleme: 29.12.2009 01:26
  • islami makaleler - osman ünlü yazıları

    Settâr, kulların günahını örten manasında olup Allahü teâlânın sıfatlarındandır. Rabbimiz settâr yani günahları örtücüdür. Müslümanın da din kardeşinin ayıbını, kusurunu örtmesi lazımdır. Allahü teâlâ, kullarının günahlarını affedicidir. Müslümanlar da, birbirlerinin kusurlarını, kabahatlerini affetmelidir. Bir Müslümanın ayıbını, kusurunu görünce, ona hüsn-i zan etmeli, te'viline çalışmalı ve onu ıslah etmelidir. Peygamber efendimiz; (Bir kimse, bir mü'min kardeşinin ayıbını kapatırsa, Allahü teâlâ o kimsenin bütün ayıplarını kıyamet günü kapatır!) buyurmuşlardır.

    Ebü'l-Hasan-ı Şazili hazretleri buyuruyor ki:
    'Allahü teâlâ sözlerinde doğru ve işlerinde ihlaslı olanı, dünyada kötülüklerden korur, ahirette de günahlarını affeder. Kendi kusurlarını ıslah etmek istersen, insanların kusurlarını araştırma. Çünkü hüsn-i zan, iman şubelerinden olduğu gibi, insanların ayıplarını araştırmak da münafıklıktandır.'

    BİR GENÇ KIZIN TÖVBESİ...
    Hazret-i Ömer zamanında 14-15 yaşlarında bir kız, nefsine uyar, zina günahına düşer ve gerekli ceza da verilir. Bu hal, açığa çıkıp herkes tarafından duyulunca, kızın babası, amcası, dayısı ve bütün ailesi, çok mahcup olurlar, insanların yüzüne bakamaz hale gelirler ve oradan başka bir şehre hicret etmek mecburiyetinde kalırlar. Daha sonra kızcağız, yaptıklarına çok pişman olur, üzülür ve samimi bir şekilde tövbe eder, sokağa bile çıkmaz ve kendini tamamen dine, ibadete verir, dört dörtlük bir Müslüman olur.

    Kızcağız tövbesine sadık kalıp, ibadetlerini samimiyetle yaptıkça, Allahü teâlâ da onun güzelliğini artırır ve kızcağızın güzelliği, o beldede dillere destan olur. Kızcağızın güzelliği, dindarlığı duyuldukça, talipleri, isteyenleri de artar. Fakat babası, kızı kimseye veremez ve kendi kendine; 'Kızımı isteyenlere bunun kusurunu söylemem lazım. Eğer söylersem istemekten vazgeçecekler, söylemezsem de günaha gireceğim' diye düşünür ve benim kızım evlenmiyor, evlenmek istemiyor diyerek talipleri geri çevirir.

    Bir gün hatırına; 'Emir-el mü'minin hazret-i Ömer'e gidip söyleyeyim o bir çare bulur' düşüncesi gelir. Gecikmeden hazret-i Ömer'in yanına gider ve huzuruna çıkıp;
    -Ya emir-el mü'minin, başımıza gelenleri biliyorsunuz. Kızım o günahtan sonra öyle bir tövbe etti ki, kendini tamamen dine verdi. Dinin emirlerine uydukça, ibadetlerini yaptıkça Allahü teâlâ da ona, herkesi imrendirecek bir güzellik verdi. Bu sefer de, her yerden talipler gelmeye başladı. Ben ise, kızımın kusurunu söyleyemiyorum. Eğer söylersem isteyenler vazgeçecek, söylemesem bir günahı örtmüş olacağım. Ne yapmamı, nasıl hareket etmemi tavsiye edersiniz, diye arz eder. Hazret-i Ömer olanları dinledikten sonra;

    - Ben hazret-i Peygamberden gördüm ve işittim. Resulullah efendimiz, büyük günahları hep örterdi. Sen de kızının günahını sakın kimseye söyleme, ört buyururlar...

    Bir kimsenin ayıbını görünce, onu açmayıp, kapatmaya çalışmalıdır. Ayıpları, kusurları meydana çıkarmaya çalışmamalı, kimsenin gizli hallerini araştırmamalıdır. Peygamber efendimiz, kimsenin ayıbını yüzüne vurmaz, kimseden şikayet etmez, arkasından söylemez ve buyururdu ki:
    (Din kardeşinin ayıbını, utanç verici halini görüp de, bunu örten, kimse, İslamiyet'ten önce Arapların yaptıkları gibi, diri diri gömülen kızı mezardan çıkarmış, ölümden kurtarmış gibidir.)

    'GECE GİBİ OL!..'
    Ahmed Siyahi hazretleri, oğluna hitaben buyurur ki:
    'Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi, başkasına fayda vermekte meyveli ağaç gibi, cömertlikte akan nehir gibi, ihsan ve iyilik yapmakta deniz gibi, malayani, faydasız şeyleri konuşmamakta, sükut ve susmakta cansız varlıklar gibi, ayıpları örtmekte karanlık gece gibi olmaya çalış.'

    Netice olarak Allahü teâlâdan korkmalı, hiç kimsenin, hatasını, kusurunu, büyük-küçük hiçbir günahını arkasından söylememeli, açığa çıkarmamalıdır. Zira başkasının hatasını, kusurunu, işlediği günahı, açığa çıkarmak, arkasından söylemek, haramdır, büyük günahtır.

    Osman Ünlü
#28.12.2009 08:25 0 0 0
  • Teşekkürler ALLAH Celle Celaluhu Razı Ve Hoşnut Olsun Emeğinize sağlık...
#29.12.2009 01:26 0 0 0